" Hakikat elbet ortaya çıkacak. O gün geldiğinde iki yıldız insanlığın kaderini belirleyecek... Hepimiz bu sözlerin ne ifade ettiğini biliyoruz... Kardeşlerim, yoldaşlarım zaman azalıyor. Emanetler ortaya çıkmaya başladı ve biz sadık olanlar görevimizi en iyi şekilde yaptık ama... İçimizden gelen ihanet hepimizi derinden sarstı... Yeni çağ yaklaşıyor ve yapbozun kayıp parçalarını bulmak zorundayız... Yeni çağ yaklaşıyor kardeşlerim ve insanlık yaptıklarının bedelini çok ağır ödedi. Savaş mi yoksa yok oluş mu? Kardeşlik mi yoksa düşmanlık mı?
hepsi karanlığın içinden iki yıldızın önüne çıkacak.
Herkes yaşlı adamın söylediklerine odaklanmıştı. Hepsi bu sözlerin ne demek olduğunu biliyordu fakat canlarını en çok yakan kısım yoldaş bildikleri birinin onlara ihanet etmesiydi. Bu onlar için o kadar acı veriydi ki bazıları intikam yemini bile etmişti.
“Usta Marcus, bir Konsorsiyum üyesi kaçırıldı... Victor en önemli yoldaşlarımızdan biri ve bütün sırlarımızı... En önemlisi iki yıldızdan birinin kim olduğunu bilen tek kişi. Eğer bildiklerini anlatırsa İnsanlığ-“ Dedi ve konuşması daha tamamlanmadan yarıda kesilen konsorsiyum üyesi.
“Söylediklerinin bende Farkındayım Mark. Fakat Yıldızın yerini bilen bir tek o değildi... Dante... o’da biliyordu.” Dedi Usta diye hitap edilen yaşlı adam.
Herkes duydukları karşısında bedenleri kaskatı kesilmişti. Hain olarak bildikleri Dante aslında başından beri her şeyden haberdarmış.
“Usta o zaman Dante...”
“Evet ikinci yıldızın ve emanetlerin peşinde. Bunu engellemekten başka çaremiz yok. Eğer Yıldızı ele geçirirlerse ya da... yıldızın gücünü ele geçirmeyi başarırsa o zaman dünya için artık bir umut kalmamış demektir.” Dedi usta Marcus.
Söylediklerinin hepsi doğruydu hatta söylediklerini konsorsiyum üyelerinin korkmaması için yumuşatarak anlatmıştı. Eğer Dante Yıldızın gücünü ele geçirmenin bir yolunu bulursa, işte o zaman gerçek Kıyametin ne olduğunu insanlığa gösterecek.
“İşte Konsorsiyum ve sadık olanlar olarak bunu durdurmak zorundayız. Herkes kendi şehrinin birliklerini hazırlasın... Savaş artık sadece iblislerle değil... Artık insanlarda en büyük düşmanımız. Gün batmadan Necromancer (Nekromansır) Tarikatının gizli sığınağı bulunacak.”
Masada bulunan diğer on kişide tek seferde “Emredersiniz Usta” Dedi ve hemen verilen emirleri yerine getirmek için oradan ayrıldılar.
Bu açıklık alanda bunlar olurken uzaklarda, gizli Necromancer tarikatı Kalesinde ise Agustin oturmuş olduğu hapishane hücresinden karşısındaki Victor'a bakıyordu.
“Konuşmayı düşünüyor musun? Ya inan beni de yormazsın bak bu şekilde. Hem ben bir ihtiyarı nasıl dövebilirim ki?... Aaa doğru dövdüm zaten, hehehe” Dedi gülerek Agustin, karşısındaki yüzü kanlar içinde olan Victor’a.
Agustin'in söylediklerini duyduktan sonra zar zor gözlerini açan Victor, ona doğru bakarak. “Seni pislik herif... Onu yakalamış bile emanetlerin yerini asla bulamayacaksınız.” Dedi kan kusarak Victor. Agustin söylenenleri duysa da ne kast ettiğini anlamadı ve tam konuşmaya gireceği sıra da, gölgelerde gizlenen Dante, ikiliye doğru yürüyerek konuşmaya dahil oldu.
“Emanetler bir araçtan fazlası değil. Fakat benim istediğim her şey... necromancer tarikatı bana istediklerimi gösterdi. Onların kutsal amacı o kadar güzeldi ki kelimeler bunu anlatmaya yetmez. Biz insanlar dünyayı mahvetti... Ama kurtuluş yolu yine insanlar... hepsini, her şeyi yok edersek, Dünya eskisi gibi olabilir. Yeniden doğacağız Victor...” Dedi Dante. Konuşurken gözlerindeki parlama o kadar belliydi ki, sanki hayatının anlamını anlatıyor gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONRAKİ DÜNYA
Science Fiction"Tam yüz yirmi bir yıl oldu. Osie denen bu yer altı şehrinde nesillerdir yaşıyoruz ama bir gün ölümün gölgesinde yaşadığım bu yalan dünyadan kurtulacağım ve karanlıkta kaybolmuş gerçeklerin ışığını tüm dünyaya yayacağım." Keşke her şey bu sözler kad...
