Eunwoo ile ayrılalı üç ay olmuştu. O gün evi terk ettikten sonra bir hafta daha kalmıştım, Yoongi ve Namjoon ile. Bir haftanın sonunda emlakçı beni aramış, evi sattığını ve bana da istediğim yerden ev bulduğunu söylemişti. Eski evime gidip eşyaları ikinci el ile görüşüp satmış, kişisel eşyalarımı toparlamıştım. Eunwoo'yu, Yugyeom'u kısacası onların bana yaptığı çirkinliği hatırlamak istemiyordum, bu yüzden eski evimdeki tüm eşyalarımı sattım. Kişisel eşyalarımdan ise Eunwoo'nun bana almış olduğu şeyleri hiç düşünmeden çöpe atmıştım. Böyleydim. Birisini hayatımdan çıkarmak istediğim zaman ona dair ne varsa silerdim, hiçbir izin benimle kalmasına izin vermezdim.
Emlakçının bulduğu ev, tam da istediğim gibi Yoongi ve Namjoon'un apartmanında, bir üst kattaydı. Aslında karşılıklı olmayı daha çok isterdim ama dairelerin hepsi doluydu. Bulduğumuz ev, eski evime göre daha pahalı ve küçük olsa da sorun değildi. Gangam'ın göbeğinde geniş bir daire almaya kalksam borç batağında ölürdüm, galiba. Neyseki eski evimi uygun bir fiyata satmış olduğumdan, üzerine az bir para katarak bulduğumuz daireyi satın alabilmiştim. Sıra evi donatmaya geldiği zaman, ikinci ele sattığım eşyaların parası ile çoğu eşyayı almış, kalanları almak içinse arabamı satıp daha düşük bir model almış, kalan para ile eksikleri tamamlamıştım. Yoongi ve Namjoon bana yardım etmek isteseler de üstesinden gelemeyeceğim bir durum değildi ki halletmiştim işte. Şimdi amerikan tipi mutfağımın bar tezgahında oturup kahvemi yudumlarken huzurluydum.
Telefonum çaldı. "Efendim Namjoon hyung?"
"Akşam yemeği yemediysen gel, birlikte yiyelim. Taehyung da huysuzluk yapıyor, seni görecek illa."
Gülmüştüm. "Geliyorum hemen."
Namjoon haklıydı. Taehyung oldukça düşkündü bana. Seokjin bunun normal olduğunu söylemişti. "Kedi bebekler, daha çok kedi iç güdüsü ile yaklaşır. Biyolojik anne, baba ve kardeşlerinin yanında bir insana yaklaşmaları için onu seçmeleri gerekir; yani seni sahiplenmesi. Görüldüğü üzere o gün sen Taehyung'u kurtardığında seni sahiplendi. İnsanların bildiğinin aksine, insanlar kedileri sahiplenmez; kediler onları sahiplenir."
Açıkçası bu durum beni mutlu ediyordu. Yaratılışı gereği kendi türüne yakındı, Namjoon ve Yoongi'yi ailesi olarak görüyordu. İnsan olan beni sevmesi ve sahiplenmesi ise mutluluk vericiydi ki Seokjin'e bile yaklaşmıyor olduğunu düşünürsek Taehyung için pek kıymetliydim.
Vakit kaybetmeden aşağı inip zili çaldığımda, heyecanlı ayakların koşarak geldiğini işitmiştim. Bir yandan kahkaha atarken bir yandan da "Gugu!"diye çığlık atıyordu. Gülümsedim. Bana Gugu diye sesleniyordu. Ben de ona Tete diyordum, bazen.
Boyu henüz yetmediği için kapıyı Yoongi açmıştı. Taehyung onun bir adım önünde, elindeki pembe oyuncağı sıkı sıkı tutmuş, galaksi barındıran gözleri ile bana bakıyor, genişçe gülümsüyordu. "Gugu!"dedi elindeki oyuncağı bırakıp ellerini bana uzatırken. Onu kucağıma almamı istiyordu ki buna dünden razıydım.
"Aşkım benim! Çok mu özledin beni?" Kollarıma atlayıp kuyruğunu sırtını tutan elimin bileğine sarmıştı. Alışkanlığıydı bu. Daima kuyruğunu bileğime dolar, ondan ayrılmama izin vermezdi. Ellerini yanaklarıma koydu. "Gugu, miyav."
"Hoş geldin, diyor."dedi Yoongi. "Hoş geldin."
"Hoş buldum, hyung."
Kucağımda Taehyung ile içeri girerken her gün ne kadar da çok büyüdüğünü düşündüm. Şu an bir yaşını geçmiş bir çocuk gibiydi. Yürüyebiliyordu, ön dişleri çıkmıştı. Birkaç kelimeyi telaffuz edebiliyor, dediklerimizi anlıyor gibi duruyordu. Seokjin, kedi bebeklerin gelişiminin hızlı olduğunu söylediğinde bu kadar hızlı olacağını tahmin etmemiştim. "Gelişimi ergenliğe kadar azalan bir hızda seyredecek. İlk yıl sekiz yaşına kadar büyümesini bekliyorum, ikinci yıl daha az ve en sonunda ergenlik ile beraber normal hızına ulaşacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
meow, darlin | taekook ✔
FanfictionJeongguk'un zaafı kedilerdi. Özellikle iki ayak üzerinde ve ismi Taehyung olan kediler. taekook 29.04.2020 Tüm Hakları Saklıdır!