Biraz erken geldim çünkü ilhamım gayet yerindeydi ama diğer bölümler için aynı sözü veremem, beklediğiniz için teşekkür ederim ♡
Taehyung artık 17 yaşında!
Oy ve yorum istiyorum~
"Elbette sorun yok, hyung. Zaten Taehyung da söylemiş size. Konuşmuştuk biz. Ben çok yoğun olduğum için Taehyung size söyler diye düşünmüştüm. O yüzden aramadım sizi." Sağ dirseğimi masaya dayamış, sağ elimi alnıma yaslamıştım. Başımın ön tarafında müthiş bir ağrı vardı ve iki saat önce ilaç içmiş olmama rağmen hiç etki göstermemişti.
"Anladım Gguk. Aslında bizim seni aramamız gerekiyordu ama her şey öyle hızlı oldu ki Taehyung'u uçağa bindirine kadar sana haber vermek aklımıza gelmedi." Namjoon konuşmasını bitirdiğinde, Yoongi'nin sesini duymuştum. "Taehyung yerleşince görüntülü arayın bizi, tamam mı? Özledim bebeğimi."
"Olur hyung, ararız. Şimdi Taehyung'un yerleşmesine yardımcı olayım."
"Tamam Jeongguk, görüşürüz."
Telefonu kapatıp mutfağımdaki kedi çocuğa çevirdim bakışlarımı. Kalçasını karşımdaki tezgaha yaslamış, uzun parmakları arasındaki kristal bardaktan su içerken gözlerime bakıyordu. İki saat önce onu salonumun ortasında bulurken ne kadar şaşkındıysam hâlâ öyleydim. Evimin herhangi bir yerinde Taehyung'un oluşu, beni öyle afallatmıştı ki benimle olacağını söylediği dört ay boyunca da buna alışamayacak gibiydim.
Gözlerime bakmayı kesmezken elindeki bardağı tezgaha bırakıp ellerinden güç alarak tezgaha oturdu. Evin sıcak oluşunu bahane ederek giydiği kısacık şortun aşikar kıldığı bacaklarını birbiri üstüne attı. Üzerine giydiği basketçi atletinin kol yakası öyle boldu ki ufak bir hareketinde tüm göğsü açığa çıkıyordu. Alnıma uyguladığım baskıyı arttırdım.
"Taehyung ne demek oluyor bunlar?"diye sormuştum iki saat önce, onu görmenin şokunu henüz atlatamamışken. Taehyung ise fütursuzca, geceleri üzerinde uyuyakaldığım, sallanan koltuğuma oturmuş "Ne söylediysem o."demişti.
"Söylediğin tek şey, değilim programı ile geldiğin ve dört ay birlikte olacağımız. Daha fazla açıklamaya ihtiyacım yok mu sence?"
"Jeongguk, önce oturmaya ne dersin? İyi görünmüyorsun." Haklıydı, bayılacak gibi hissediyordum kendimi. Yıkılır gibi oturdum, koltuğa. "Değişim programı Seoul Lisesinin her dönem gerçekleştirdiği bir program. Belli bir ortalamanın üzerinde olan herkes başvurabiliyor. Ah, sen neredeyse iki yıldır Kore'de olmadığın için bilmiyorsun ama notlarım çok iyi." İğneleyici ses tonu karşısında kaşlarımı çatmıştım. "Ve ben de Japonya'ya gelmeye karar verdim. Japoncam da oldukça iyi, yabancılık çekmeyeceğim."
İstediğim cevaplar bunlar değildi. "Taehyung, bunları biliyorum. Ben, notlarının iyi olduğunu da biliyorum, japonca konusunda kendini ne kadar geliştirdiğini de." Dudaklarında inanmaz bir gülüş belirdi. Hatta bükülen dudaklarından umarsız bir nefesin çıktığını bile duymuştum. Ardından "Demek biliyorsun."diye mırıldanmıştı. Devam etti. " Bilmediğim şey evimi nasıl öğrendin? Yoongi ve Namjoon benimle konuşmadan sana nasıl izin verdiler? En önemlisi eve nasıl girdin?"
"Evini öğrenmek çok kolaydı. Hoseok hyung biliyordu ve rica edince bana da söyledi. Japonya'ya indiğimde ise Seojoon hyung beni buraya kadar getirdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
meow, darlin | taekook ✔
FanfictionJeongguk'un zaafı kedilerdi. Özellikle iki ayak üzerinde ve ismi Taehyung olan kediler. taekook 29.04.2020 Tüm Hakları Saklıdır!