"Katili olduğum bu şehirden kaçtım biriyle tanıştım seviyorum dedi inandım mutlu olucaz dedi yine inandım mutluluğum 3 gün sürdü yanlış insana güvenmiştim hayatımı mahveden Herşeyden herkesten kaçtığım bu şehre geri döndüm"
_o gün tüm gerçekleri öğ...
Duyduklarim karşısında şok olmuştum ve istemeden. Azerin yüzüne Telefunu kapattım canıyla savaşırken bile beni düşünüyormuş ne kadar bencil olduğumu bir kez daha anladım üstümdekileri çıkartıp bonyoya ilerledim suyun ısınmasına izin vermeden altına girdim suyun soğuk olmasına rağmen üşümüyordum göz yaşlarım benden bağımsız bir şekilde akıyordu benim burda bu evde son günüm ailemle peki hangi yüzle gidecektim o eve seyhanın evine beni bu kadar çok düşünen birinide kaybettim suyun altında ne kadar durduğumu bilmeden oturuyordum canım yanıyordu kardeşim ölmüştü sırf annesi ben üzülmiyim diye tek kelime bile etmemişti benim çok güçlü bir kadındı. Azerin annesi banyodan çıktığımda saat gece 4 geçiyordu bende saçlarımı kuruttmadan yatağa girip gözlerimi karanlığa yumdum.
Bugün büyük gündü beni diri diri toprağa gömüyorlardi sabah şiddetli bir baş ağrısıyla uyandım evde büyük bi koşuşturma vardı annem odaya girdiğinde beni görünce şok olmuştu dün geç uyuduğum için göz altlarım mos mor olmuştu saçlarım zaten ıslaktı. " karaca kızım bu ne hal naptin kendine tamam neyse hadi üstünü değiştir de gel kuaför bekliyor " ne kuaförü ya ben kendimde yapardım makyajımı " tamam anne sen git ben geliyorum" üstümü değiştirip aşağıya indim herkes gelmişti normalde muttlu olmam gerekiyodu ama her fadik teyzenin yüzüne baktığımda seyhan geliyor aklıma herkese selam verip oturdum ve sıranın bana gelmesini bekledim kuaförün beni çağirmasıyla gidip oturdum yarım saat sonra bitirmişti tam istedğim gibi olmuştu makyajım gelinliğimi giymek için yukarı çıkacakken. Azerin kardeşlerinden biri durdurdu beni " yenge bi dakika gelirmisin " ne yenge mi bana yenge demişti anlamsızca yüzüne baktım ve yanına gittim zaten oda uzatmadan söze girdi " yenge abimin sana bir süprizi var " Merven'in verdiği kutuya açtım ve gülme ve ağlamaklı bi şekilde sarildim Merveye " bunu biz seyahanla birlikte beğenmiştik ama o yok şuan merve ben ne diyeceğimi bilemiyorum çok çok teşekkür ederim " . Merve yanağımdaki yaşı silip "bugün senin en muttlu günün bırak artık ağlamayı seyhan ablan yukarda bizi izliyor hadi git giy çok geç kalıcaz ". Merven'in sözlerine tebessüm ettim ve kutuyla birlikte odama gittim bana noluyordu böyle bu adam benim aklımı niye karıştırıp duruyor Azer benim Adana'da seyahanla birilikte beğendiğim gelinliği göndermiş ıyide ben bile unutmuştum bu bile muttlu etmişti beni maddem beni çok düşünüyordu da bunca zaman Niye aramadı veya sormadı kendine gel karaca sırf seyhan için evleniyor seninle seyhan mutluluğu için de bu gelinliği göndermiş kendini avutmayi bırak.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gelinlik tam da üstüme oturmuştu sade bi makyaj saçlarım da dalgalı yapmıştım işte şimdi hazırdım herşey hazırdı kapının çalmasıyla arkama döndüğümde kalbim yerinden çıkıcak gibiydi bu heyecanın sebebi bu adam olmazdı herhalde. Azerin üstünde takım elbiseyle çok yakışıklı olmuştu. Azer yanıma geldiğinde elerim buz kesilmişti ayaklarımı hissetmiyorum " karaca çok güzel olmuşsun gelinlikle yani " benim yine aklımı başımdan almıştı Azer elimden tutup odadan çıkartı Allahım yardım et daha 2 saat önce bişeyim yoktu şimdiyse Vücudum alev almıştı merdivenlerden inerken farkında olmadan Azerin elini sıktığımin farkında değildim taki uyarana kadar aşağıya geldiğimizde herkesin yüzünde çok güzel bi memnuniyet vardı annem,yengemler,amcamlar,dedem ve sinir küpüne dönen celasun. Düğünden önce adanaya akşin ve celasunda geleceklermiş orda şirket kurucaklarmış celasun annesinin ısrarlarına dayanamayıp Azerle çalışıcaklarmış herkes arabalara binip düğün salononuna yol aldık arabada ölüm sessizli vardı sanki bu sessizliğini ben bozdum.
" Azer siz celasunla nasıl çalışıcaksınız yani bereber" bunu söyledim de 15 dakika'dır cavap alamadım tam ben konuşacakken söze girdi " çok merek ettiysen söyliyim kardeş bu attsan attilmaz sattsan satılmaz kardeş bu " ne diyor bu dengesiz ya ben onu mu sordum sanki sinirden yüzüne baktım ve " benim bilmediğim bir şey mi oldu azer ne bu şimdi " " Yok ne olucak sadece şaşırdım celasunu sorman " düğün solununa gelmiştik. Azer'e cavap vermeden indim gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açılmıştı çok şık ve görkemli bi villanın yanında durduk. Azer yanıma geldiğinde sanki hissetmişti ki ben konuşmadan konuştu " dünyaya bir kere geliyoruz ve bir kere evleniyoruz o yüzden bu gecenin muhteşem olmasını istiyorum sonuçta kurtuluş ve koçovalıların düğünü bu" Azere bakıp sahte bi gülümsemenin ardından bereber içeri girdik herşey o kadar ani gelişmişti ki ama Azer her şeyi tek tek düşünmüştü bizim için hazırlanan masaya oturduk ve nikâh memuru da gelmişti çok heyecanlıydım nikâh memuru ilk azere sormuştu " muhammet oğlu azer kurtuluş selim kızı karaca koçovaliyi eş olarak kabul ediyor musun?" Azer hiç düşünmeden evet demişti keşke babam da burda olsaydı diyerek geçirmiştim sıra bana gelmişti " selim kızı karaca muhammet oğlu azer kurtuluşu eş olarak kabul ediyormusunuz " evet işte karar ani benim için herkes bana bakıyordu beni ise çoktan bi titreme almıştı şimdi hayır desem fadik teyze çok üzülür bi yandan da kardeşim dediğim insan seyhan belki onun için evet demem gerekiyor yanımda duran azere baktım oda bana bakıyordu yüzünde bi mimik bile oynamıyordu nikâh memuru sorusunu takrar sorunca bu sefer buruk bi şekilde gülümsedim ve "evet" dedim solunda alkışlama sesi gelince içten bi şekilde gülümsedim nihan memuru" siz şahitler kabul ediyormusunuz" " evet evet " " bende belediye başkanlığın bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri kârı koca ilan ediyorum hayırlı uğurlu olsun buyrun karaca hanım evlilik cüzdanı " Evet evlenmiştim azerle. Azer yanıma gelip duağımı açıp dudaklarını anlima bastırmıştı düğün geç saatlere kadar devam ettmisti topuklu ayakkabılardan dolayı ayaklarım şişmişti başımı hiç söylemiyordum bile azerin kulağına eğilip " ne zaman bitticek bu düğün çok yoruldum ayaklarım ağrıyor topukludan dolayı" azer bu halime gülmüştü "az sabret bi iki oyun sonra bittiyor". Bunu duyduğumda bi umut bekledigim gerçkten çok yorulmuştum.
Mikrofonu eline alan müzisyen söze girdi " burdan tüm misafirlerimize çok teşekkür ediyoruz ve bu gecenin kapanışını yapıyoruz bu gecenin son dansını gelin hanım ve damat beyi ile bitiriyoruz lütfen ortaya gelirmisiniz". Salonda büyük bi alkış koptu Ne bide dans mi edecektik elimle enesmi karştirdim "karaca hadi gel neyi bekliyorsun" ben ağzım açık bi şekilde etrafıma bakıyordum delirmiş bu adam valla azerin elini tutup salonun ortasına geldik sadece biz vardık sanki müzik çalınca dans ettmeye başladık azerin bu kadar güzel dans ettiğini bilmiyordum. Azer kulağıma yaklaşıp "karaca sen çok zekisin ama neden otelden kaçtın hem maddem kaçtın niye sildin güvenlik kamerasında ki görüntüleri ama unuttuğun bir şey var o otel bizim karaca kurtuluş" işte şimdi bittim herşeyi biliyor ben ne kadar da aptalım ne diycem şimdi ben buna azerin yüzüne bakıp " altarafi tekrarı olmayacak büyük bir hatta niye bu kadar büyüttün ki unutma ki biz seyhan için burdayiz " son sözlerimi bastırarak söylemiştim.
