9.Bölüm

180 24 161
                                    

Bu bölümü canoma @princely_moon ithaf ediyorum.Bölüm atmadığım gün kadar kafamı kırmaya meyilli bir kardeşim😁Sende yorumlama görüşürüz😉😂

Keyifli Okumalar 💙

Uçun kuşlar uçun.Yolunuz mavi göğe olsun.Özgürlük olsun adınız.Kanatlarınıza renkli ipler bağlayacağım.Dünya gülümsesin diye...Uçun ey göklerin göğe mahkum hür kuşları uçun.Bende geleceğim.Ardımdan ağlanmasın diye...

🌹🌹

Huzura erecesine kapadım gözlerimi esen rüzgara doğru.Denize yakın bir rıhtımda adeta sonsuz ihtişamı olan denize karşın göğe inat bakarcasına tebessüm ettim.Hayaller de ölüyordu bazı bazı duygular gibi...Ve bizler gercekleşmeyeceğini bildiğimiz düşlerde en çok acı çekiyorduk sanırım.Belki bundandı hep kanayan tarafımızı deşmemiz,tuz basmamız...Ne de heyecanlı anlardı bir parça gülüşlerimiz,içimizde kıpırdayan bir sevinç.Çocuk kalsaydım,diyordum çoğu zaman ama yinede söylenilmeden olmuyordu; her yaşın ayrı bir güzelliği de var.

Şimdi dudaklarım tekrardan kıpırdamış 'Bir şarkısın sen' şarkısı eşliğinde hayal meyal söyleniyordum kendi küçük dünyamda.En çok bu şarkıyı seviyordum orası ayrı ama sözleri pek bir anlamlı gelmekle beraber sonu gelinmiş tükenmişliğin azabını gönlüme aşılarcasına da hüzün dolup taşıyordum.

Gizlediğim yaşarmış gözleri silip 'sahiden mi?' diyebilmiştim.Gün boyu söylenip söylenip duruyor,inanamıyordum.Yüreğimdeki ızdırap azalmış misali huzurluydum.Hastalığım aksıyor bu son evrede İlhan amcanın dediği gibi bir 'Mucize' bekleniyordu.En çok neye sevinmiştim biliyor musunuz?Annemin gözlerindeki ışıltılı buğuya...Anneydi işte tarifi,açıklaması var mıydı hissetmeden durulması?

Akşam yemeğini İlhan amcanın daveti üzerine onlarda yemiştik.Tarık Emre'yle de tanışan İlhan amca bir psikologla buluştuğuma çok şaşırmış üstüne alaylık konu da olmuştum.Psikologlardan deli gibi kaçtığımı çınlatmıştı meslektaşına ve bunu tasdiklercesine Tarık Emre'de doğrulamıştı,sözde ondan da kaçıyordum ve bu kaçış sebeplerimi gayet iyi biliyormuş.Kıpkırmızı kesilmekle kalmayıp annemin yanındaki rahatlığına kızdım.Hiçbir zaman bir erkeğin bana yaklaşmasına izin vermediğim gibi kendimi de anlatmazdım,bu gerek annem için gerek çocukluktan gelen güvensizlik.

Sofa görünümlü koltuktan doğrularak,mutfaktaki işlerini bitirip de odaya adımlayan anneme odaklandım.Ellerini kurulamış sevinçten nasıl davranacağını kestiremeyen bu kadına karşı mahçupluğumu kırık tebessümümle bahşediyordum.Biz anne kız gece yemek yemeyide pek bir severdik her ne kadar İlhan amcanın eşi Suzan Hanımın diyetisyen olmasından sebep zararlı bulduğunu söylemesine rağmen.

"Doydun mu yiyip yiyip hiç kilo almayan kızım?"

"Anneee ama ya..."deyip kızmış gibi dudak büzüp gözlerimi devirdim fakat fazla sürmeyen bu alınganlıkla benden bir farkı olmayan annemin beline sarılıp devam ettim: "O börekler yenmezseydi eğer ben çarpılırdım."

"Tövbe de..."

"Tövbe tövbe."deyip başımı iki yana olumsuzca salladım.

Ciddiye almadığım için onun bana öfkeli gözlerini dikip ya sabır,demesini memnuniyetle gülerek karşıladım ve sonunda dayanamamış gürde olmazsa kıkırdamıştı.Saçlarımı kulaklarımın arkasına özenle sıkıştırıp tombul bir bebeğin yüzünü avuçlarcasına candan düşmüş yanaklarımı avuçlayıp benimki gibi mavi harelerini gözlerime iliştirdi.

"Baya geç oldu uyusak iyi olur."

Yalandan gözlerimi ovalayıp esnerken başımıda olumla sallıyordum.

Bir Elvedam Var {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin