meow, darlin | taekook ✔

33//aşk ve resim yapmak

Herkese merhaba♡

Biraz geç kaldım, işlerim vardı, müsait değildim ama içime sinen bir bölümle geldim. Umarım sizler de okurken beğenirsiniz~

Finale son iki bölüm kaldığını söylemek isterim. Uzatmak gibi bir düşüncem yok şimdilik.

Bol bol zaman atlaması göreceğiz.

O zaman iyi okumalar♡

susuluvtata💜

"Bir saate kadar gelmiş olurum. Gelirken almamı istediğin bir şey var mı?"diye sordu hattın öbür ucundaki Taehyung. Bir yandan boş kolileri kenara ayırıp diğer yandan dolu kolileri açmaya çalışırken "Aslında acıktım. Pizza alabilir misin? Her zamankinden."demiştim.

Taehyung onaylayarak telefonu kapattığında, yarım kalan işime geri döndüm. Ne mi yapıyorum? Anlatayım hemen.

Taehyung'un üniversiteye başlamasının ardından, ne zamandır aklımızda olan şeyi yapmıştık; benim yanıma taşınmıştı. Namjoon ve Yoongi, Taehyung sanki uzak diyarlara evlenmiş gibi abartılı bir hüzünle bu durumu kabullenmişler ve taşınma işine yardım etmişlerdi. Hatta Yoongi, Taehyung'un bir tişörtüne hatıra olması için el koyduğunda, Taehyung ve ben onların bu haline gülmeden edememiştik çünkü sadece bir üst kata taşınıyordu. İstedikleri her vakit Taehyung'u görecek olmalarına rağmen bu kadar üzülmelerini anlıyordum. Sonuçta bundan önce ben de istediğim vakit sevgilimi görebiliyor olsam da, onunla aynı evde kalmanın, birlikte uyumanın hazzı bambaşkaydı. Hele de ilk sevişmemizden sonra bedenlerimiz daha muhtaç hale gelmişti, birbirine. Tenim onun tenine değmek için çıldırıyordu ve Taehyung'un da benden geri kalır yanı yoktu.

Hoseok'a bu durumdan bahsettiğimde "Yeni evli çiftler gibi."demişti gülerek. "Sevdiğin ve sevildiğin biri ile sevişmeye asla doyamıyorsun." Haklıydı. Beraber yaşamaya başladığımız ilk aylar bitmek bilmeyen, sonsuz bir arzunun içinde kaybolmuş gibiydik. Sonsuz bir kızgınlık dönemine girmiş gibi her fırsatta sevişiyor, hazzın koynunda kayboluyorduk. Taehyung'un sınav haftalarında ya da derslerinin yoğun zamanlarında yalnızca birkaç öpücük ve el iş ile durumu idare etsek de, uyuşturucu bağımlısı bir hasta gibi kriz yaşıyorduk.

Bu durumun abartısı canımı sıktığından düşüncelerimi sevilime açmıştım ve benim güzel sevgilim, öyle mantıklı cümleler kurmuştu ki tüm kaygılarım yok olmuştu. "Bundan sıkıntı yok ki güzel aşkım. Birbirimizi seviyoruz, birbirimize dokunmak istiyoruz. Neden sevişmemek için kendimizi engelleyelim ki? Biz birbirimizin eşiyiz. Bundan doğal bir şey yok. Yaşlandığımız zaman bu kadar aktif olamayacağız. Genciz ve hormonlarımız çalışıyor diye bundan çekinecek değilim."

Dediği gibi olmuştu. Zaman geçtikçe arzularımız azalmasa da hayatımızın yoğunluğundan istediğimiz her an sevişmeye vakit bulamıyorduk ama bunun da güzelliği farklıydı. Tüm o yoğunluklardan ve arzularımızı tutmak zorunda kaldığımız o anlardan sonra sevişmek, öyle muazzam bir his oluyordu ki bazen bilerek sevişmeyi ertelediğimiz zamanlar oluyordu. Yani anlayacağınız, zevke özellikle de birbirimizin zevkine düşkün bir çift olmuştuk.

Bu süreçte Taehyung hukuk fakültesi 3.sınıf öğrencisi olmuştu. Üniversitede oldukça aktifti, kedi insan hakları ile ilgili sivil toplum örgütünün başkanı olmuştu ve bir kedi insan olduğunu dile getirmekten gocunmuyordu. Gerçi bazı beyinsizler Taehyung'u kulakları ve kuyruğunu sergilemesi için zorluyordu ama benim sevgilim hiç acımadan onları tırmalıyordu.