22.03 🍃 Kevser Şarabım 🍃 "Şu kokun," derin bir soluk daha çekmişti boynumdan -onun deyimiyle 'mabedinden' - sert solukları bana olan düşkünlüğünü bir daha göz önüne seriyor beni benden alıyordu. "Sana bakan her bir hare , benim yüreğime kor alevler yüklüyor." Derin solukları ile dudakları usul usul çeneme doğru ilerlemeye başlamıştı. "Ben , sana , yaren , sen , bana , huzur..." Her bir kelimesinde dudaklarını yüzümde gezdiriyor , benim ışıldayan gözlerime müptela olmuş gibi bakıyordu. "Gönlüm , Kevser şarabım..." Dudakları sona gelmiş gibi dudaklarıma kavuşmuştu. Narin öpüşü benim içimden bir şeyleri uçurturken , aklım çoktan benliğini kaybetmişti. Nefessiz kalan dudaklarımızı yavaşça ayırmış , düzene sokmaya çalıştığım soluklarımı bile hayran bakışlarıyla izlemişti. Toparlanan nefesim ile dilimden dökülenler sevdiğim adamın gözlerinde olan bir hareketlenmeye neden olmuştu. Bunlar ufak damlalar , çocuksu ışıltılardı.. " Bir benim sana yaren.. Bir benim senin göz bebeğin.. Peki dört tohuma da yer var mı benliğinde , beş can'lık nefese.."