Bölüme geçmeden önce size içinizi ısıtacak bir kış hikayesi ile geldim. Öyle güzel ki okurken kendinizi oraya ait gibi hissediyorsunuz. İsmi Winter Tale♡ susuluvtata hesabından da hikâyeye ulaşabilirsiniz~
https://my.w.tt/hca0E6s0ycb
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oldukça kaba bir tonda sorduğum soruya karşılık Eunwoo'nun gözleri dolmuş ve bana doğru çekingen bir adım atmıştı. "İçeri gi-"
"Hayır. Yetişmem gereken bir yer var. Seninle uzun uzun muhabbet etmek niyetinde değilim. Ne söyleyeceksen böyle söyle."
"Çok değişmişsin."dedi inanamazmış gibi. "Sen böyle kaba biri değildin-"
İğreti bir kahkaha fırladı dudaklarımdan. "Ne yapmamı bekliyorsun Eunwoo? Beni en yakın arkadaşımla aldatan eski sevgilime kırmızı halı sermemi falan mı? Seni kovmadığıma şükret."
"Bu kadar mı nefret ediyorsun benden?"
"Nefret az kalır. İğreniyorum. Senden de Yugyeom'dan da. Hangi yüzle karşıma çıkıyorsun? Nerden buldun adresimi? Japonya'da olduğumu nerden biliyorsun?"diye sordum öfkeyle.
"Bunları içeride konuşsak-"diyerek öne doğru bir adım attığında, hiç acımadan önünü kesmiş ve göğsünden tutarak iteklemiştim onu. "Sabrımı taşırıyorsun yapma. Hâlâ seni kovmamışken ne söyleyeceğini söyle ve defol git."
"Konuşacaklarımı duyduktan sonra içeri girmeme izin vereceğini biliyorum. Hem kapı önünde mi konuşacağız böyle?"
"Yetişmem gereken bir yer olduğunu söyledim. Vaktim çok az ve sen gereksiz şeyler söyleyerek az olan vaktini tüketiyorsun."
Kararlı bakışlarımı görünce derin bir nefes aldı. "Ben senden özür dilemek istiyorum."dedi usulca. "Seni deli gibi severken nasıl böyle bir hataya düştüm, bilmiyorum. Sürekli meşguldün, beni eskisi gibi öpmüyordun bile-"
"Ve sen de seni öpecek başkasını buldun?"dedim alayla.
Gözleri dolmuştu. "Yugyeom ile her şey bir an da başladı ve ben, ben birinin dokunuşlarına-"
