♟️Yenilgi... ♟️

948 159 59
                                    

İşte zamanı geldi bu gün o gün! Karşılaşma zamanı o kadar çalışmanın karşılığını vermem gerekiyor. Son bir ders kaldı karşılaşma için sadece son 30 dakika... O kadar heyecanlıyım ki aynı zamanda korkuyorum. Ama korkmak için zaman yok, zamanımı en iyi şekilde kullanıp seni yeneceğim Bakugou Katsuki! Midoriya-san sürekli beni sözleriyle motive etmeye çalışıyordu. Heyecanlı bir bekleyişin ardından vakit gelmişti. Herkes kahraman kıyafetlerini giydi. Ardından aşağı indik Aizawa Sensei bizi tıpkı spor festivalinin yapıldığı yere benzeyen ama oradan daha küçük olan bir yere getirdi. İlk karşılaşma Kirishima ve Mina arasındaydı kısa süreli hazırlıktan sonra sonunda sahaya çıktılar. Aizawa Sensei'in başla işaretiyle Kirishima kendini sertleştirip Mina'ya hızlıca bir hamle de bulundu Mina sıçrayarak kaçtı ve Kirishima'ya asit attı. Kirishima Mina havaya sıçradığında ayağından yakaladı ve yere attı. O sıra da galibiyet çoktan Kirishimadaydı çünkü Alması gereken mavi kurdaleyi elinde tutuyordu. Evet kazanmak için rakibin ayağındaki mavi kurdaleyi çözmemiz gerekiyordu. Kolay görünüyordu ama erken karar vermek hiç bir zaman iyi olmaz sonuçta değil mi? Sıradaki karşılaşma. Bakugou ve Nana yani benimleydi Bakugou sırıtıyordu. Bu sırıtışının nedenini az çok biliyordum bu benimle dövüşmek için bir fırsattı onun için... Merdivenlerden hızlıca indim ve sahaya çıktım karşımda duruyordu Bakugou. Derin bir nefes alıp verdim. Aizawa Sensei başlama işaretini verdi. Hemen özgünlüğümü kullanarak sis oluşturdum beyaz olan kıyafetim sayesinde fazla dikkat çekmiyordum.
Toprağın üzerinden Bakugou'nun nerede olduğunu tesbit etmeye çalıştım. tam arkamda duruyordu hızla geriye sıçradım oda patlamalarıyla üzerime atladı. Ayaklarının toprağa gömülmesini sağladım ve karnına bir tekme geçirdim. İnanılmaz bir hızla kurtulup ben daha koşmaya başlamadan beni yere düşürdü karnıma basarak beni durdurdu. Toprağı kullanıp onu üzerimden attım. Buz yağdırarak onun dikkatini dağıttım kolları kan içinde kalmıştı ama durmuyordu! Durmak nedir bilmiyordu! Bense sadece koşuyorum aramızdaki mesafeyi korumak için toprağı kullanarak arkamdan gelmesini engellemeye çalışıyordum ama bu onu engellemiyordu. Daha fazla dayanamayıp durdu. Ben de durup ona baktım yavaşça elini kaldırıp bana doğrulttu ne yapmak istediğini anlamıştım. Hemen uzaklaşmak için koşmaya başladım ama arkamdan gelen büyük bir patlamayla tüm vücudum yanmaya başladı. Yere düştüm tekrar güçlükle doğrulup koşacaktım ki... Belime gelen sert bir tekmeyle tüm hakimiyetimi kaybettim. Bu benim zayıf yanımdı nefes alamıyor ve konuşamıyordum. Sadece yerde yatıyordum vücudum adeta acıdan çığlıklar atıyordu.
Bakugou ayağımaki kurdaleyi çözüp havaya kaldırdı. Daha sonra gözlerini kısıp bana baktı büyük bir kibirle.

-daha çok çalışmalıydın, birazcık bile zorlamadın beni limon kafa!

Ben dediklerine karşılık cevap bile veremiyordum. Ses tellerim sanki yok olmuştu yerden doğrulup kalktım. kollarımdaki kabarcıkları gördüm çok fena yanmıştı... Arkamı döndüm ve çıkışa doğru yürümeye çalıştım ama vücudum dayanamıyordu bulanık görüyordum heryeri bir anlık durdum. Bakugou bana omuz atıp geçiyordu ki zaten kendimi zor ayakta tutuyorken yere yapıştım. Daha fazla dayanamayıp kendimi bıraktım. hareketsizce uzandım yerde bir süre sonra iki tane görevli gelip beni sedyeye aldılar. Gözlerimi uzun süre açmamak üzere kapattım. Kendime geldiğimde revirdeydim her yerim bandajlıydı doğruldum belim acımıyordu en azından. Bakugou ile olan karşılaşmamı hatırladım yenilmiştim zaten Bakugou'yu yenebileceğimi düşünmek bile saçmalıktı. Bir karşılaşmam daha vardı. Yataktan kalktım ve diğerlerini bulmaya çalıştım sanırım hala devam ediyordu ders. Aizawa Sensei'in yanına gidip 2. Karşılaşmamı sordum.

-2. Karşılaşma Todoroki ve seninleydi ama sen dövüşemeyecek durumda olduğun için Todoroki galip olarak kabul edildi.

-anladım.

TODOROKİ Mİ?! İyiki de dövüşmemişim yoksa bu sefer kesinlikle ruhumu teslim etmiş olurdum. Bu seferki karşılaşma Kirishima ve Sero arasındaydı ama izlemedim arkadan bir sandalye alıp oturdum sessizce. Üzgündüm o kadar çalışmama uykusuz kalmama rağman başarısız olmuştum açıkcası hayal kırıklığına uğradım. Son olan şey daha bir utanç vericiydi omuz attıktan sonra yere yapışmak nedir ya! Bakugou bana olan son duygularından da o saniyeden sonra vaz geçmiştir heralde. Ben bunu düşünürken birisi omuzumdan tuttu. Karşımdaki Midoriya-san'dı üzgünce bana baktı.

-iyi misin Nana-san?

-duygusal açıdan mı, fiziksel açıdan mı?

-her ikiside.

-fiziksel açıdan iyiyim ama duygusal açıdan berbat.

-bunu dert etme bu daha ilk dövüşündü.

-ve ilk iki başarısızlığım...

-Nana-san nasıl hissettiğini anlayabiliyorum ama pes edemezsin değil mi?

-pes edeceğimi söylemedim ama onu yenmek istiyorum sadece.

-a-

Yanımızdaki kapı sertçe açıldı içeri Bakugou girmişti önce bana sonra Midoriya-san'a bakıp kaşlarını çattı ve kapıyı sertçe kapatıp diğerlerinin yanına geçti.
Gözlerimi devirip dil çıkardım arkasından.

-tam bir odun! insan bir gelip geçmiş olsun der.

Midoriya-san güldü bana bakarak.

-gülmesene ya!

-ama komik

-gülmekten karnım ağrıdı ha ha ha!

-hadi ama surat asıp durma.

-onca konuşmadan sonra bir de hiç bir şey olmamış gibi davranıyor! Ben hiç değilse karşılaşmada biraz daha ağırdan alır diye düşünmüştüm...

-üzgünüm Nana-san ama Kachan savaşta duygularıyla hareket eden birisi değildir pek.

-biliyorum ama umudum vardı biraz da olsa...

-bu kadar üzülme eminim ki bir gün onu yenebileceğin güce sahip olacaksın.

-sessiz konuş.

-neden?

-Bakugou bizi dinliyor.

-nereden anladın?

-arada bir bu tarafa bakıp yumruğunu sıkıyor.

-neyse bunu yurtda konuşuruz olur mu?

-olur.

Ders bittikten sonra tek başıma okuldan ayrıldım kafa dağıtmak için kafeye gittim ve bir şeyler içip müzik dinledim 1 saat sonra kafeden ayrıldım. Müzik dinleyerek yoldaki taşları tekmeliyordum yanlışlıkla tekmelediğim taşın biri önümdeki kediye geldi.

-aayy! Çok özür dilerim.

Kedinin yanına gidip sevmeye çalıştım ama tıslayıp elime tırmık attı. Oflayarak çömelmiş bir şekilde elime bakıyordum. Önümden gelen ayak sesini duydum ve siyah ayakkabılı bir adam önümde durdu. Başımı kaldırıp suratına baktım. Gördüğüm yüzle gözlerimi korkuyla açtım Kurogiri... yerden kalkıp hızlıca geriledim ama başka birisine çarptım. Beni kollarımdan yakaladı ve ağzımı kapattı. Hiç bir şekilde hareket edemiyordum. Kurogiri konuşmaya başladı.

-bayan eğer mümkünse sizi bir süreliğine misafir etmek istiyoruz...

Korku tüm hücrelerime nüfus ediyordu. Özgünlüğümü kullanamıyorum nedenini bilmiyordum ama bunun karşımdaki kişilerle ilgili olduğunu biliyordum...






İnternetim varken bölüm atayım dedim. 😌
Umarım hoşunuza gitmiştir bu bölüm yorum yapıp vote vererek destek olursanız çok mutlu olurum! ❤️✨
(HAYALET OKUYUCU OLMAYIN LÜTFEN!)

꧁Anime Evrenine geçit (otɑku)꧂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin