"Bunu nasıl anlayabiliriz ki?" dedi Bliase derin bir nefes alarak. Kendisi emindi aslında ama yine de kesin bir şeyler olmadan hareket etmek istemiyordu. Bu yüzden en az kendisi kadar fena olan arkadaşına durumu anlatmış ve yardım istemişti.
"Evet, çok güzel bir fikrim var" dedi Pansy sırıtarak, bu sırıtma işini bildiğine dair olan sırıtmaydı ve Bliase şu an kendini FBI ajanı gibi hissediyordu.
*
"Lütfen!" dedi Draco, Harry'nin peşinde dolaşarak. Sabah uyanmak istememişti ve derse gitmemişti. Çocuklar üzerine gelmesinler diye ise Teo ile sinemaya gideceğini söylemişti ama bütün gün sadece yatmıştı.
"Teo'yla sinemaya gideceğine derse gelseydin" dedi Harry sırıtarak. Draco eline düştüğü için nedense gerçekten mutlu hissediyordu aslında ama istese bile bunu yapamayacağını biliyordu çünkü gün içinde farklı planları vardı.
"Ya canım ev arkadaşım. Sadece Ron'u kafamdan atmak için uydurduğum bir bahaneydi diyorum" dedi Draco, Harry koltuğa oturduğu zaman o da hemen yanına oturmuştu.
"Ginny'e matematik çalıştıracağıma dair söz verdim" dedi Harry oflayarak bununla birlikte Draco gözlerini devirdi.
Başlarda Ginny'e çok ısınmıştı aslında ama şu sıralar nedense samimi olamıyordu.
"Of aman iyi" dedi Draco koltuktan kalkarak. Sonuçta rica etmişti ve biraz üstelemişti ama Harry kabul etmemişti. Daha fazla diretmenin bir anlamı yoktu.
Elbette eline düşecekti ama Draco da o zaman bir bahane üretirdi değil mi? Mesela bir akşam yemeğini kendisine kadar hazırlasa Harry boyunun ölçüsünü alırdı.
Sinirle oflamaktan kendini alıkoyamadı Draco. Yavaşça kendi odasına doğru yöneldi ve onda aklına çok dahiyane bir fikir geldi. Teo ikinci öğretimdi ve bildiği kadarıyla bugün derse girecekti. Draco'ya ders anlatacak adam mı yoktu? Teo'yu arardı ve dersi de dinlemiş olurdu.
Bir Kaç Saat Sonra
Draco not tutmayı bitirmiş bir şekilde, bir bardak su almak için odasından çıktı. Gördüğü manzarayı ise garipsemişti. Kim üniversitedeyken sözde ders çalıştıracağı kız arkadaşına gerçekten ders çalıştırırdı ki? Hem de odasında falan da değil, salonda.
Hiç bir şey söylemeden ve ya herhangi bir tepki vermeden bir kaç adımda mutfağa vardı ve gerçekten büyük bardağa su doldurdu.
"Teşekkür ederim" dedi Ginny kitabını kapatarak.
"Ne demek" dedi Harry, Draco bu çiftin gerçekten samimiyetsiz olduğunu düşünmeye başlamıştı. Yani bu nasıl bir diyalogdu böyle? İnsanın içini bile üşütecek kadar soğuklardı birbirlerine karşı. Neyse kimsenin ilişkisi kendisini ilgilendirmezdi, bu yüzden suyunu içti.
"Draco" diye seslendi daha sonra Ginny, onun bardağını tezgaha koyduğunda. Sonuçta su içerken birden kendisine seslenirse ürkebilirdi ve su boğazına kaçabilirdi.
‘’Efendim’’ dedi Draco gülümsemeye çalışarak. Tamamen dikkat çekmeme amaçlı bir gülümsemeydi, yoksa son zamanlarda gerçekten içinde kıza karşı gereksiz bir nefret vardı.
"Senden bir şey rica edebilir miyim acaba?" dedi Ginny garip bir şekilde. Draco'yla beraber Harry'de kaşlarını kaldırmıştı. Çünkü Harry’nin de bir bilgisi yoktu Ginny’nin Draco ile konuşmak istemesi hakkında.
"Tabi, yapabileceğim bir şey ise?" dedi Draco ve şaşırdığını da kesinlikle gizmeleye falan çalışmıyordu.
"Theodore Nott sanırım arkadaşınmış" dedi Ginny, Harry buna daha da şaşırdı. Neden bir erkeği sorma gereği duyuyordu şu an?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Need U | Drarry | AU
FanfictionGay olduğunu bilen ve annesinin zoruyla yargıçlık okumaya zorlanmış Draco ve çok güzel bir kız arkadaşı olan, annesiyle babasının ölümünden sonra öldürülen her kişi için adalet aramaya yemin edip yargıçlık okumaya başlamış olan Harry. Ateşle barut p...