Life is live • Jenlisa

Konuşulacaklar var

canınızı istemiyorum aq 1-2 yorum alt tarafı 

Hayır.Hayır,hayır,hayır.Bu şu an yaşanıyor olamazdı.Bunun imkanı yoktu.Aylarca gelmesini beklediğim insanın döndüğünde beni bulduğu manzara bu olamazdı.Uzaktanda olsa gözlerimin içine baktığını hissedebiliyordum.Nasıl bir durumun içindeydim ben böyle.Kafasının aşağı eğdi.Ellerinde tuttuğu paketleri yere bıraktı.Arkasına dönüp binanın içine yöneldi.Elim ayağım birbirine girmişti.Hızlıca ileri doğru atılıp arkasından koşmaya başladım.

-Jennie,bekle!

İrene kolumdan tutmuştu.

-Gerçekten özür dilerim.Bir anlığına oldu lütfen gitm-

-Bırak kolumu çabuk.Sakın bir daha böyle bir işe kalkışma.Sonuçları ağır olur.

Kolumu kendime çekip tekrar koşmaya başladım.Havuzun karşı tarafına vardığımda gitmişti.Yerdeki paketlere eğildim.2 sinde de yemekler vardı.Hay sikeyim.Lisa muhtemelen benimle yemek için paketlettirmiş ve beni aramıştı.Beni bulduğundaysa..

Öfkeden kuduruyodum.Geri dönüp İrene'yi akşama kadar dövebilirdim.Bacaklarım beni daha fazla taşıyamaz hale geldi ve yere çöktüm.Elimdeki paketlere baka kaldım.Az önce yaşadıklarım gözlerimin önünden gitmiyordu.Ona ne diyecektim? Veya ona diyeceğim şeylere o inanacak mıydı..

Hep beklediğim kızın sonunda geldiğine sevinemiyordum bile.Ne kadar sikik bir durumdaydım ben böyle? Kafamı ellerimin arasına alıp sakinleşmeye çalıştım.İrene'nin arkamdan yaklaştığını hissettim.

-Ben özür dil-

-SİKTİR GİT BURADAN İRENE!

Bir adım geri atıp sendeledi.Yüzünde sinirli bir ifade vardı.

-O kadar değer verdiğin kız yokken yanında olan bendim Jennie.O seni bırakıp gittiğinde sana destek olan bendim.Şimdi geri döndü diye beni bir kenara atamazsın.

Dalga mı geçiyordu benimle.Saçlarımı sinirden yolmaya başlamıştım.O kızı gırtlaklamamak için zor duruyordum.Gerçekten derdi neydi? Hayattan sıkıldıysa,yaşamaktan zevk almıyorsa konuşmaya devam edebilirdi çünkü onu şu an seve seve öldürebilirdim.Hala bir şeyler zırvalarken paketleri yerden alıp ayağa kalktım.Binadan içeri girip Lisa'nın nerede olabileciğini düşündüm.Hızla asansöre yöneldim ve odamızın bulunduğu kata çıktım.Odadan içeri girdiğimde Rose ve Jisoo bağırarak bana sarıldı.

-Jennie,Lisa döndü!Az önce seni bulmak için odadan çıkmıştı.Muhtemelen seni arıyordur.Beraber yemeniz için kimchi almış.

Sikeyim..

Dediği şeyler kalbime birer ok misali saplanıyordu.Paketleri bırakıp yatağa oturdum.Göz yaşlarım bardaktan boşalırcasına akmaya başladı.Rose ve Jisoo ne olduğunu anlamlandıramayıp şaşkın gözlerle bana bakıyordu.Jisoo yere bıraktığım paketlere göz gezdirdi.

-Jennie,bunlar Lisa'nın yaptırdığı yemekler değil mi ?

Ağlamam daha da şiddetlendi.Durumu çözmeye çalışıyorlardı fakat o kadar saçma bir olaydı ki kendimi yerin dibine sokmak istiyordum.

-Neden ağlıyorsun? Lisa'nın gelmesini en çok sen istemiyor muydun?

Konuşamıyordum.Hıçkırıklarımı tutmak için uğraşırken yanıma oturan Rose'nin boynuna gömdüm kafamı.Sırtımı ovalayıp teselli etmeye çalıştı fakat neyi teselli ettiğini bile bilmiyordu.

-Ben bir aptalım Rose.Tam olarak bir aptal.

Rose beni kendinden çekip yüzüme baktı.Devam etmem için bekleyen gözlerle beni izliyordu.

-Havuzun oradaydık.Kampüsün güneydoğu tarafındaki süs havuzunda İrene ile yemek yiyorduk.Lisa hakkında bir şeyler saçmalamaya başladı.Ona susmasını söyledim.Birden üstüme atıldı ve beni öptü.O sırada-

Ağlamalarım daha da şiddetlenmişti.Jisoo şok olmuş ve sinirlenmiş gözlerle bana bakıyordu.

-O s-sırada Lisa..Havuzun karşı tarafından bize bakıyordu.Beni bulmak için arıyordu fakat bulduğunda İrene ile öpüşürken gördü.Ona asla karşılık vermedim fakat bir anda şok olmuştum ve hemen çekilemedim.2-3 saniye sonra itmiştim onu.

Jisoo ellerini saçlarının arasından geçirdi.

-O kaşarın niyeti her zaman belliydi.Sana onunla çok takılmamanı söylemiştim.Kurnaz orospu çocuğu.

Rose göz yaşlarımı silerken daha sakin bir ses tonuyla konuştu.

-Ağlama artık.Lisa'ya durumu izah ettiğinde anlayış gösterecektir.

Kimse Lisa'nın bu duruma neden üzüldüğünü konuşmuyordu.Sonuçta arkadaşım olmaktan başka bir şey değildi.Fakat bazı durumlarda bu tarz bilgilere ihtiyaç olunmazdı.Belirli bir şey olmasa da herkes Lisa ile benim aramda olanın arkadaştan öte olduğunu hissedebiliyordu.

Rose'nin tesellisi beni biraz yumuşatırken birden kapı açıldı.Lisa gelmişti.

Umursamaz gözlerle beni süzdükten sonra Jisoo'ya döndü.

-Görevliyle konuştum.Başka bir odaya geçiyorum.Eşyalarımı toplamaya geldim.

Beynimden vurulmuşa döndüm.Odasını mı değiştiriyordu.Günüm daha kötü olamazdı herhalde.Ama hayır,buna asla izin vermeyecektim.En azından beni dinlemeden olmazdı.

Hızla kalkıp Lisa'ya çarparak kapıyı kapattım ve kilitledim.Şaşkın gözlerle hepsi bana bakıyordu.Kapıya sırtımı dayadım ve kollarımı göğsümde birleştirdim.

-Hiçbir yere gitmiyorsun.Önce beni dinleyeceksin.

olayı uzatsam mı barıştırsam mı bilemedim şerefsizlik tarafım ağır basarsa daha çok çekecekleri var askdşjıhlubnwqejkı