Nepenthe. -9-

266 35 25
                                    

"Ölümüm sana acı verseydi, ölemezdim."



Jungkook derin siziyla gözlerini açmaya çalıştı. Kulakları sağır gibiydi. Sadece hafiften bir uğultu duyuyordu. Ne olduğunu anlayamadi. Agrisi çok fazlaydi. Bilincini kaybetmeden önce duyduğu büyük gürültüyü hatırladı. Patlamayı yeni idrak edebiliyordu. Başında ki ağrıyı yok sayarak etrafına bakındı. Tam üzerinde bir tahta parçası vardı ama ona degmiyordu.Enkaz altındaydı.  Surunebilecegi yere kadar surunebilirdi. Bacağında ki acıyla yüzünü burusturdu. Kendini zorlayarak dirseginden güç alıp ilerlemeye çalıştı. Göz gezdirdigi kadariyla çalışma masasının yanı çok sağlam olmasa da kendisine yasayabilecek alan saglayabilirdi.Bir patlama ile bu kadar yıkım olabilirmiydi aklı almıyordu. Sanki deprem olmuşta enkazında kalmış gibiydi. Yaklaştıkça masanın yanında birini görüyordu ama etrafta o kadar toz vardı ki kim olduğunu göremiyordu. İlerledikçe yerde uzanan kişinin Yoongi olduğunu farketti. Canı fazlasıyla yanıyordu. Nefes aldıkça kaburgalarina bir şey batıyor gibiydi. Yüzünü burusturdu. Sanki hareket etmeden önce acısı daha azdi.Kendini biraz daha zorlayarak dar alandan çıkmayı başardı. Hızla Yoongi nin yanına ulaştı.

-Yoongi? Beni duyuyor musun?

Yoongi'nin bir yarası var mı diye incelemeye başlamıştı ama durumu kötü gibiydi. Bacaklarının üzerine büyük kitaplık devrilmisti. Vücudunda bazı yerlerde cam parcalari vardı. Jungkook da pencere kenarındaydi onun vücudunda da vardı ama şu an adrenalinden ve bacağının ağrısından onları görmüyordu bile.. Gözleri doldu. Başını Yoongi nin omzuna bıraktı.

-Aglama ölmedim daha..

Kısık ve acı içinde çıkan sesi duyunca başıni kaldırdı.

-Tanrim. İyi misin ?

-Harikayim gördüğün gibi . Ama yalvarıyorum bacaklarımın üzerinden kaldır şunu.

Jungkook hızla başını sallayıp ayak ucuna süründü. Gücünü vermeye çalışıyordu ama bacaklarından güç alamıyor. Üstüne bir de yeterli alanı bulamıyordu.

-Yap şunu artık.

Jungkook ,Yoongi'nin acı çığlığına daha fazla dayanamiyordu. Kaldıramazdi ama geri itebilirdi. Yer var gibi görünüyordu. Hafifçe kitaplığı bacaklarının üstünden kaldırıp itebildigi kadar itip bıraktı. Yoongi biraz daha rahatlamıştı.

-Bekle hyung. Hareket etme kanaman var.

Jungkook, Yoongi'nin giydiği kazagin alt kismindan kalın bir şerit yirttı. Yarayi sarabilirdi en azından.

- Jungkook tek patlama olmadı. İki tane daha patlama sesi duydum.

-Belliydi zaten. Deprem enkazı gibi aklım almiyor.

Yoongi bu sırada arkasında ki masaya yaslanmis karşısında ki yer yer kan izi olan yüzü inceliyordu.

-Sen iyi misin?

Vücudunu inceledigi sırada bacağında ki cam parcasini gördü. Endişeyle Jungkook'un yüzüne baktı.

-Merak etme acımıyor.

-Jungkook sen de iyi değilsin. Yanında kocaman bir cam parçası var.

Jungkook başını aşağı eğdi. Şimdiye kadar nasıl farketmemisti. Bir yerleri ağrıyordu ama neresi olduğunu bulamıyordu bile. Yan tarafından saplanan bir cam parçasıydı. Kan akmıyordu.

-Acımıyor.

-Jungkook derin gibi. Hiç derin nefes almayı denedin mi? Ciğerine batmış olmasın.

Nepenthe. °Jikook°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin