Almira Demir. O bir Druid. Ve vampirlerden nefret ederek yetişmiş bir genç kız. Üstelik Druidler onun üzerinde son derece büyük baskı oluşturuyorlar. Büyüyle uğraşarak insanların dünyasıyla vampirlerinki arasında köprü görevi gören, vampirlerin sırlarını ve insanların hayatlarını koruyan bir grubun üyesi. Almira derinden sarsıldığı yasak bir anın sonrasında, druid öğretileriyle kalbinin arzuları arasına bir çizgi çekmeye çalışıyor. Sonra nihayet, ele avuca sığmaz ve büyüleyici Meriç'in izini buluyor. Meriç, teşkilatın varlığını reddettiği eski bir Druid ve artık hayatını bir kaçak olarak sürdürüyor. Almira , Meriç'in yardımıyla, hayatı boyunca sadık kaldığı grubun, gerçeği kendisinden gizlediğini fark ediyor. Almira, babası tarafından uykusundan uyandırılıp evlerine gece vakti gelen Druidlerin yanına götürülüyor. Elbette, onların Demir ailesinden istediği bir şey var: Kızlarından biri. Almira veya kız kardeşi Eva bir görev için seçilecek. Fakat Almira, henüz Druid olmamış, kız kardeşinin bu işe bulaşmasını istemiyor. Bu yüzden kendisini öne sürüyor. Babası ve Druidler daha önceki davranışları yüzünden onu otoritesizlikle itham etse de tecrübesi yüzünden göreve kabul edilmesini uygun buluyorlar. Yanağına işlenen Melek figürü dövmesinin Almira'nın üzerinde sandığından daha büyük bir etkisi olabilir mi? Almira yaşadıklarıyla uzlaşmak için çabalarken, bir yandan da, giderek artan büyülü güçleriyle, genç ve güçlü cadıları hedef alan şeytani bir büyü kullanıcısının peşine düşmek zorunda kalıyor. Tek umudu bu büyü özelliğini kucaklamak, yoksa sıradaki kurban bizzat kendisi olabilir. Yolunu çizmek Almira için sandığından da zor. Ama belki mantığının yerine kalbini dinlerse, nereye ait olduğunu bulabilir.