meow, darlin | taekook ✔

21//deli oluyorum sana

Herkese selamlar ~

Nasılsınız?

Ben iyi gibiyim sadece bölüm yetişsin derken ellerim felç kalıyordu az kalsın
:((

Bu bölümü severek, içime sinerek yazdım bakalım siz ne diyeceksiniz bekliyorum yorumlarınızı ♡

Ve birde geçen bölüm bazıları bölümlerin geç geldiği için okuyucu kaybetmiş olabileceğimi düşündüklerini söylediler. Genelde 10 günde bir bölüm atmaya çalışıyorum. Evet 10 gün uzun bir süre ama maksimum bu kadar. Kpss için verdiğim arayı saymazsak hiç daha uzun bir ara vermemişim. Kpss den sonra ise haftada bir bölüm atmaya çalıştım. Birde çok zor yav bölüm yazması beni de anlayın djdjdjdj
Yani demek istediğim bu hikaye bitecek arkadaşlar yarım bırakmayacağım.

Öyleyse hepinize iyi okumalar!

Bol yorum isterim ♡

susuluvtata💜

Her şey çok zordu. Yemin ederim öyle zorlanıyordum ki bir köşeye çöküp hıçkırarak ağlamak istiyordum. Bu durumun beni neden bu kadar çok etkilediğinin farkındaydım; yine de Seokjin'i arayıp ona danışmak istemiştim. "Çok normal bu, Jeongguk."demişti, anlattıklarımı sabırla dinleyip. "Kedi insanlar kızışma dönemlerinde karşı konulması zor varlıklar hale geliyorlar. Doğalarının gereği böyleler. Sen üstüne üstlük ergenlik dönemindeki bir kedi çocukla birlikte yaşıyorsun ve onu seviyorsun."

Son cümlesi ile oturduğum yerden kalkmış, sanki Seokjin beni görecekmiş gibi utançla yüzümü kapamıştım. "Taehyung'u kim sevmez ki? Çok akıllı bir çocuk, hem-"

"Bundan bahsetmediğimi biliyorsun."diyerek kesmişti sözümü. "Aranızda farklı bir çekim oluğunun da, sırf bu yüzden Japonya'ya gittiğinin de farkındayım. Bir şeyleri açıklamak zorunda değilsin. Kendini kötü de hissetme. Senin yanlış bir şey yapmayacağını biliyorum."

Utanarak adımlarımı durdurmuş ve fısıldamıştım. "Hyung nasıl emin olabilirsin ki?"

"Çünkü gördüm Jeongguk. Taehyung daha küçük bir bebekken ona olan bakışlarının ne kadar saf ve masum olduğunu; ona karşı sonsuz bir merhametinin olduğunu gördüm. Taehyung büyüdüğünde ve ilk kızgınlığını yaşadığında nasıl çırpındığını, sonra da kaçtığını. Zarar vermek istesen en başta yapardın. Taehyung'un o halinden faydalanırdın. Yapmadın."

"Şimdi ne yapacağım?"diye sorduğumda, hattın diğer ucundan gülmüştü.

"Akışına bırak. Kızgınlığın ilk zamanları duygusal olarak çok hassas olacağı için o battaniyenin altına girdiğinde sen de onun yanına kıvrıl. Bırak birazcık sana temas etsin. Ufak dokunuşlardan kimse ölmez. Kontrollü olmanı anlıyorum ama fazlası ikinize de zarar verir." Seokjin konuştukça, içimde bir yerlerde Taehyung'u incitmekten korkan taraf suspus olmuş, mantığım devreye girmişti.