37.Bölüm

26.6K 681 224
                                    

Arabanın aynasını kendime doğru çevirip saçımı topuz yaptım. Berk'te arabayı sürüyodu bu saate açık bi pastane nasıl bulucak bilmiyorum ama o arabayı sürmeye devam ediyordu.

-güzelim
-efendim sevgilim
-yarın saat 5 gibi şirkettekilerin hazırladığı yemeğe gidicez
-hımm tamam
-şey düşündüm şirkette bi ara konuştuğun bi kız vardı ilknur diye hatırlıyor musun?
-aaa evet bana yardım etmişti ilk günüm diye
-yarın yanına gelsin istersen o beraber hazırlanırsınız çünkü ben yarın pek yanında olamicam
-tamam olur
-bu arada elbisen hazır
-nasıl yani
-elbiseni ben seçtim ama istersen giymek zorunda değilsin tabiki ben sadece beğendim
-yoo sorun değil tabiki giyerim, hem bence senin zevkin güzel ben beğeniyorum
-yani pek anlamasamda sana yakışıcağını düşündüm

Ben o sıra elbiseyi düşünüyodum sadece acaba nasıl bişeydi diye düşürken Berk arabayı durdurdu,

-evet geldik
-sen burayı biliyor muydun?
-evet
-hım anladım
-arada gelirdim buraya tatlıyla pek aram olmasada buranın herşeyini beğeniyorum
-şaşırdım açıkcası tatlı ve sen pek yan yana olmuyo genelde
-ama bence buranın tatlılarının hepsine sende bayılırsın
-ımm deneyelim o zaman
-tamam güzelim sen otur ben istediğin pastayı alıp gelim
-tamam sevgilim

Berk arabadan inip pastaneye doğru ilerledi bende başımı koltuğa yaslayıp camdan bakmaya başladım. Gördüğüm kişiyle şaşırdım biraz aslında o gün yolu sormak için yanıma gelmişti bu adam arabanın hızlı gelmesiyle beni kendine çekip hayatımı kurtarmıştı. Ama burda ne işi vardı ki bide bu saatte şans falan mıydı?

Bana doğru bakıp önüne dönüp yürümeye devam etti. Arabasına binip ilerledi , o sıra Berk'in gelmesiyle ona doğru döndüm .

-geldim güzelim
-buldun mu
-evet güzelim
-hadi yiyelim Berk çok canım çekti

Berk pastayı açıp çatalı bana uzattı , arabayı çalıştırdı

-sevgilim burda yeseydik ya arabayı sürerken nasıl yiceksin
-seni biyere götürücem
-bu saate mi?

Telefonu açıp saate baktı , saat 11'di

-saat daha 11 erken
-peki gidelim
-sen pastanı yemeye devam edebilirsin ama
-dalga geçme berk ya
-tamam tamam

Diyip güldü. Yolda giderken kendim pastayı yerken berk'ede yedirdim araba sürdüğü için yiyemiyordu bende bebek gibi elimle besledim onu, 15 dk araba sürmesinin ardından arabayı durdurdu. Karanlık olduğu için pek bişi gözükmüyordu. Arabanın farlarını açıp arabadan indik, pastayı koltuğa bırakıp bende kapıyı açtım

-sevgilim burası neresi
-küçükken buraya çok gelirdim, küçükken dediğim yetimhaneden kaçtıktan sonra
-ama burası uçurum kenarıydı buraya neden geliyodun
-bana iyi geliyor burası , buraya gelip içimdeki tüm sıkıntıları atardım
-nasıl atardın
-gel hadi

Elimden tutup uçurumun ucuna doğru ilerledik, korkuyordum ama ben Berk yanımdaydı korkmamam gerekirdi ama şuan nedense biraz korktum.

-Berk neden oraya gidiyoruz
-gel güzelim çok ileri gitmicez

Biraz daha ilerleyip durduk, uçurumun ucuna 10 adımdan daha az vardı, aşağısı denizdi ve etrafta hiçkimse yoktu

-buraya gelip avazım çıktığı kadar bağırırdım, kendimi hep böyle sakinleştirirdim
-korkmuyormuydun?
-ilk defa geldiğimde korkmuştum ama anladım ki ben korkularımdan kaçtıkça onlar hep benim peşimden geldi, o yüzden tüm korkularımla yüzleştim. Sana seni sevdiğimi hiç bir zaman söyleyemedim korktum arkadaştık sen benim gibi hissetmiyorsan eğer benle bidaha konuşmazsın diye düşündüm.
-bu seni korkusuz yaptı
-evet artık hiçbirşeyden korkmuyorum. Tek bişiden korkuyorum
-neyden korkuyorsun?
-onu daha sonra öğrenirsin
-işte senin bu huylarında beni sabırlı bi insan yaptı

İkimizde güldük, elini yanağıma götürüp anlımdan öptü

-arkanı dön hadi

Arkamı Berke dönüp uçuruma baktım.

-ellerini iki yana aç ben tutucam seni

Ellerimi iki yana açıp rüzgara kendimi bıraktım. Berk belimden sarılınca kendimi daha güvende hissettim. Ellerini belimden çekip ellerime götürdü. İkimizde kollarımızı iki yana açıp rüzgarın yüzümüze vurmasına izin verdik.

Burnumuza gelen o denizin tuzlu kokusu içimizi rahatlatıyordu. Berk bağırarak konuşunca birden korktum.

-seni çok seviyorum hamra
-bende seni çok seviyorum berkk

Aynı şekilde bende bağırarak onu sevdiği söyledim. Kollarımızı indirip ona doğru döndüm. Kollarımı boynuna dolayıp ona sımsıkı sarıldım.

-iyi ki varsın
-sende iyi ki varsın güzelim

Gözlerine baktım onun o gözlerinin parlaması benim kalbime dokunuyordu. Yüzüne doğru yaklaşıp yanağından öptüm.

Birden kucağına almasıyla çığlık attım.

-Berk düşücez
-ben seni düşürmem ki

Bacaklarımı beline doladım düşmemek için kollarımıda boynuna doladım hemen , arabaya doğru ilerledi. Düşmemek için o kadar sıkı sarıldım ki , arabanın üstüne yavaşça beni bırakmasıyla rahatladım.

-sen üşüceksin ama
-üşümedim şuan
-emin misin üstünde doğru düzgün kıyafet yokki iki parça bişi var
-üşümedim ama sevgilim ben
-tamam güzelim

Arabanın üstüne oturup kollarımı Berke doladım, o ayakta duruyordu. Ellerimi yüzüne götürüp okşadım, çok tatlıydı
Berk'te elini belime götürüp sarıldı,

-sana deli gibi aşığım

Gülümsedim.

-bende sana deli gibi aşığım sevgilim

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı, anlımızı birleştirdik,burun burunaydık gözlerimi kapattım.

-beni hiç bırakma olur mu
-seni hiç bir zaman bırakmam ki
-bişi olursa bile ilk benimle konuş kimseyi dinleme
-niye şimdi böyle bişi dedin
-bilmem öylesine
-peki

Dudağıma küçük bi o kadar yavaş bi öpücük kondurdu, bende omuzlarından tutup ona daha da yaklaştım. Öpüşüne karşılık verdim. Onun her dokunuşu her öpüşü beni mutlu ediyordu. Üst dudağımı emmesiyle alt dudağını emdim, araya dillerimiz girmesiyle beni kendine daha da çekti.

.....

-üşüdün ama sen
-biraz galiba
-hadi gel gidelim artık saat baya geç oldu

Arabanın üstünden inip arabaya bindim. Berk arabayı çalıştırıp eve doğru sürdük. Saat gecenin 2'siydi.

Berk'in ağzından

Arabaya binip eve doğru sürdüm. Hamra gözlerini kapatıp koltukta kıvrılmıştı, üzerine ceketimi örtüp yola devam ettim.

Eve geldiğimizde onu uyandırmak istemediğim için kucağıma alıp yatağına yatırdım.

Üstümü değiştirip aşağı indim bir bardak viski doldurup kanepeye oturdum. Yarın bir yaş daha yaşlanıcaktım artık yaşlanıyorum diyodum kendime belki herkes büyüyorsun derdi ama ben öyle görmüyordum.

Yarın mafya toplantısı vardı sabah erkenden oraya gidicektim. Hamrayı tanıyan çok kişi yoktu, aslında hiçbirinin hamrayı bilmemesi lazımdı zaten ama hamraya desem korkabilirdi bazı şeylerden o yüzden şimdilik böylesi daha iyiydi.

Evet bölüm nasıl canlarım beğendiğiniz mi?

Tutku (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin