꧁Anime Evrenine geçit (otɑku)꧂

🌑 Unutulmuşluk 🌑

2 gündür buradayım ve kimsenin beni gelip kurtardığı yok belki de fark bile etmediler kaybolduğumu... İğrenç hissediyorum ayak tırnaklarımı ve el tırnaklarımı yerinden söktüler. Neden işkence ediyorlardı bana? Diğerleri neden hala beni kurtarmaya gelmemişti? Bana diğer evrene nasıl kapı açıldığını sordular ama söylemedim. Başımı suya sokarak işkence ettiler defalarca....Onlara katılarak diğer evrene bir kapı açmamı istiyorlar buna izin veremeyeceğim onlara asla boyun eğmeyeceğim. Bunları düşünürken içerden bir patırtı koptu. Dabi bağırıp duruyordu. tanıdık bir ses daha vardı. Kim olduğunu çıkaramıyordum ama tanıdık geliyordu. Kapının açılmasıyla gözlerimi oraya çevirdim. Hawks tam olarak karşımda durmuş bana bakıyordu. Dabi arkasından sinirle geldi ve omzundan tutup çekti.

-shigaraki'nin haberi olmadan buraya kafana estiği gibi giremezsin.

-onu neden kaçırdınız?

-o-

-bekle! Bana su getirebilir misiniz lütfen? boğazım çok kurudu su içmem gerekiyor. (Nana)

Dabi göz devirerek içeri doğru yöneldi.
Ohh... Az kalsın Hawks'a benim diğer evrenden birisi olduğumu söylüyordu neyse ki ucuz yırttım. Hawks bana yaklaşıp kulağıma eğildi.

-merak etme seni kurtaracağım.

Benden tekrar hızlıca uzaklaştı.
Dabi tekrar içeri geldi. Elindeki bir bardak suyu bana uzattı ve dalga geçer gibi bana baktı.

-aow ellerin bağlıydı değil mi? üzgünüm unutmuşum.

Bardakta ki suyu birden yüzüme attı. Ve bana bakarak güldü.

-kimden su istediğine dikkat et!

Elindeki bardağı yere attı gülerek. Başımı kaldırıp Hawks'a baktım oda beni inceliyordu aniden gözleri büyüdü ve Dabi'ye döndü.

-onun ellerine ne yaptınız?

-tırnaklarını söktük o kadar.

-neden işkence ediyorsunuz ona?

-ondan öğrenmek istediğimiz bir şey var.

-nedir?

-sana söyleyeceğimi mi sanıyorsun? Sana güvenmiyorum.

-hadi ama ben de sizden biriyim artık!

-sana güvenmiyorum cümlesinin neresini anlamıyorsun?!

-off iyi madem ne yapmam gerekiyor bana güvenmen için?

-gerçekten bilmek istiyor musun?

-evet.

-tamam, bu sefer ki işkence sırası sende eğer onu konuşturabilirsen sana güveneceğim.

-tam olarak ne yapmamı istiyorsun?

-şurda duran çekiçi görüyor musun? Onu al ve her sessiz kalışında bir parmağını kır.

-peki..

-ne?! Hayır lütfen yapma!

-o zaman söyle bakalım bize katılıp yardım edecek misin?

-hayır...

-yazık oldu...

Dabi yanıma gelip ellerimi çözdü. Ardından sessizce kulağıma fısıldadı.

-kaçmaya kalkarsan seni küle çeviririm!

Başımı hafifçe salladım yan taraftaki masaya doğru çekiştirdi beni ardından arkama geçip kollarımı masada sabit duracak şekilde tuttu başınıda sırıtarak omzuma koydu.