"Gugu."
Sabah uykusundan, güneş tarafından uyandırılmak güzeldi. Asla tam olarak kapatmadığım perdelerin arasından sızan parlak ışıkları göz kapaklarımda hissetmek, güne huzurlu ve güzel başlamama neden olurdu ama son zamanlarda, güne daha güzel başlamanın başka bir yolunu keşfetmiştim. Özellikle Taehyung'un benimle kaldığı haftasonu sabahlarında. Haftaiçi yoğun bir programım olduğu için haftasonu özellikle de pazar günü doyasıya uyumak istiyordum. Taehyung ise benimle kalmak istiyordu. Cuma akşamı evime geliyor ve pazartesi işe gidene kadar benimle kalıyordu. Benimle kaldığı bu gecelerin sabahlarında, kollarımın arasında uyuduğunu söylememe gerek yok, erkenden uyanıyor ve bir süre beni uyandırmamaya dikkat ederek sessizce yüzümü izliyordu. Minik nefeslerini nefeslerimde hissedecek kadar yanaşıyor, küçük işaret parmağı ile kirpkilerime, çıkmaya başlayan sakallarıma ve dudağımın altındaki bene dokunuyordu.
Nasıl mi biliyorum? Çünkü bir kere erkenden uyanmış ama gözlerimi açmadan onu hissetmiştim.
İşte şimdi de bir süre beni izlemiş, minik karnı guruldayıp da iyice acıkınca minik ellerini yanağıma koyup "Gugu."diye seslenmişti. Uyumaya devam ettim. Bu sefer de minik parmağı ile yüzümün herhangi yerlerini dürtmüştü. "Gugu uyan. Tete acıktı." Kendisinden bahsederken üçüncü kişiymiş gibi bahsetmesi ve ona taktığım ismi kullanması hoşuma gidiyordu. Gülmemeye çalışarak ellerimi minik bedenine doladım. Kuyruğu hemen bileğime dolanmıştı. "Uyan, Gugu, uyan."
Bazen Taehyung'un kedi insan olduğunu unutuyordum. Beklemediğim tepkiler veriyordu ya da ne kadar maruz kalırsam kalayım hâlâ şaşkınlık duyuyordum. Tüm ısrarlarına rağmen uyanmadığımı görünce hâlâ ve hâlâ şaşırmaya devam ettiğim şeyi yaptı.
Sıcak ve minik dili ile yüzümü yaladı.
Bunu, Yoongi'ye ilk sorduğum zaman kedi tarzı uyandırma biçimi olduğunu söylemişti. Kedilerin yalayarak uyandırma gibi bir dürtüleri varmış ve bunu anlatırken kıpkırmızı olan Yoongi'ye bakacak olursam bu uyandırma, başka şeyleri de harekete geçiriyormuş. Elbette Taehyung'un beni yalarken amacı, uyanmamdı ve küçük bebeğimin beni yalamasından tahrik olacak bir pedofili değildim. Yine de suratınızda ıslaklık hissetmeniz pek normal değildi.
Dili, dudaklarıma değdiği zaman gözlerimi açmıştım. " Tete, nasıl anlaşmıştık seninle?"
Uyandığımı görünce doğrulmuş, yatakta zıplamaya başlamıştı. "Ama uyanmadın Gugu. Ben suçlu değilim.""Zıplama Hadi düşeceksin." Beni umursamadan zıplamaya devam ederken geceliğinin etekleri havalanıyordu. Kuyruğundan dolayı uyurken elbise geceliklerden giymeyi seviyordu. Eteğinin ucundan onu çekmiş ve kollarımın arasına hapsetmiştim.
"Gugu, gıdı gıdı olmaz!" Kahkahalarla gülerken bana engel olmaya çalışsa da çoktan kıpkırmızı olan suratı ile teslim olmuştu.
Taehyung hayatıma gireli yarım yılı geçmişti. İnsan yaşına göre beş yaşındaydı. Fiziksel ya da zihinsel olarak bir sorunu yoktu. Bedeni hızla gelişirken zihni de gelişiyordu, zekiydi. İlk defa gördüğü bir şeyi hemen algılıyor ve unutmuyordu. Konuşmayı pek sevmiyordu, kısa cümlelerle anlaşmayı daha çok tercih ediyordu, eh ben de onu anlamazlığa vuruyordum bazen. Sinir olup üzerime atlıyor ve ısırıyordu.
Omuzlarında oturan Taehyung ile mutfağa geçmiş, onu sandalyeye bırakmış ve kahvaltı hazırlamak için dolaptan sevdiği şeyleri çıkarmıştım. Kendime şekersiz çay ve tost hazırlamıştım. Taehyung'a ise süt ısıtmış, yumurta ile birlikte hamburger hazırlamıştım. Yumurtayı yememek konusunda diretse de, hamburger ile onu korkutmuştum ve tabağını bitirmişti.
Tüm gün evde tembellik yapmak ve Taehyung ile vakit geçirmek istiyordum ama Namjoon aramış ve beklediğimiz öğretmenin geldiğini söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
meow, darlin | taekook ✔
FanfictionJeongguk'un zaafı kedilerdi. Özellikle iki ayak üzerinde ve ismi Taehyung olan kediler. taekook 29.04.2020 Tüm Hakları Saklıdır!