arkadaşlar 300 kişi okumuş 26 kişi oy vermiş canınızı istemiyorum eğer beğeniyorsanız bi yıldız tuşuna basın çok basit sizi seviyorm üzmeyin bni
Bir ilişki içinde olamaz mıyız? Bu şapkalı kaçık ne dediğinin farkında mıydı bilmiyorum ama dediği şeyden sonra Lisa'yla göz göze gelmemiz bir oldu. Benim açımdan hiç bir sıkıntı yoktu,isterse sözleşmemi feshedebilirdi ancak Lisa'dan beni ayıramazdı. Lisa'nın da aynı şekilde düşündüğü varsaysam da yine de ondan duymak iyi olabilirdi. Anlık bakışmamızdan sonra bakışlarını benden kaçırıp tekrar şapkalıya döndü. Ben bütün bunları düşünürken şapkalı bir kaç şeyden daha söz etmiş,bizi tebrik edip konuşmasını bitirmişti.
Odadan çıktığımızda arabaya doğru gittik. Bineceğimiz sırada Lisa ön koltuğa binmek istedi. Gelirken hepimiz arka koltukta gelmiştik ve gayet rahattık. Ön koltuğa binmek istemesini başta anlamlandıramasam da belki de dışarıyı daha rahat izlemek istemiştir diye düşünerek boşverdim.
Araca bindiğimizde hepimiz telefonlarımıza bakmaya başladık. İnternetde birçok kişi yeni kız grubu Blackpink hakkında konuşuyordu. Twitterda tag açılmıştı ve dünya gündemine girmişti. Kimileri hakkımızda insanların bizi daha iyi tanıması için videolar paylaşıyordu. Yorumların çoğu olumluydu ve insanlar bizi sevmişti. Üçümüz vaktimizi bu şekilde geçirirken Lisa'ysa telefonunu bile açmamış,sadece kafasını cama dayayarak dışarıyı seyrediyordu. Çok göremesem de dalgın bir hali vardı.
Yurda vardığımızda araçtan indik. İçeriye doğru yürürken Lisa'yla ne kadar göz göze gelmeye çalışırsam çalışayım,o da tam tersi için uğraşıyordu. Kafasını yerden kaldırmıyordu ve çok durgundu. Bu hallerini Rose ve Jisoo da fark etmişti. İçeriye girdiğimizde büyük bir bağırış ve alkış sesi yükseldi. Yurttaki herkes; çalışanlar,görevliler,hatta stajyerler bile bizi tebrik etmek için toplanmıştı. Gelen bağırmalarla korkmam yeni yeni geçerken yanımıza bir adam geldi.
-Artık bu yurtta kalmayacaksınız,eşyalarınızı toplayın. Yeni bir yurda geçeceksiniz. Aracınız sizi bekliyor.
Yeni bir yurt mu? Kulağa heyecanlı geliyordu ama şu anki kaldığımız yurttan ayrılmak istemiyordum. Burada çok zaman geçirmiştim ve harika anılar edinmiştim. Ayrıca Lisa'yı ilk gördüğüm yerdi. Benim için özel bir yer haline gelmişti. Ancak başka seçeneğimiz yoktu sanırım. Adamı onaylayıp bizi tebrik eden insanlara son bir kez teşekkür ettikten sonra odamıza doğru yürümeye başladık.
Merdivenleri çıkarken arabaya bindiğimizden beri tek kelime etmeyen Lisa'ya baktım. Kafası yere bakılı şekilde hiç konuşmadan ilerliyordu. Sinirlerim bozulmaya başlamıştı.
-Neyin var Lisa? Yol boyunca hiçbir şey demedin. Yurda geldiğimizde de durgundun. Bizi tebrik eden insanlara bile bakmadın neredeyse. Sorun ne?
Konuşmamla irkilen kız kafasını kaldırıp bana baktı. Bir yandan yürürken kafasını tekrar eğip cevap verdi;
-Bir şey yok. Sadece biraz yorgunum.
Soğuk tavırlarını korurken mırıldanarak söylediği şeylerle daha çok sinirlenmiştim.
-Bir şey var Lis-
Tam konuşacakken kolumdan çeken Jisoo ile durdum. Bana kafasını sallayarak susmamı söylüyordu. Onu dinlemeyi seçip konuşmaktan vazgeçtim. Odaya vardığımızda önden Rose ile Lisa girdi. Ben girecekken Jisoo beni çekti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken fısıldayarak konuştu;
-Ne olduğunu görebiliyorum Jennie. Lisa'nın böyle davranmasının sebebi olarak o şapkalının dediklerini düşünüyorsun. Üstüne gitme,belki de sadece üzerinde çok baskı hissetmiştir ve yorulmuştur. Pişman olacağın şeyler söyleme.
Dediği şeylerden sonra ben daha ağzımı açamadan odaya girdi. Jisoo gerçekten zeki bir kızdı. Ve belki de haklıydı. Belki de ben boş yere büyütüyordum. Dediği şeylere hak vererek ben de odaya girdim. Rose ve Lisa çoktan eşyalarını toplamaya başlamıştı,Jisoo'ysa yeni başlıyordu. Derin bir iç çekerek onlara katıldım. Burasının bende ayrı bir anlamı vardı ve buradan gitmek gerçekten üzüyordu.
Eşyalarımızı toplamaya bitirdiğimizde bizi bekleyen aracın yanına gittik. Vardığımızda elimizdeki bavulları alan adamlar bagaja yerleştirirken biz de araca bindik. Tam binecekken Lisa şöföre seslendi;
-Ön koltuğa oturabilir miyim?
Şöför onu onayladıktan sonra o binerken bense git gide bu işten sıkılmaya başlamıştım.
O sırada Jisoo'nun bana baktığını fark ettim. Bir şey demeden arabaya bindim. Araca bindiğimizde ön aynadan Lisa'yla göz göze geldiğimiz anda gözlerini kaçırdı. Gerçekten anlam veremiyordum. Bugüne kadar yemek sırasında bile dibimden ayrılmayan kız şimdi yan yana gelmemek için 40 takla atıyordu..
Yol boyunca kimseden ses çıkmadı. Arada Rose ile Jisoo 1-2 şey diyip tekrar susuyorlardı. Gerginliğim onları da etkilemişti,ama elimde değildi. Lisa'nın bana soğuk davranmasına dayanamıyordum. Bir an önce bu konuyu bitirmem gerekiyordu.
Gideceğimiz yere vardığımızda şok olduk. Önceki yurttan çok daha büyüktü. Bavullarımızı alan iri yapılı adamlar önden yürürken biz de onları takip ediyorduk. İçeri girdiğimizde asansörün önünde durduk. Sonunda merdiven çıkmak zorunda kalmayacaktık. Bu ufak sevincim asansörde tüm zaman boyunca yere bakan Lisa ile son buldu.
16. kata çıktığımızda kalacağımız odanın önüne geldik. İçeriye girip etrafı inceledik. Öncekinden yaklaşık 10 kat daha büyük olan bu oda kısa çaplı bir şok geçirmemize sebep olmuştu. Önceki yurtta hepimiz tek odada kalırken burası resmen ev gibiydi. 4 oda ve bir amerikan mutfağı vardı. Odaları sırayla gezerken kimin hangi odada kalacağını belirledik. Daha sonra herkes kendi odasına eşyalarını yerleştirmeye gitti.
Bavuldan çıkarttığım eşyaları dolaba yerleştirirken aklıma gelen şeyle durdum. Hazır herkes kendi odasında meşgulken şu an Lisa ile konuşmanın tam sırası diye düşündüm. Elimdeki sweeti yere bırakıp odasına doğru ilerlemeye başladım. İçeriye girerken kapıyı çalmalı mıyım diye düşündüm,belki müsait değildi. Sonrasında bundan vazgeçerek direk girdim. Sonuçta bunu hak etmişti,hem müsait olmaması işime gelirdi.
İçeriye girdiğimde bizim aksimize o bavuluna bile dokunmamış,yatağına uzanmış tavana bakıyordu. Beni görmesiyle ayağa kalkması bir oldu.
-Eşyalarını yerleştirmemişsin.
-Biraz uzanmak istedim. Dediğim gibi,yorgunum.
-Yardım ister misin?
-Hayır gerek yok.
Bu güne kadar asla görmediğim şekilde soğuk davranıyordu. Belki farkında değildi ama sertti.
-Neyin var Lisa? YG'nin bizle konuşmasından beri soğuk davranıyorsun. Sorun ne?
-Sorun falan yok Jennie,soğuk davrandığım da yok. Neden biraz rahat bırakmıyorsun?
Tamam,bu kadarı fazlaydı.
-1 hafta öncesinde beni öpen kadın değil bu. Bir sorun var ve sen bunu bana söyleceksin.
-Ah,yeter artık. Bak ne diyeceğim,evet var. Hem de çok büyük bir sorun var. Koskoca ceonun dediklerini duyduktan sonra bu kadar rahat olamazsın. Jennie,bence ikimizin de iyiliği için aramızdaki ilişkiye biraz mesafe koymamız en iyisi olur. Üzgünüm.
Kendime söverek mütiş bir kaos yaptm tşkrler
lisaya fazla sövmeyin askdjnuasdkjsfd
OY VERİN YORUM ATIN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life is live • Jenlisa
Teen FictionEn çok yapmak istediğin şey ile en çok yaptığın şey nedir?Jennie bunun farkına vardığında işler çıkılmaz bir hal alıyor. JENLİSA#1