Fırlatılan ok, saplanacağı yeri bulmuştu. Geri dönüşü olmayan bir yola girildi. Talimatlar alındı, kılıçlar kuşanıldı, bu davanın korkunçluğu kendisini kusmaya hazırlanıyordu gittikçe. Sıra katillerdeydi… Sabahın ilk saatlerinde, uzaklardan gelen telefon gecenin karanlığından daha karanlıktı. Yirmi dört saat geçmeden, ölüm emri salık verildi, kurşun… Adres sormuyor, sormayacaktı yine...