Bölüm şarkısı edis : buz kırağı 🎶🎶
Azeri karşımda gülerken görünce telâşlandım duymuşmuydu acaba beni?. Tavrımı bozmadan yanına ilerledim ve çekine çekine sordum " noldu niye gülüyorsun bi-bişey mi du-duydun" nerden çıkmıştı bu kekeleme karşısında cümle bile kuramaz hale geldim azer önce bana sonra kapıya bakarak lafa girdi " kekelemeyi bırak da kuzenine hoşgeldin de celasunlar gelmişler hadi gel " içimden oh çekerek yanından tam ayrılıyordum ki gözüm üstündeki havluya takıldı sinrili bi şekilde yüzüne baktım " sen artık üstünde ki havluyu çıkarsan mı evlisin böyle dolaşman hiç hoş değil!". Azerin Bir şey demesini beklemeden yanından ayrıldım kapıyı benden önce aysel hanım açmıştı uyarımı ciddiye almış olacak ki daha düzgün şeyler giymiş akışını görmemle koşup sarılmam bir oldu aysel eşyaları yukarı çıkartırken bizde oturma odasına gittik celasunla her ne kadar muhatap olmak istemesemde akşin için katlanmak zorundaydım ben izin isteyip mutfağa gittim çayları getirmek için mutfağa girecekken azerle karşılaştım beyaz salaş bi tişört altında da siyah eşofman ile kendisine yine hayran kaldım. Azer bakışlarımı fark etmişti ve sırıtıyordu hemen yüzümdeki hayran bakışını silip mutfağa gittim yanaklarim alev alev yanıyordu kıpkırmızı olmuştum arkamdaki tezgaha yaslanıp olanları düşündüm ben iyi değildim azeri hem kıskanıyorum hem de düşünüyorum düşünmeden duramıyordum elimi alnıma getirip okşamaya başladım ben yoksa azere aşık mı oluyordum azerin söylenmesiyle kendime gelip gözlerimi açtım " nerdesin karaca sen iyimisin bir şey mi oldu " beni mi düşünüyordu " yok iyiyim sadece yorgunluk var üstümde" .
Diyip arkamdaki dolaptan bardakları çıkartmaya başladım ayselin boyu uzun olduğu için en arkalara koymuş alamıyordum Bildgin can çekişiyordum ki arkamda bi el ve sıcaklık hissetmemle arkama dönmem bir oldu çok yakın nefesi nefesime değiyordu gözlerine bakmamak için direniyordum ki yenik düştüm ve gözlerine yüzüne en ince detayına kadar baktım bu muydu? Oda bana bakıyordu gözlerini kirpmadan çok büyük bi yangının içindeyim ne çıkmak istiyorum nede yanmak uçakta her önüne geleni bağırıp çağırdıği için nefret ettiğim adamla evlendim bu kadar çok mu basitti kalbim o gözlerde kaybolmak istesede aklım izin vermiyor biz iki aile arasındaki savaş bitsin diye evlendik ben onu o belki beni belki bir gün ayselin içeri girmesiyle ayrıldık bir birimizden ben hemen toparlanıp lafa giriştim " aysel bize odaya 4 tane çay getirir misin? Aysel kafasını tamam anlamında sallayınca arkamı dönüp odaya doğru gittiğimde akşının bana bakıp sırıtmasi bir oldu bizi o şekilde görmüştür kesin yoksa böyle sırıtmazdı yanına oturup sohbet ettmeye başladık celasun odada yoktu içeri odaya azerle birlikte girdiler azere nasıl bakacaktım ki azer yanıma gelip akşam için hazırlanmami istedi guya iş adamlarının toplantısıymış azerin ne iş yaptığını bilmesem inanacaktim azer beni tanıştıracakmiş o adamlarının eşleri falan da geliyormuş akşın ve celasunu tanıyorlarmiş o yüzden onlar bugün fadik teyzelere gidiceklermis bende hazırlanmak için yukarı çıktım 2 tane siyah elbisem vardı yırtmaçlı olanı giydim uygundu çünkü.
Hafif bi makyaj saclarimi açık bırakıp arkaya attım son kez aynadan baktım hazırdım şimdi aşağıda beni bekleyen azere hafif güldüm azer şok olmuş bi şekilde bakıyordu bana benim ona baktigim gibi bakıyordu bu adam beni bi gün kalpten götürecekti son merdivenden inip azerin yanına vardım hemen kendine gelip lafa girdi " karaca çok güzel olmuşsun da elbise çok açık değilmi hani sen rahat falan edemezsin " ne Beni kıskanıyor muydu.? Hafif gülümseyip cevap verdim " yok rahatsız olmam gidelim mi " bu dediğime yüzü düşmüştü kapıyı açıp evden çıktık arabaya bindik yol sesiz Sakin geçti bi villanın önünde durduk azer arabayı park ettikten sonra arabadan inip benim tarafımdaki kapıyı açtı ve elini uzattı bi ona bi eline bakıyordum ki hiç tereddütsüz elini tutup indim arabadan içeri girdiğimizde masalar U şeklinde hazırlanmıştı bizi gören herkes birden ayağa kalktı azer bu kadar önemli birimiydi masaya yakınlaştık azer herkese selam verip oturmalarını söyledi masanın başında iki kişilik sandelye vardı bizde orda oturduk bütün gözler üstümüzdeydi azerin kulağına eğilip konuşmaya başladım " beni bu insanlarla tanıştırmiyacak mısın Azer herkes bana bakıyor."?
Azer ayağa kalkarak elini bana uzattı azerin uzattığı eli tutup kalktım azer sesinin gür bu şekilde konuştu "beyler bayanlar bu yanımda gördüğünüz kadın eşim olur adı karaca kurtuluş bana nasıl saygı duyuyorsanız aynısını karaca hanımda göstereceksiniz hadi affiyet olsun " herkes tebrik ettikten sonra oturduk ben hala azerin söylediklerinde takılı kalmıştım gözüm masadaki siyahlara bürünmüş adamın bakışlarına takıldı bi garip bakıyordu bakışlarımı aniden çektim ondan azere baktım oda yanında ki adamla konuşuyordu adamın bakışlarından o kadar çok rahatsız olmuştum ki daha fazla dayanmayıp masadan kalktım azer konuşmaya daldığı için gittiğimi bile fark etmemişti lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım kendime gelmiştim elerimi kurutup çıktım salona doğru giderken biri arkadan kolumdan tutup beni kendine çekip villanın odalarından birine sürükledi çırpınmayı bırakıp bağıracaktım ki yüzünü görmemle şok oldum bu masadaki kişiydi " kimsin sen beni niye getirdin buraya" amacı neydi bunun " benim adim murat yıldırım sizi daha yakından tanımak için buraya gettirdim" ne dediğini idrak edemiyordum " kimsin nesin umrumda bile değilsin şimdi çekil önümden evli bi kadına bunları söylemeye utanmıyormusun sen şimdi beni rahat bırak!!".
Adamı arkamda bırakıp kapıya ilerledim ama beni bileğiimden tutup kapıya yapıştırması bir oldu bileğimi acıtıyordu " bırak kolumu! canım yanıyor sana kolumu! bırak dedim! Azer seni yaşatmaz" adam dediklerimi duymuyordu sanki bunun üstüne daha fazla sıkıyordu bbileğimi kesin morarmıştır " ben istediğimi alırım o kacan olucak adam benim hayatımı mahvetti bende onun hayatını mahvedicem ve azer kurtuluşun en değerli varlığını yok ederek başlıycam intikamıma "
Delirmiş bu adam kulumdan tutarak yere fırlatıp kapıyı çekti gitti istemsizce bileğimi okşuyordum morarmıştı ve canım çok yanıyordu ayağa kalkıp gittmem gerekiyordu azere anlatmalıydım bunları
Ayağa kalkıp duzeltim kendimi kapıyı açıp salona doğru ilerledim masada azer yoktu göz gezdirdim etrafta ne azer vardı nede murat denilen adam korkudan dışarı çıktım ya azere bir şey yaptıysa dışarı çıktığım gibi azerle karşılaştım yanına geldiğinde çok sinirliydi " karaca sen nerdesin kızım aklım çıktı sana bir şey oldu diye nereye gittin " Azere nasıl açıklardım ki ne yeri ne zamanı en iyisi eve giderken anlatırım " lavobadaydım işim biraz geç bitti " bileğimi görmesin diye elerimi arkamda birleştirdim hafif gülümsedim kuşkulan masın diye beraber içeri girdik biraz oluşturduktan sonra azerle herkese iyi akşamlar diyip kalktık arabaya binip yola koyulduk o sırada azere anlatmam lazımdı ki azer yolu değiştirdi ormanlık alanına girdik " noldu azer niye ormanlık alandan gidiyorsun bi terslik mi var " ppaniklemiştim " yok burası kestirme ondan sorun yok yani " daha fazla dayanamayıp murat denilen adamı sordum " Azer murat yıldırım ki " demeden silah sesleri ile irkilip korkmam bir oldu azer silahını çıkartıp arabayı durdurdu torpidoya bakıp ordaki silahıda ben alınca azer bana baktı napıyorsun der gibi azer ne kadar arabada dur desede ben durmayıp onunla arabadan berber indik azere baktığımda sen arkamdan gel der gibi elini salladı ben azere bakıp " Azer sen sağa git bende sola" diyip azeri dinlenmeden ayrıldım ordan etrafta kimse yoktu biraz daha ileri gittiğimde ortada kimse yoktu azerin yanına gitmek için arkamı döndüğümde muratla karşılaştım duyduğum tek şey " azerin en değerli varlığı elimde artık o kaybetti " ve sonrası koca bi karanlık......Arkadaşlar kusura bakmayın bülümü yazamadım anneannem rahatsızdı ona bakıyordum fırsatım olmadı yazmaya kusura bakmayın lütfen keyifli okumalar 🖤💥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
acı veren aşk
Chick-Lit"Katili olduğum bu şehirden kaçtım biriyle tanıştım seviyorum dedi inandım mutlu olucaz dedi yine inandım mutluluğum 3 gün sürdü yanlış insana güvenmiştim hayatımı mahveden Herşeyden herkesten kaçtığım bu şehre geri döndüm" _o gün tüm gerçekleri öğ...