45.Bölüm

17.8K 409 95
                                    

"serçenin gözyaşı kadar seviyorum" videoyu izlerseniz anlarsınız;)

Hamra'nın ağzından

Uçağın koltuğuna oturup sadece etrafa baktım, pislik uçağın kaç koltuğunu almıştı acaba kimse yoktu, yanıma gelmesiyle dışarı döndüm.

-bebeğim iyi misin?
-bana bebeğim deme
-peki bileğin nasıl?
-iyi
-şey bu arada....
-ne
-gideceğimiz yer değişti
-nasıl?
-başka adaya gidiyoruz
-neden?
-sence?

Anlamamıştır umarım diye düşünürken gözlerimin içine bakıyordu, ama anladığı kesindi başka adaya gitmek neyin nesiydi şimdi eğer berk o adaya giderse ve biz başka yere gidiyorsak beni ömür boyu bulamazdı ki

-bilmiyorum neden?

Saçımı tutup çekmesiyle bağırdım, yüzünü yüzüme yaklaştırdı

-neden hamra acaba neden ?
-bilmiyorum Eren  bırak saçımı
-bana bak hamra eğer birdaha böyle bir şey yapmaya kalkışırsan...
-ne olur kalkışırsam? Öldürür müsün he?
-kalkışma bidaha
-eğer bana birşey yapmaya kalkışırsan kendimi öldürürüm
-saçma saçma konuşma lan
-saçımı bırak

Saçımı bırakıp karşıma oturdu, ayaklarımı göbeğime doğru çekip başımı dizime koydum. Yaşamak için tek sebebim şuan karnımdaki bebeğimdi. Gözyaşlarım yine su olmuştu, yanıma gelip kolumdan tuttuğunda vurucak sandım, başımı eğdim

-hamra benden korkma!
-korkutma o zaman
-Korkutmıyorum ama ben salak birisi değilim o tabloyu neden çizdirdiğini anlamak sence çok mu zor? Bak ben biliyorum beni kabullenmeyeceksin belki beş yıl belki on yıl ama ben senden vazgeçmicem sende bunu bil
-Eren emin ol o kadar uzun süre yanında kalmayacağım, haa Belki berk beni kurtaramaz ama şunu söylemeliyim ki ben kendimi öldürürüm.
-Hamra saçma saçma konuşup benim sinirimi bozma hiçbir bok yapamazsın kendine
-Bana bir neden söylesene kendine zarar vermemen için , bak benim nedenim çok ama , zorla kaçırılıyorum ve zorla istemediğim şeylere maruz kalıyorum ben
-haklısın bir şey demiyorum sana ama sen de şunu bil o kadar ileri gitmiyorum
- İleri gitmiyor musun ya sen şaka falan mısın senin hiç ablan ,annen veya bir kız kardeşin olmadı mı hayatında onlara bunlar yapılsaydı sence ne hissederdin veya empati kur ya biraz onlar ne hissederdi?
-neyse yeter neyse ne
-Değil mi laf bulamayınca sus yeter işte sen bu kadar aciz bir erkeksin.
-yeter dedim!

Arkamı döndüm ona , kalbim o kadar çok acıyordu ki kelimelerle anlatmaya kalksam büyük ihtimalle kelimeler yetmezdi, ben berki bir serçenin gözyaşı kadar sevdim o kadar sevdim işte, hani serçeler gözyaşı döktüğünde ölürlermiş ya o kadar....

O beni kendi elleriyle öldürdü bizi öldürdü en önemlisi....

Eren'in babası Erdem soycu

Eren'in odasına tekrar çıktım eren arkasında ipucu bırakacak bir insan değil de en küçük ipucu Onun için her şeyi anlam ifade ediyordu . odasında birkaç eşya dikkatimi çekmedi değil ama o eşyaların ne anlama geldiğini ondan başka kimse bilmediğini adım kadar emindim.

Bilgisayarındaki her şeyi tek tek inceledim ama hiçbir şey yoktu , benim amacım berk'in eline eren'i vermek değildi tabiki belki bir ihtimalle berk eren'i affeder ve onun yaşamasına izin verirdi ne kadar küçük bir ihtimal olsa bile ben bir babayım ve oğlum için elimden geleni yapmak zorundayım.

Ayağa kalkıp odayı tekrardan bir göz gezdirdim gözüme çarpan şeyle hemen o yöne ilerledim eren simetri hastası bir çocuktu odasındaki her şey belli ölçüye göre hesaplanıp yapılmıştı. Ama şu an karşımda duran tablo yamuktu tabloyu alıp kaldırdım. Duvarı delmiş olamaz diye düşünürken duvar delip içine kasa koymuştu, yine bir şifre derken aklıma gelen tablonun üstündeki sayıları yazdım ve açıldı kasa, kasanın içinde bir harita vardı adaların olduğu bir harita üçe ayrılıyordu birinci ada bora bora adası ikinci ada ismi yazmıyordu ama yeri haritanın üzerinde belliydi büyük ihtimalle üç plan hazırlamış Eren birinci planı tutmazsa ikinci planına geçecekti eğer ikinci planda tutmazsa üçüncüye, Berk'i aradım tekrardan

Tutku (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin