Medyayı ileride kullanacağız.
Draco, Harry'nin bağırmalarına uyanmıştı. Buna çok şaşırdı aslında çünkü Harry gerçekten naif bir karakterdi. Hep sakin kalır ve bir şeyleri konuşarak halletmeye çalışırdı.
"TEYZE GELMEYECEĞİM!" Draco onun söylediği şeyle beraber anında ayaklandı. Kendisi pijamasını giyerken Harry tekrar bağırmıştı bile.
"KADIN" demişti ki Draco seri bir şekilde kendi odasından çıkıp onun odasına daldı. Gördüğü şey ise kendisini gerçekten biraz şaşırtmıştı, Harry o kadar sinirliydi ki elle yumruk olmuştu.
" ON SEKİZ YAŞIMIN YARISI BİTTİ BİLE! BİLİYOR MUSUN?! SENİNLE UĞRAŞMAYACAĞIM" diye bağırıp telefonu kapattı Harry ve yatağa gelişi güzel fırlattı. Draco ancak o şekilde yanına yaklaşmaya cesaret edebilmiş ve yavaş yavaş onun odasının içine doğru girmişti.
"Kalbini kırarım" dedi onun geldiğini gören Harry, kap kalın olan sesiyle.
"Kır" dedi Draco omuzlarını silkerek, o an gözü köşeye sinmiş olan Patiayak'a doğru kaymıştı ve aklında güzel bir fikir belirmişti.
"Draco lütfen" dedi Harry ama Draco bir anda küçük köpeği kucağına aldı ve Harry'nin yatağına oturdu.
"Pati sanırım senin söylemen daha iyi olabilir çünkü ben söylersem baban beni öldürür" dedi önce köpeğin yüzüne bakarak konuşurken. Daha sonra Patiayak'ın ellerini oynatmıştı.
"Evet Draco, babam çok sinirli şu an" demişti sesini değiştirerek. Bu sinirden bile olsa Harry'nin gülmesine neden olmuştu. Gidip Draco'nun yanına oturduğu zaman telefonu zaman çaldı ama Draco ondan önce davranıp telefonu eline aldı ve aramayı hemen sonlandırdı. Daha sonrasında Patiayak'ın ağzından konuşmaya devam etti.
"Baba biliyor musun dün gece Draco, Teo ile konuşmuş" dediğinde Harry bütün sinirini bir anda unutarak Draco'ya bakmaya başlamıştı. Draco tam ağzını açmıştı ki Harry'nin telefonu tkerar çalmaya başladı. Tabi ki aynı az önce olduğu gibi Draco ondan önce davranmış ve aramayı sonlandırmıştı.
"Teo da hoşlanmış Ginny'den" dediğinde Harry ayağa kalkmıştı.
"Gerçekten mi?" dedi az önceki sinirli halinden eser bile kalmamış bir şekilde. O kadar rahatlamıştı ki, teyzesi ve ya da eniştesi şu an hiç bir şeydi. Draco ise önce yavaşça köpeği bıraktı, Patiayak açık kapıdan koşarak kaçtı bu odadan.
"Gerçekten" dediğinde Harry bir anda onun boynuna atlamıştı.
*
"Peki Draco hakkında ne düşünüyorsun?" Sirius bunu söylediği zaman Harry ne diyeceğini bilememişti ama hafiften kızarması adamın bir çıkarım yapması için yeterliydi.
"Yani iyi biri, atılgan-"
"Ondan bahsetmiyorum ve sen çok bunu iyi biliyorsun oğlum" dediğinde Harry derin bir nefes almıştı. Kendisi de bilmiyordu ki ne düşündüğünü, ne düşünmesi gerektiğini...
"Of baba bilmiyorum ki kafam allak bullak oldu" dediğinde Sirius gülümsemişti. Hala Harry kendisine baba deyince istemsizce mutlu oluyordu.
"Sanki boş değil gibisin evlat" dedi arkadan Remus. O sırada anahtar sesi duyulduğu için Harry dudaklarıyla bir anda shh yapmıştı. Draco'nun asla böyle bir konuşmaya şahit olmasını istemezdi.
"Selam" diyerek içeri girdi Draco. Aslında bakılacak olursa biraz yorgun hissediyordu ve bir an önce yatmak istiyordu.
"Selam" dedi Harry ama Sirius kendisini durduramamış merakla ve heyecanla bağırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Need U | Drarry | AU
FanfictionGay olduğunu bilen ve annesinin zoruyla yargıçlık okumaya zorlanmış Draco ve çok güzel bir kız arkadaşı olan, annesiyle babasının ölümünden sonra öldürülen her kişi için adalet aramaya yemin edip yargıçlık okumaya başlamış olan Harry. Ateşle barut p...