this is melih welcome to pijama newss
lisanın tarafından bir bölüm yazayım mı merak ediyorsanız söyleyin becebilirsem yapayım
büyük bi time jump yapıp hızlıca çıkış yaptırmak istiyorum asıl olaylar orada başlayacak ama mal gibi kalmayın diye yapmıyorum apdıknbweakds
kaos yapmak istiyorum ama life goes on dinlerken yazınca çok soft oluyorum şarkıya şükredin
İçim kıpır kıpır ortalıkta dolaşıyordum.Elim ayağım birbirine karışırken sağa sola zarar vermemeye çalışmaktan resmen bitkin düşmüştüm ama kendime engel olamıyordum.Yaşadığım anlamsız mutluluğa anlam vermek biraz basitti aslında.Lisa ile olan 3. dünya savaşımı sona erdirecek olmamdan başka bir sebebi yoktu.Yani öyle umuyordum..
Vokal dersine başladığımızda hala bir karış havada olan aklım hocanın uyarmasıyla dikkat kesilmişti.Derse başladığımızda en son derste yaptığımız yüksek nota eğilimlerini geliştirmek için çalışacağımızı sanıyordum.Fakat bana aralıklı nefes egzersizleri yapacağımızı söylediğinde garipsedim.Başlangıç aşaması olan metodu yapmamızın sebebi neydi? Herhalde beni hala temelde görecek kadar kötü olduğumu düşünmüyordu.
-Daha geçen derste E5'lere çalışırken neden temel şeylere çalışacağız?
-Temel diyip geçiştirme Jennie.Müzikte en önemli şeyler en temelde yatar.Ayrıca bunu yapmamızın sebebi vokalin için değil rapin için.
Rap çalışacağımızı söylediğinde gözlerim açıldı.Başından beri rap yapmaktan daha çok hoşlanan ben geldiğimden beri çoğu zaman vokal çalıştırılmıştım.Sonunda biraz rap ağırlıklı eğitim görmek içime su serpecekti.Çalıştığınız şirket tam bir dallama olduğu zaman böyle ufak şeyler sizi mutlu edebiliyordu.
Ders boyu flowlar arası nefesimin kesilmemesinin ayrıntılarını konuştuk.Rap yapmanın en önemli aşamasının nefesini kontrol etmek olduğunu bildiğimden gerçekten basit gözükse de gerekli olduğundan tüm dikkatimi verebilmiştim Lisa ile konuştuktan sonraki zamanlara nazaran.
Verimli bir çalışmadan sonra saatimi kontrol ettim ve gelen bildirime dikkat kesildim.Öğretmene teşekkür edip çıktıktan sonra Lisa'dan gelen mesajı açtım.
*Gelen mesaj,Lisa
"Saat ikindiyi geçti.Neredesin?"
Kafeteryanın altındaki enstrüman odasına gelmesini söyledikten sonra telefonu cebime koyup oraya doğru gitmeye başladım.Akşama doğru genelde orası bomboş oluyordu ve böylelikle bizi rahatsız edebilecek kimse olmayacaktı.Özellikle İrene gibi aptallar için ideal bir yerdi.
Odanın kapısına geldiğimde içeriden gelen piyano sesini duyduğumda duraksadım.Gerçekten birileri mi vardı..Böyle şansa sıçayım.
Kapıyı hafif araladıktan sonra spotların yarısının açık olduğunu gördüğümde içerisi umduğum gibi boştu,peki piyano çalan kimdi?
İçeri yavaş adımlarla girdiğimde kapının sağ tarafında kalan piyanonun başındaki Lisa'yı gördüğümde kalp atış ritimlerim düzensizleşti.Arkası bana dönük Lisa'nın damarları belli olan elleriyle çaldığı piyano bir tanrıçayı andırıyordu.Güzelliği haricinde oldukça iyi çalması da beni etkilemişti.Gerçekten bu kadar iyi çaldığını bilmiyordum.
Yavaşça yanına geldiğimde beni hala farketmemişti.Ani bir hareketle yanına oturduğumda beklemediğini belli eden şaşkın bakışlarını bana çevirmişti.Ona bakmadan çaldığı şarkıya devam etmeye başladım.Şaşkın gözlerle beni biraz süzdükten sonra bu seferde o beni şaşırtmıştı.Pesten çaldığım şarkının notaların yüksek tonuyla bana uyum sağlayarak sağımda eşlik etmeye başladığında oluşan uyum büyüleyiciydi.İkimizde çaldığımız piyanoya bakıyorduk.İkimizde şarkıyı dinliyorduk.Yaşadığım anın sonsuza kadar sürmesini dilerken şarkıyı bitirdiğimizde bastığımız son notanın yankılanması odada devam ederken ölüm sessizliği vardı.İkimizde eş zamanlı olarak yavaş bir şekilde kafalarımızı kaldırdığımızda göz göze geldik.Konuşmuyorduk,konuşmaya ihtiyacımızda yoktu.Gözlerimiz yazılabilecek en uzun paragraflardan bile daha fazla şey anlatıyordu.Ama sonsuza kadar böyle kalamayacağımızı düşününce sessizliği bozan ben oldum.
-Konuşalım mı? Yoksa bütün gece böyle bakışacak mıyız?
Hafif gülerek sorduğum sorudan sonra aynı gülümsemeyi onda da gördüğümde biraz da olsa gerginliğim gitmişti.
-Konuşmak bazen duymak istemediğin şeyleri sana dinletiyor.Bakışmayı yeğlerim aslında ama sanırım haklısın.
Direkt olarak söylemese de demek istediği şey gayet açıktı.İçten içe hala gördüğü şeylere üzüldüğünü ve bunun hakkında konuşmak istemediğini anlayabiliyordum.Ama bunu çözmenin başka bir yolu yoktu.
Ortamı biraz yumuşatmak için direk olarak konuya girmektense biraz daha gündelik konuşmayı akıl ettim.
-Piyano çalabildiğini bilmiyordum.
-İnsanlar beklemediğin şeyleri yapabiliyor bazen.
Bal rengi gözleri ve sarı saçlarıyla bana derin derin bakarken yaptığı iğnelemelere kızamıyordum bile.Bu tavşanımsı varlığa kızmak benim için çokta mümkün değildi.
Derin bir şekilde iç çekip boynumu gevşettikten sonra elimi omzuna koydum.Omzuna düşen saçlarını geriye doğru attığımda gözleri saçlarını geriye atan elime kaydı.Tekrar gözlerimi bulduğunda konuştum.
-Lisa.Buraya ilk geldiğim zamanki halini hatırlıyor musun? Tek başına bir köşede oturuyordun.Kimseyle konuşamıyordun,yalnızdın.Sen gittiğin zaman ben senden daha yalnız kaldım.Senin aksine herkesle konuşabilecek kadar dil bilmeme rağmen benim senden başka konuşmak istediğim biri yoktu.Tam anlamıyla çöküşteydim.Hiç bir derse girmiyordum.Hiç bir çalışmaya katılmıyordum.Jisoo ve Rose olmasa muhtemelen yanına senden önce gelecektim.
Tüm dikkatiyle beni dinlediğini gördüğüm Lisa dediğim şeyden sonra kıkırdamıştı.
-Günlerin nasıl geçtiğini bile bilmezken her sabahım gelip gelmeyeceğini kontrol etmekle geçiyordu.Bütün bu zaman boyunca günlerim bu şekilde geçerken çalışma günlerimizde diğer gruptaki İrene ile tanıştım.
İrene'yi duyduğunda yüzünü tekrar soğuk ve rahatsız bir ifade almıştı.
-O yılışık kızın nasıl biri olduğunu bilseydim en başından uzak dururdum.Fakat o zamanlar bana çok iyi davranıyordu.Az da olsa kendime gelmemi sağlamıştı.Çok yalnızdım ve o sürekli yanımdaydı.Niyetinin başka olduğunu asla anlamadım.Sadece son zamanlarda biraz garip davranıyordu.Genelde ona hep seni anlatırdım.O zamanlar beni dinleyip sürekli umudumu kaybetmemi söylerken son zamanlarda alttan alttan konunun açılmaması için uğraşıyordu.Senin geldiğin günse bana dönmeyeceğini,bu konu hakkında artık kendimi üzmemi söyledi.
Lisa ufak bir küfür mırıldandı.
-Ona bir daha böyle bir şey söylememesi gerektiğini söyledim.Geri gelmeyeceğini söylediğinde kan beynime sıçramıştı.Bunun ihtimalini bile düşünmek istemiyordum.O gün tam sen bizi gördüğün andaysa üstüme atladı.Bir an için neye uğradığımı şaşırdım.Üzerimden atmayı başardığımdaysa seni gördüm.Arkandan koşmaya çalıştığımda kolumdan tuttu.Yemin ederim Lisa peşinden koşmaya çalı-
İşaret parmağını hararetle konuşan dudağıma bastırdı.Susmamı sağladığında konuşurken farketmediğim dolmuş gözlerimden akan yaşları eliyle sildi.Sildikten sonra elini yanağıma koydu.Kalbimin şu anda yerinden çıkabileceğine yemin edebilirdim.Yavaş hareketlerle bana yaklaştığında yanağıma uzun ve dolu bir öpücük bıraktı.Her an ölebilecek olan ben bayılmamak için dururken geri oturup gülümseyerek bana baktı.
-Daha fazla anlatmana gerek yok bayan yanak.O kaşar senin gibi masum biri için tehlikeli birisi.
-N-Ne yani,affettin mi beni?
Yüksek sayılabilecek bir kahkaha attığında hala ona bakıyordum.
-Sana hiçbir zaman küsmedim ki Jennie.Sana küsemem.Sadece kızgındım.Şimdiyse kendime kızgınım.Seni dinlemediğim için özür dilerim.
Bütün yüzümü geniş bir gülümseme kapladığında oda gülümsemeye devam etti.
-Şimdi,yanlış anlaşılmalar bittiğine göre 6 ayın acısını çıkarmaya ne dersin? Hem intikam almamız gereken bir sürtük var.
Gülümsemem büyüyerek kafa salladım.Başarmıştım.
Çok mu soft oldu bilmiyom smut zamanı geliyor gibi hissediyorum ama ablam falan okuyor bide yazmayı denedim bi ara şekilden şekile giriyorum okurken sıkıntı olmuyor ama yazmak çok garip adıunwqelakmlf
He bide 20 oy sonra yb gelir ellerinizden öper hadi bb.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life is live • Jenlisa
Teen FictionEn çok yapmak istediğin şey ile en çok yaptığın şey nedir?Jennie bunun farkına vardığında işler çıkılmaz bir hal alıyor. JENLİSA#1