Nepenthe. -12-

254 42 30
                                    

İlk defa buraya not yazıyorum sanırım. Okuyup oy veren herkese teşekkür ederim. Çok mutlu ediyorsunuz beni.  Bunu geçiş bölümü gibi düşünün lütfen.

Bir de hikayeye smut yazayım mi sizce? Okur musunuz?



Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın.


Yüzümde hissettiğim minik öpücükler ile uyandım. Dudaklarimda hafif bir gulumseme vardı. Gözlerimi açıp gülümseyen Jungkook'a baktım. Çok şükür sonunda bembeyaz olan yüzü kendini toparliyordu. Gece hasta yatağında yanında uyumuştum. Uzun zamandır uyuduğum en iyi uykuydu. O kadar huzurluydu ki ne hastanenin ilaç kokusu ne de bulunduğum sert yatak beni rahatsiz etmişti. Önemli olan tek şey onun yanında olusumdu.

-Gunaydin.

Ahh bu ne güzel bir sesti. Tanrım lütfen ömrümün sonuna kadar Jungkook bana "günaydın" desin.

-Gunaydin sevgilim.

Sevgilim dememe oyle güzel güldü ki kalbimin en güzel yerine baharı getirdi. Parmaklarımi yüzüne çıkartıp yavas yavaş kirpiklerini sevdim. Elim yüzünün her bir noktasını okşadı. Nasıl güzelsin sen böyle. Yumuşak saç tellerinin ardından kapattığı gözlerinin üzerinde dolaştı parmaklarim. Her bir benini opebilirdim. Parmaklarım dudakların da dolaştı. Sıcak nefesi parmaklarıma vuruyor arada gidiklandiriyordu. Hafifçe doğrulup dudağınin altında ki bene dudaklarımı bastırdim. Artık daha fazla sevgimi gostermeye karar vermiştim.

-Eve kadar bekleseydiniz keşke..

Gülme sesiyle biraz uzaklaşmıştım. Yoongi gelmisti. Utanmıştım. Kendimi düzeltip yataktan kalkacaktım ama Jungkook belimde ki parmaklarını sıkılaştırarak engelledi beni. İstemiyor muydu gitmemi, gitmezdim o zaman. Güzel sesini işitti kulaklarım.

-Yabancı değilsin sonuçta. Onu özledim.

-Beni de özledin mi dostum? Bana da yer açmaya ne dersin?

Kikirdadi Jungkook.

-Uzak dur derim.

-Ahh resmen bu dünya da yapayalnızım.

Agliyormus gibi bir yüz ifadesi yapinca bende güldüm.

-Neyse. Yemek yediniz mi? Size çorba getirdim.

-Off. Artık çorbadan sıkıldım anlıyor musun? Mideme kuru bir şeyler gitsin istiyorum. Tuzlu ve baharatlı şeyler olursa memnun olurum.

Yataktan kalkıp Yoongi nin getirdiği çantadan yemek kutusunu çıkarttım. İki yemek kutusu vardı. Büyük ihtimal başka yemekte getirmişti ama iki gündür mızmızlık yapan Jungkook'u sinir etmek için söylememişti. Kutuların kapağını açıp yemek masasına yerleştirdim. Pecetenin üzerine de demir cubuklari ve kaşığı.

-Yoongi,Jungkook'u biraz dogrultur musun?

Arkama döndüğümde dudaklarini buzmus, kollarını önünde toplamış bir Jungkook görmüştüm. Tam bir çocuktu. Haline gülmeden edemedim.

-Aglama ağlama. Soslu tavuk da getirdim. Seversin.

-Gercekten mi?

Masayi önüne sürüklerken kollarını açıp elleriyle minik minik alkışladi.

-Yasasin.

Koca bir gülümseme ile önüne kadar götürdüm masayı. Az önce kalktigim yatakta ki boşluğa oturdum.

Nepenthe. °Jikook°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin