18.Bölüm

338 22 163
                                    

Bu son bölümü Gülbanu(pammığım) ablama ithaf ediyorum,kendisi şu an bilemesede...Yeniden karşılaşırız inşaAllah pammık ablam,deli kızın halen burada😔💙

Yükseliyor gök kubbeye ruhum.Maviye doymak istercesine terk ediyor yeryüzünü.Terk ediyor ölümü.Bir borç kalıyor geriye.Olmayan dönüşü.Olmayan kayboluşu anlatıyor kelimeler.Yetersiz kalıyor kelimeler...Matem yeri her yanım.Ağlanılıyor ve sonra elveda ediliyor teker teker.Sen demedin elveda.İşte bu yüzden yaşayorum hâlâ...

🌹🌹

Acı veriyordu şüphesiz her şey.Yürek kan ağlıyor,dışarıdan iyi anlaşılıyordu; bu yüzden acı veriyordu zaten.Cevapsız kalınmış onca sualin yanıtını istiyordu hayat artık.Beklemekten,bekletmekten yorulmuştu.Her anı kollamak öylece yitip gidilişin yansıması değil miydi?Yitip gitmiyordum.Beklemiyordum.Gönlüm bundan böyle mutluluktan hüzne geçiş istemiyordu,bitirilmek istemiyordu...

Direnişim kırılıp da güçsüzlüğe boyun eğmemeyi onunla öğrendim.Hayata tutunmak,yeniden bağlanmak benim harcım değildi.Ruhsal olarak çöken duygularımın tescillisi o doktordu.Şimdi gözyaşlarım beyaz kağıda dökülerek,yüreğime ilmik ilmik işlenen dikişler birer birer sökülerek kağıda nakşedildi.Video kaydetmekten zarar verebileceğimi düşünürken en makulü sözcüklerdi,yazmaktı.

Gecenin bir körü çalışma odama girmiş yarım bıraktığım tabloyu tamamlayamadan tek tek herkesi içinde kapsayacak mektuplar yazdım.Tarık Emre'ye ve anneme iki ayrı mektup,mahalle sakinlerine bir mektup yazarak bu vakitte toplam üç mektubu kaleme aldım.Kusurlu bir anlatım veya değil önemli olan onların yanımdaki değerlerini anlatmaktı...Düşünceli Mucize,derlerdi belki arkamdan ya da hiç akıllarına getirmeden ağlardılar sadece.

Bu ne yük böyle?Sevdiklerinden ayrılmak ayrı keder sevenlerini hüzne boğmak ayrı keder.Hisseder ya bazen insan içindeki kötü duyguya kurban olup bilir gününü.O ameliyattan sağ çıkma ihtimalim düşüktü.

"Yine gizlice dinledim anne."

Gözümden düşen yaşı silerek İlhan amcanın ameliyat için dediklerini tekrar duydum.Ağlanılır mıydı gecenin biri?Ameliyat ikinci bir ameliyattı ve riskli olduğu sürekli ikilemde bırakmıştı Tarık Emre'yle annemi.Ameliyat olmazsam yaşayamazdım.Ameliyat olsamda sağ çıkacağım belli değilken en fazla belki bu süreçleri tekarrür ederek yeniden bir yıl yaşabilirdim.

Ağrı ve acı içinde kalmayı göze alamıyordum artık.Bedenimden ter niyetine akan su bile canımı yakıyor,bir ölü hayatı yaşatıyordu bu hastalık bana fakat onları biraz daha görmek için bu ameliyata razı gelmiştim.Tepki veremiyorlar,hep sus pus benim dediklerimi dinliyordular.Annemin ağlayışlarına içim giderken Tarık Emre'nin sessiz gözyaşlarına dayanamıyordum...Öyle derbeder bir haldeydim bugünler içinde anlayacağınız.

Uykudan uyunamayan ben değilmişim gibi bugün uyku gözüme girmemiş sabahı tablolar içinde yazarak etmiş ve fark edilmeden geri yatağıma geçmiştim.Tarık Emer'nin kolları arasında bulunmam ne büyük nimetti.Dün akşamki yemekten dolayı endişelenmiş beni rahatlatmak için,başımın ağrısı başlamasın diye kontrol altında tutmuştu beni.

Sabah kahvaltısı yatağıma getirilmeden yatak içinde doğruldum.Tarık Emre uyuyordu.Kirpiklerini,gözkapaklarını kısacası çehresini izliyordum.Yeni çıkmış sakallarını sevdim,yakışıyordu kocama sakallı hali.Bu fikrime gülüp sulu bir öpücük kondurdum yanağına.Kırpırdanmaya başladı bile.

"Günaydın."

"Mavi'm?"

"Uyanığım.Bugün kendimi çok kuvvetli hissediyorum Tarık Emre...Aslında maça gelebilmek için güçlü olmam lazım."

Bir Elvedam Var {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin