🍃Suçluluk🍃

1.4K 228 108
                                    

Hayal edin pes etmişsiniz sadece hayallerinizle yaşıyorsunuz ve karşınıza çıkan birisi kolunuzdan tutarak sizi her gün hayallerinize biraz daha yaklaştırıyor hayallerinizin gerçek olduğunu sandığınız anda o kişi hayallerinizi yaşamanız için kendisini feda ediyor, nasıl hissederdiniz?

Ben suçlu hissediyorum(...) Kendimden nefret etmeye başladım. Buraya geleli tam 1 hafta oldu ben kağıtta yazan adresteki eve gittim büyük ve güzeldi tüm masrafları karşılanmıştı bu gördüklerim beni daha çok suçlu hissettiriyordu. 3 gün önce White ghost denilen adam beni konuşmak için bir kafeye davet etti. Saçma bir hayat hikayesi uydurdum Annem ve babamı kaybettikten sonra japonyaya taşındığımı ve burada yeni yaşamaya başladığım için biraz tedirgin olduğumu söyledim para durumumu falan sordu iyi olduğunu söyleyerek geçiştirdim bana istediğim zaman yardım edebileceğini söyledi. Ve öğrendiğim kadarıyla önümüzdeki ay UA lisesine giriş sınavları başlıyormuş açıkcası girmeyi bile düşünmedim. ne bok becerebilirdim ki? ancak rezil olduğumla kalırdım.
Buraya geldiğimden beri ağzıma tek bir lokma girmedi. Geri dönmeyi düşündüm ama nasıl yapacağımı bilmiyordum.
Oturduğum koltuktan kalktım ve korüdordaki boy aynasının önüne geçtim. Ten rengim solmuş sarı saçlarım birbirine dolanmış haldeydi. İçeriden gelen telefon sesiyle tekrar oturma odasına geçtim ve telefonu açtım.

-Alo kimsiniz?

-ben White ghost Nana değil mi adın?

-ah evet, ben senin numaranı kaydetmeyi tamamen unutmuşum üzgünüm.

-önemi yok şey demek için aramıştım seninle konuşmam gereken bir şey var buluşmamız uygun mu?

-bilemiyorum kendimi dışarı çıkabilecek kadar iyi hissetmiyorum.

-ne oldu, hasta mısın?

-hayır, açık konuşacağım kendimi duygusal olarak iyi hissetmiyorum.

-eğer istersen Yanına gelmek istiyorum.

-iyi tamam...

-konumunu atar mısın?

-bekle atıyorum.

-tamam teşekkürler.

Bu adam beni neden bu kadar düşünüyor? eğer nereden geldiğimi öğrenseydi beni çoktan içeri tıkdırmıştı! Ama insanları kırmak istemiyorum. Bu yüzden bir şeyde söyleyemiyorum. Etrafı topladım ve üstüme düzgün bir şeyler giyip saçlarımı düzelttim. Aynanın karşısına geçip nasıl göründüğüme baktım aklıma gelen düşünceyle duraksadım.

Acaba intihar etsem kimin umurunda olur?

Kapının çalmasıyla bu düşünceyi kafamdan çıkarmaya çalıştım. derin bir iç çekerek kapıyı açtım. Yine her zamanki gülümsemesiyle karşımda duruyordu. Onu içeri devat ettim ve bende yanına gidip oturdum. Söze ilk giren o oldu.

-nasılsın bakalım?

-iyi sayılırım.

-sayılırım?

-ne diyebilirim ki(...)

-sana bir şey sormak istiyorum.

-istediğini sorabilirsin.

-UA Kahramanlık sınavına girmeyi düşünüyor musun?

-hayır.

-ama neden?

-kazanabileceğimi sanmıyorum, daha özgünlüğümü bile kullanmayı beceremiyorum.

-ama ben seni UA lisesine önermiştim.

-ne?

-seni liseye almaları için önerdim.

-ben o liseye gidebilecek kadar güçlü değilim üzgünüm.

-eğer istersen seni eğitebilirim son 1 ay kaldı üstelik.

-ben bunu yapamam.

-kendine neden güvenmiyorsun?

-öncelikle sana bir şey sorabilir miyim?

-dinliyorum.

-senin hayallerini gerçekleştirmek için birisinin sana yardım ettiğini düşün ve tam hayallerinin gerçek olduğunu düşündüğünde o kişinin sırf sen hayaline kavuşabilesin diye kendisini feda ettiğini, ne yapardın?

-eğer o kişi benim hayallerimi yaşamamı bu kadar çok istiyorsa hayallerimin peşinden koşmaya devam ederdim.

-ama ben kendimi affedemiyorum.

-suçluluk duygusu demek ha?

-kendimden nefret ediyorum.

Ona herşeyi açıklamak istiyorum şuan ama Moe-san ağzımı kapalı tutmamı söyledi bu yüzden bu fikri aklımdan çıkarmalıyım sanırım.

-bu kişi öldü mü?

-hayır, ölmedi(...)

-yani hala kurtarma şansın var.

-sanırım öyle, her neyse unut gitsin.

-peki, o halde UA okulunda senin yaşlarında tanıdığım bir öğrenci var sana özgünlüğünü geliştirmende yardımcı olabilir.

-bilemiyoru-

-yaz tatili olduğu için boş olmalı sizi tanıştırabilirim, bir dakika onu arayacağım.

Konuşmamı beklemeden telefonundan bir numara tuşladı ve telefonu kulağına götürüp karşı tarafın açmasını bekledi.
Bir süre bekledikten sonra karşı taraftan sonunda ses duyuldu.

-Midoriya nasıl gidiyor?
Güzel bunu duyduğuma sevindim
Ben mi? Senden bir şey isteyecektim.
Bugün boş musun? Hm senin yaşlarında genç bir kızla tanıştım özgünlüğü hakkında yardıma ihtiyacı var kendi yaşlarında birisiyle çalışmasının daha iyi olacağını düşündüm ne dersin? Harika o halde sana konum atacağım birazdan. Tamam görüşürüz midoriya.

O az önce Midoriya mı dedi? Yok canım daha neler belki aynı isime sahip başka bir öğrencidir. Yine de itiraf etmek gerekirse içten içe o olmasını umut ediyordum(...)








Umarım beğenirsiniz biliyorum hem kısa hem kötü oldu :-/ ama bir dahaki bölüme bunu telafi edeceğim (!) 👁️o👁️ yorum yapıp vote vererek destek olursanız sevinirim.

(ÖNEMLİ!!)
Bu arada Nana Midoriya'ya farklı bir evrenden geldiğini itiraf etsin mi? Düşüncelerinizi belirtin lütfen.

(HAYALET OKUYUCU OLMAYIN LÜTFEN!)

꧁Anime Evrenine geçit (otɑku)꧂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin