Bu bölümü mü çok ama cok sevdiğim ablalarım AyferTakran , aleynayesilada ve azzekc 'e ithaf ediyorum
Medya:Hatice Kübra Çetinkaya
Ali İmrân
Sabah yine Aralık ayının kaseti ile uyanmıştım bugün hastahaneye geç gideceğim için geç kalkmıştım koşuya gitmeye çok üşeniyordum. Gerçi şuan kim sıcak yatağını bırakıp kalkmak ister ki?
Yatakta Alex'le beraber yatmaya devam ederken telefonum titremişti yine, en kısa sürede sesini açmam gerekiyordu. Doruk'un aradığını görünce açtım "Efendim ortak" dedim hafif esneyerek konuştu "Günaydın ahbap bana mesaj atmışsın 'yemek ısmarlayayım' diye kabul ettiğimi söylemek için aradım" deyince güldüm. Doruk yine hayatı doruklar da yaşıyordu. "Öyle mi söz vermişim nedense hatırlamıyorum ama" dedim "Ayıp ayıp yaşından utan ben bu yaşta yalan söyleyecek değilim Seyri Súluk ne diyor hem 'Ya söz verme, ya da tut. Tutamayacağın sözü söyleme yut" deyince sesli bir kahkaha atmıştım ah Doruk bee sabah sabah "Tamam bilader sakin ol istediğin bir yemek olsun yalan söyleyecek değilsin yaa söz vermişsem tutayım dimi hayvan parkının oradaki kafeye gidelim" deyince Doruk "Aferin benim yiğidime sözünün eri ol böyle geliyorum yarım saate" diyerek telefonu kapatmıştı
Alex'in kafasını okşarken "Bu Doruk amcan varya oğlum yemiş kafayı ne yaptığını kendi de bilmiyor devamlı hayatın da ekşin istiyor, sakin hayat nedir bilmek bilmiyor' diye konuşunca Alex havladı oda bana hak veriyordu işte gel de bunu Doruk'a anlat. Yataktan kalkınca Alex' de kalktı aşağıya inerek Alex'in yemini ve suyunu vererek tekrar yukarıya çıktım yatağımı toplayarak banyoya ilerledim küçük bir duşun arkasından tekrar odaya girerek bu sefer mecburi takım elbiselerden birini elime aldım üstümü giyindikten sonra aşağıya indim ben aşağıya indiğim gibi kapı çaldı "Ne çabuk" diyerek kapıyı açtığım da karşım da abim ve Ayşenur'u beklemiyordum. "Eve almaya niyetin yoksa tutma bizi" deyince "Gir abi bana mı soruyorsun" diyerek yana çekildim "1 söyle 1000 işit" diyerek içeri geldi Ayşenur da içeriye girerek "Günaydın Ali İmrân bey kusura bakmayın aradık ama açmadınız telefon sessiz de herhâlde Hatice'de geliyor" dedi. Kafamı tamam anlamın da salladım kapıyı kapatmamla çalması bir oldu. Tekrar açtım "Hoş geldin cimcime" deyince "Hoş buldum abicim" diyerek sarıldı salona geçerken Doruk'a "Bizimkiler geldi eve gel kahvaltı yapacağız" diye mesaj attım
Hep beraber otururken birbirimize bakıyorduk "Neden bakıyorsunuz" diye sorduğum da Hatice ve Ayşenur aynı anda "Yemek" dedi "Evde yabancı değilsiniz mutfağın yolunu biliyorsunuz hazırlayın işte Doruk'da geliyor normal de dışarı da yiyecektik" dedim "Biz mı bozduk planınızı abi" dedi Hatice "Yok abim" deyince onlar Ayşenur ile birlikte mutfağa geçtiler biz abimle sohbet ederken kapı tekrar çalmıştı tekrar kapıya baktığım da Doruk gelmişti Zeyna 'da kucağın da idi. Elinin altında tuttuğu poşeti bana verdi. Gelirken fırına uğramıştı belli, Hatice salona masa kurarken "Hoş geldin Doruk abi ya bu bebiş hala düzelmedi mi?" diye sorarak Zeyna'yı öptü "Yok abim ama düzelecek değil mi prensesim" diye oda Zeyna'ya sordu oturma odasına geçtik.
Yemek için kızlar tarafından masaya çağırılınca ellerimizi yıkayıp sofraya geçtik "Ooo hanımlar ellerinize sağlık bu ne güzel masa bunlar ne güzel yemekler" diye Doruk iltifatlara başlamıştı. Ayşenur göz devirerek "Abartmasan mı Doruk" dedi abim gülerken "Ay, ay Allah'ım sana iltifat falan yok git ne yaparsan yap" diyerek masaya oturdu. Hatice "Bombayı paylaşıyorum" diyerek "Annem Didem'i gelin olarak istiyor galiba" dedi. Göz devirerek "Annemle konuştum ben öyle bir şey olmayacak" dedim Ayşenur içine derin bir nefes çekerek "İşte benim kaynım aferin çocuk hep böyle akıllı ol o kim sen kim yani. Hem ben o kızı kendime elti olarak görmüyorum" diyerek konuya son noktayı koymuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜRLÜĞÜN RENGİ
Gizem / Gerilim'Ağlamak' kulağa nasıl geliyor? Zayıflık, acizlik, bir adım daha atsan içinde kalanların yerlere tane tane dökülmesi ya da acının somut yansıması.. Bence hiçbiri değil. Zümrüdüanka misali yandıktan sonra yeniden küllerinden doğmaktır ağlamak. Her...