Taehyung'un yanından kalktıktan sonra başka bir banka geçip, kızları beklemeye başladım. Kafamı Taehyung ve Seulgi'nin oturduğu banka doğru istemsizce çevirdiğimde Seulgi'nin kaşlarını çatarak Taehyung'a bir şey anlattığını gördüm. Ne anlatıyordu?
Taehyung'un yüzüne baktığımda ifadesizce elindeki Ipod ile oynuyordu. Bakışlarımı hissetmiş gibi kafasını kaldırıp onu dikizleyen beni gördüğünde hızla kafamı çevirip başka bir tarafa baktım.
Çaktırmadan, bakmaya devam edip etmediğini anlamak için ona baktığımda alaycı bir gülümsemeyle baktığını gördüğümde bakışlarımı kaçırarak okulun kapısına baktım. Lisa'nın merdivenleri hoplaya zıplaya indiğini gördüm ve gülümsedim. Büyük ihtimal sınavı iyi geçmişti. Kafasını kaldırıp etrafa baktığında beni gördü.
Gülümseyerek yanıma geldiğinde ona göz kırptım. ''Sınavın galiba mükemmel geçti ha?'' dediğimde kafasını onaylar biçimde salladı.
Yanıma oturduktan sonra omzuyla omzumu dürttü. ''Jackson ile konuştun mu?'' diye sorduğunda kafamı evet anlamında salladım.
''Her zaman takıldığımız kafedelermiş, Chaeyoung gelince gideriz''dedim.
''Chaeyoung sınavdan hep en son çıkar.''oflayarak devam etti ''O kadar saat ne yapıyor anlamıyorum ki zaten ya sonuncu oluyor ya da sonuncu oluyor''diyerek güldü.
''Jimin sınavdan çıkmadığı için çıkmıyordur eminim''diyerek sırıttığımda gözlerini devirdi.
Zil çaldığında ikimizin de kafası okulun girişine dönmüştü. Kapıdan bazı öğrenciler oflayarak bazıları da gülerek çıkıyordu. En sonunda Chaeyoung'u gördüğümde tam el kaldıracaktım ki yanında gülerek ona bir şey anlatan Jimin'i gördüm.
Lisa'nın elinden tutarak banktan kaldırarak gülüşen çiftin yanına doğru yürümeye başladık. Bizi ilk fark eden Jimin olmuştu. Benimle göz göze geldiği an gözlerini kaçırdı. Herhalde yine Taehyung ile ilgili ona bir şeyler soracağımı düşünüyordu ama yanılıyordu. Taehyung'un kendisinden öğrenmek istiyordum. Öğrenemezsem eğer başka yolları denemeye başlayabilirdim.
Jimin, bize kafasını eğerek selam verdi ve yanımızdan ayrıldı. Chaeyoung'a döndüğümde gülümseyerek Jimin'in arkasından baktığını gördüm. Elimi kaldırarak kafasının arkasına hafifçe vurduğumda şaşkınlıkla bana döndü. Güldüm.
''Kızım çocuğun hep dibindesin zaten arkasından hülyalı hülyalı niye bakıyorsun?''dediğimde dudaklarını büzerek omuz silkti.
Lisa ikimizinde koluna girerek yürümeye başladı.''Çocukları daha fazla bekletmeyelim bence''dediğinde sırıttım.''Çocuklar değilde Jackson beklemesin değil mi?''diye sorduğumda göz devirmişti.
Chaeyoung şoförlerine eve gitmeyeceğini söylemek için yanımızdan ayrıldığında bir süre sonra yanımıza gözlerini devirerek geldiğinde ona sorarcasına baktık.
''Bugün babamın misafirleri gelecekmiş ve o yüzden sizinle gelemiyorum kızlar''dediğinde Lisa ile somurtmuştuk.
İkimizinde yanağından öptükten sonra yanımızdan ayrıldı. Lisa ile yürümeye başladığımızda ''Acaba çok beklettik mi?'' diye sıkıntıyla konuştuğunda kıkırdadım. Bana kınayarak baktığında ağzıma kilit çeker gibi yaptım. Kafeye geldiğimizde içeri ilk Lisa girdi.
Birbirlerinden bu kadar hoşlanıyor olmalarına rağmen daha sevgili bile değillerdi. İkisine de neden sevgili olmadıklarını sorduğumda da böyle daha iyi olduğunu söyleyip beni geçiştiriyorlardı.
Köşedeki masada gülerek bir şey konuşan yakışıklıları gördüğümde gülümsedim. Masaya gittiğimizde üçü de bize dönmüştü. Jackson ayağa kalkarak Lisa'ya sarılırken göz devirerek Jaebeom'un yanına oturdum.
