Herkese merhaba ~2K'lık bir bölümle geldim umarım beğenirsiniz.
Aslında bu bölüm kaos yazmak istemiştim ama bir baktım güzel şeyler yazıyorum ve devam ettim.
Bir sonraki bölüm için söz veremem ama her an kaos bizi bulabilir, hazır olalım ~
Veee size söylediğim yerde medyadaki şarkıyı açın olur mu? Şarkımız, One Ok Rock - Whenever You Are.
İyi okumalar, yorumlarınızı bekliyorum♡
Çok yoğun olduğum bir iş günün ardından eve dönmenin en güzel tarafı, kapıyı çaldığımda, kapının Taehyung tarafından açılacağını bilmekti.
Sabahları onun okula benimse işe gittiğim saatlerin sonunda eve ilk dönen genellikle Taehyung oluyordu ve ben bu hisse bayılıyordum. Kapıyı açmasına, üzerindeki giysilerin benim olmasına ve onların içinde neredeyse kaybolmasına; bazen renkli bir bandana ile güzelleştirdiği ama çoğunlukla dağınık olan bukleleri alnına dökülürken beni gördüğü gibi o güzelim saçlarını eliyle kulağının arkasına sıkıştırmasına... Gözlerinin sanki yıllardır görmediği birini görmüş gibi hasretle parlamasına ve dudaklarının o en sevdiğim gülümsemesi için kıvrılmasına... En nihayetinde, yanakları güldüğü için fırından yeni çıkan bir ekmek kadar dolgunken parmak uçlarında kalkıp sesindeki neşeli tını ile "Hoş geldin aşkım." demesine bayılıyordum.
Devamında sabırsızca beni içeri çekip kapıyı bile kapatmadan boynuma atlamasına ve onu belinden yakaladığımda ise dudaklarının çoktan boynumda yer etmiş olmasına dayanamıyordum. Ne kadar yorgun olursam olayım ya da günüm ne kadar kötü geçerse geçsin Taehyung tek bir hareketi ile beni iyileştiriyor; tepemdeki kara bulutları tek bir gülümsemesi ile dağıtıyordu. Bana kalan ise onun bu neşesine, aşkına ortak olup "Hoş buldum, aşkım benim."demek kalıyordu. Sonrasında dudaklarımız birbirine çekiliyor ve soluksuz kalana kadar öpüşüyorduk.
Bugün de aynı rutinimizi devam ettirirken bu rutinin beni sıkmaktan çok her gün tekrar etmeyi beklediğim bir durum haline geldiğini fark etmiştim. Diğer günlerden farklı olarak bugün Taehyung'un kulakları ve kuyruğu ortadaydı ve evde bir misafirimiz vardı.
"Jimin hoş geldin."dedim yerde onlarca kağıdın arasında oturan çocuğu gördüğümde. Onun da kulağı ve kuyruğu ortadaydı.
"Sen de hoş geldin hyung."diyerek işine geri dönmüştü.
Taehyung'un son kızgınlığında, onun Jimin'i aramış olmasının beni ne kadar endişelendirdiğini hatırlıyorsanız, şu an neden bu kadar sakin kaldığımı sorgulayabilirsiniz. Şöyle ki beni her şeyi yanlış anlamışım. Taehyung'un Jimin'i aramasındaki amaç dönem sonu bitirme ödevine yardım etmesi içinmiş. Evet, yanlış okumadınız. Tüm o yardım istemelerin hepsi bir ödev içinmiş ve tahmin edersiniz ki benim minik kedim bunu anlatırken bir yandan da halime kahkahalarla gülmüştü. "Demek benim Jimin'i kızgınlığım için çağırdığımı düşündün?"demişti gülmekten gözünden yaşlar gelirken.
Bense bir köşede somurtup dudaklarımı büzmüş ve "Ne var yani?"demiştim. "Hani bir geçmişini var ya korktum işte ama baksana işine geldi. Saatlerdir gülüyorsun. Mutlu ettik prensimizi, fena mı oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
meow, darlin | taekook ✔
FanfictionJeongguk'un zaafı kedilerdi. Özellikle iki ayak üzerinde ve ismi Taehyung olan kediler. taekook 29.04.2020 Tüm Hakları Saklıdır!