yb atmayalı yıllar oldu farkındayım ama hevesim kaçtı okuyan var mı bilmiyom devam etmemi istiyosanız yazın bi bakayım
Bölüm ismi yine yanlış anlaşılmaya çok müsait durdu KQWJEHBNKJADS
__________
Blackpink? Lisa'dan gelen bu fikirle hepimiz kaşlarımızı kaldırmış ona bakıyorduk. Lisa'da çekinmiş gözlerle bize bakıyordu. Aslında bu fikir tam olarak aradığımız şey olabilirdi. Grup isminin insanlara bizi çağırıştıran bir şey olmasını istiyorduk. Yerine göre sevecen ve güler yüzü,yerine göreyse sert ve güçlü tarafı belirten bir isimdi. Sonuçta pembe bütün o sevgi şeylerini barındıran renk iken,siyahsa koyu ve esrarengiz,karamsar bir renkti. Ayrıca düşününce,bu ismin hem korece,hemde ingilizce bir anlamı vardı. Yani iki ayrı dünya için ortak bir kapı gibiydi.
-Benim için uygun. Herkes beğendiyse bu adı verebiliriz,dedi Jisoo.
Rose kafa salladıktan sonra 3'ü bana döndü. Bende kafa sallayarak onayladım. Sanırım ortak bir karara varmıştık. Grup ismini Blackpink koyacaktık.
Gece boyunca grup olarak ideallerimizi,hedeflerimizi,hayallerimizi konuştuk.Neler başarmak,nerelere gelmek istediğimizi tartıştık. 4'ümüzde bir farkındalık yaratmak istiyorduk. Sıradan bir kız grubu olmaktan daha fazlası olmak istiyorduk. Hayır,kesinlikle çok daha fazlasını istiyorduk. Bol bol gelecek hakkında konuştuk. İlerleyen saatlerde hepimiz yorgunluktan bittiğimizde,çoktan uyuya kalmış olan Lisa'yı yerine yatması için kaldırıp bizde uyumaya koyulduk.
Hayatım gerçekten çok hızlı ilerliyordu. Şu anda olduğum durum,seneler önce düşündüğüm gelecekten çok farklıydı. Kısa bir süre içerisinde bir çok şey değişmişti. Oldukça zor şeyler yaşamıştım. Ancak bunun yanında kazandığım şeyler,paha biçilemezdi. Kesinlikte tüm bunlara değerdi. Harika dostluklar edinmiştim. Yeteneklerimin farkına varmış,kendimi hayli geliştirmiştim. En önemlisiyse,çok uzun yıllar sonra kalbimi farklı anlamlarda hızlandıran,heyecanlandıran birisi hayatıma girmişti. Gerçekten tüm bunlar için ne kadar şükretsem azdı.
Sabaha kadar konuştuğumuz gecenin sonraki gününde bizi büyük bir şok daha bekliyordu. Uykusuzluktan öğlene kadar uyuyan pandaları rahatsız eden şey kapının çalmasıydı. Tabi ki herkes söylenerek kafasını yastığa daha çok gömerken kalkıp bakmak zorunda kalan yine ben olmuştum. Bu pandalar gerçekten fazla üşengeçti. Yataktan söylenerek kalktığımda ani kalkışım baş dönmeme sebep olurken içimden kısık sesli küfürler ederek kapıya doğru ilerledim. Göz altlarımın morarıklığını umursamayarak kapıyı açtığımda karşımda çoktan uyanmış ve zinde olan kadını süzerek neden geldiğini anlamaya çalıştım.
-Günaydın bayan Kim. Şirketten size bir bildiri geldi.
Elindeki mektup benzeri şeyi bana uzatırken soğuk ve mimiksiz yüzü onu sevimsiz gösteriyordu. Bu şirketteki herkes hemen hemen böyleydi. Gülümseyerek teşekkür ettim ve elindeki kağıdı alıp yavaş adımlarla tekrar yatağıma yöneldim. Diğerleri de konuşmamızı duyduktan sonra yavaş yavaş yataktan doğrulmuş saf saf bana bakıyorlardı. Kağıdı yırtmamaya çalışarak dikkatlice açtıktan sonra sesli bir şekilde okumaya başladım.
"Size dün gece verilen haberden sonra yeni bir karara varıldı. Öncelikle çıkış tarihiniz belirlendi. 6 ay sonra,8 Ağustos 2016'da çıkışınız gerçekleştirilecek. Şirket uzun zaman sonra ilk kez kız grubu çıkarttığı için çıkışınızın 2 şarkıyla yapılmasına karar verildi. Bu süreçte sizin en büyük yardımcınız, Teddy Park olacak. Kendisi bir çok şarkıda söz yazarlığı ve yapımcılıkta bulunan birisidir. Onunla alakalı detaylı bilgileri ondan ilerleyen zamanlarda öğrenebilirsiniz. Zamanınız kısıtlı,bu yüzden bir an önce çalışmalara başlayacaksınız. Pozisyonlarınız belirlendi. Diğer kağıttaki şablonda daha fazlasını öğrenebilirsiniz. Bol şanslar"
Okumayı bitirdiğimde kafamı kağıttan kaldırıp kızlara çevirdiğimde az önceki tembel pandalardan eser kalmamıştı.Hepsinin gözleri fal taşı gibi açılmış bana bakıyordu. Rose gözlerini ovalayarak heyecanlı bir şekilde konuştu:
-Hadi pozisyonlara bakalım.
Rose'nin demesiyle diğer kağıdı elime aldığımda kendi yatağından yanıma bir anda gelen lisa kolunu omzuma atarak beni izliyordu. Bu ani hareketleriyle sağlıma hiç iyi gelmediğini bilmesi lazımdı. Tüm dikkatimi dağıtan omzumdaki kolunu görmezden gelmeye çalışarak kağıdı açmaya başladım. Karşıma çıkan yazıları tam okuyacakken birden üstüme atılıp sarılan Lisa ile afallamıştım.
-JENNİE,MAİN RAPPER JENNİE! KOCA YANAK BÜYÜMÜŞTE MAİN RAPPER OLMUŞ.
Kabugalarımı sıkacak sıklıkta sarılırken gülürek bağıran bu kız az sonra bayılmama sebep olacaktı. Jisoo ve Rose'de alkışlayarak bağırırken bütün vücudunu hissettiğim kıza mı yoksa main rapper olarak seçilmeme mi sevineceğimi kararlaştıramıyordum. Main rapper ve lead vocal olarak seçilmiştim. Bana bir ömür boyu gibi gelen 5 saniyelik sarılmasından sonra geri çekilip yüzüme 32 dişini göstererek gülümsüyordu. Beni bırakmasıyla bir anlık boşlukta hissetmemden hemen sonra diğerleride sarılıp tebrik etti. Bense şaşkınlıktan salak salak gülümseyip mahçup bir şekilde onlara karşılık veriyordum. Ne var yani utanmış olamaz mıydım?
Benim için çok gergin dakikalardan sonra sıra diğer üyelere bakmaya gelmişti. Rose main vocal ve lead dancer olarak seçilmişti. Her üyeye baktığımızda liseli kızlar gibi bağırarak alkışlıyorduk. Rose'nin sesi gerçekten main vocal olmayı hak edecek türdendi. Onun adına çok sevinmiştim.
Lisa main dancer,sub vocalist ve lead rapper olarak seçilmişti. Başka bir şeyde beklenemezdi zaten. Bu kız henüz stajyer olmasına rağmen hayatımda gördüğüm en iyi dansçılardan biriydi. Ana dansçı ondan başkası olamazdı.
-Demek ana dansçımız sensin.. Bundan sonra yapamadığımız her harekette senden yardım isteyeceğiz Bayan Manoban. Alışsan iyi edersin.
Flörtöz bir şekilde göz kırparak bana baktığında yutkundum.
-Siz ne zaman isterseniz Bayan Yanak.
Jisoo ve Rose bayan yanak lafını duyduğunda katıla katıla gülmekle meşgulken ben suratımı domatese çeviren kıza söylenmekle meşguldum.
Jisoo lead vocal ve visual olarak seçilmişti. Hepimiz "OOOOO" layarak Jisoo'ya baktık. Tam olarak ergen kızlar gibiydik.
-Bayan Jisoo. Güzelliğiniz şirkette nasıl bir etki bırakmışsa visual olarak seçmilmişsiniz,tebrik ederim, dedi Rose gülerek.
Bu kez kızarma ve söylenme sırası Jisoo'daydı. İkisi arasında tatlı bir ilişki vardı. O an tekrardan bu grupta olduğum için tanrıya teşekkürlerimi sunuyordum.
Hepimiz pozisyonlarımızdan son derece memnunduk. Zaten bizim için burada yazanın çokta bir önemi yoktu. Bir işe kalkışırken o an kimin için en uygun olan neyse, o görevi ona yaptırıyorduk. Yani bunlar sadece kağıtta yazan şeylerden ibaretti.
Yaklaşık 1 saat boyunca salak salak espriler yapıp birbirimizle uğraşmaya devam ettik. Şimdiyse sırada tek ve en önemli işimiz kalmıştı. Kendi şarkılarımızı yapmaya başlamak.
Geç geldiği için özür dilerim ama dediğim gibi çok hevessizdim ve o halde yazmak istemedim. Beğeniyorsanız bunu belirtin de keyfim yerinse gelsin aq
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life is live • Jenlisa
Teen FictionEn çok yapmak istediğin şey ile en çok yaptığın şey nedir?Jennie bunun farkına vardığında işler çıkılmaz bir hal alıyor. JENLİSA#1