Okuldan içeri girdiğimde sinirden kuduruyordum. Jimin dün attığım mesajların hiçbirine cevap vermemişti ve cevap vermediği için onu aradığımda telefonlarımı açmamıştı. Cevap vermemesinin tek bir nedeni olabilirdi çünkü haklıydım. Bana Taegyung'un hesabından kesinlikte Seulgi yazmıştı.
Kızlara söylemek istiyordum ama onların bu işe karışmasını istemiyordum. Söylemek istemememin en büyük sebeplerinden biri çok soru soracak olmalarıydı. Taehyung ile neden konuşmak istediğimi merak edeceklerdi ve benim verecek bir cevabım yoktu. Bende nedenini bilmiyordum.
Dün Lisa üçümüzün olduğu gruba bugün okula gelmeyeceğini söylemişti. Nedenini sorduğumuzda hasta olduğunu söylemişti. Chaeyoung ile sabah konuşmamıştım ve daha okula gelip gelmediğini bilmiyordum bu yüzden bahçede oyalanmadan sınıfıma doğru yürümeye başladım.
Sınıftan içeriye girdiğimde çoğu kişinin gelmiş olduğunu gördüm. Chaeyoung'un sırasına baktığımda daha gelmemişti ama Jimin gelmişti. Bakışlarım onun bakışları ile kesiştiğinde hızla gözlerini kaçırdı. Şu anlık onu boşverip bakışlarımı Seulgi ve Taehyung'un sırasına çevirdiğimde Seulgi'nin telefonu ile uğraştığını, Taehyung'un ise dışarıyı izlediğini gördüm.
Chaeyoung gelmeden ve daha fazla cevapsız kalmak istemediğimden kendi sıramı es geçip onların sırasına doğru yürüdüm. Sıralarının önünde dikildiğimde Seulgi umursamadan telefonuyla ilgilenmeye devam etmişti. Beni farketmemiş olması imkansızdı ve kesinlikle bilerek yapıyordu.
Bu sinirlerimi daha çok bozduğunda elinde tuttuğu telefonu alıp sırasına sertçe bıraktım. Bu sefer kafasını hızla kaldırmış bana kaşları çatık bir şekilde bakmaya başlamıştı. Sırıttım. Taehyung'un kafasının bize döndüğünü hissetmiştim ama ona bakmadım.
Seulgi ''Ne yaptığını sanıyorsun sen?'' diye sorduğunda gözlerimi devirdim. Burada bir şey yapan varsa o da kendisiydi.
''Asıl bana ne yaptığını sen söyleyeceksin?'' dediğimde Jimin'in sırasından kalkıp yanıma gelmişti.
Bakışlarımı ona çevirdiğimde kafasını iki yana salladı. Bir şey dememi istemiyordu. Neden? Bu konu ilgilendirmiyordu bile.
Ona kaşlarımı çatarak ''Dün Seulgi'nin dediği gibi bu olaya sen karışma Jimin''dediğimde bana şokla baktı. Bakışlarımı tekrar Seulgi'ye çevirdiğimde onun Taehyung'a baktığını gördüm.
Bakışlarımı Seugi'den çekip bende Taehyung'a baktığımda hiçbir şey anlamıyormuş gibi gözleri üçümüzün arasında dolanıyordu. En sonunda sorarcasına bana çevirdiğinde onu yanıtsız bırakmadım.
''Senin instagramı hesabından bana cevap verenin Seulgi olduğunu biliyor muydun?'' diye sorduğumda bundan haberi olup olmadığını anlamak için dikkatli bir şekilde ona bakıyordum.
Eğer haberi varsa ne olacaktı? Daha hiç tanımadığım birinin bana mesaj atmaya bile tenezzül etmediğini, kendisinin yerine başkasına mesaj attırdığını öğrendiğimde ne olacaktı? İçimi bir sıkıntı kapladığında gözlerimi kaçırdım ve yere bakmaya başladım. Onun mesajlarımdan haberdar olmamasını istiyordum. Tek suçlunun Seulgi olmasını.
Arkadan Chaeyoung'un ''Neden bu kadar erken geldin?'' dediğini duyduğumda bakışlarımı yerden kaldırıp ona baktım. Yanımda durmuştu ve şu an bu üçlünün yanında ne yaptığımı merak ettiğini bakışlarını hepimizin üstünde gezdirdiğinden anlamıştım.
Ortamın sessizliğine daha fazla dayanamadığımdan Chaeyoung'un koluna girerek kendi sırama doğru yürümeye başladım.
Ona gülümseyerek ''Bugün benim yanımda oturur musun?'' dediğimde kafasını onaylar bir şekilde sallamıştı. Birlikte sıraya oturduğumuzda zil çalmıştı.