Bölüm şarkısı :İlyas yalçıntaş yağmur
Seyhanın düğünü için herşey hazırdı geriye tek bir şey eksikti oda seyhanın gelinliği gelinliğini diktirmişti ama terzi yanlış dikmiş ve mahvolmuştu seyhanla bereber dışarı çıkıp bir gelinlik mağazasına girdik ve hemen bulduğun ilk gelinliği denemek için kabine girdi bende sıkılmiyim diye gelinlikler göz atıyordum ve gelinliklerin arasından bir tanesine gözüm takıldı bende onu incelemeye koyuldum ne dekolteli nede sade tam istediğim gibiydi tam elime alıcakken seyhanın sesini duydum ve arkama döndüm "karaca nasıl olmuşum güzel mi?" "ah seyhan çok güzel bu ama sana da çok yakıştı " ben seyhanı süzerken bana armadaki gelinliği gösterdi "gördüm seni buna bakıyordun ve hoşuna da gitti hadi sende onu dene benim için karaca." "Seyhan gerçekten istemiyorum ya gerek yok" seyhanın yüzü düşünce daha fazla bende dayanamayıp "Tamam seyhan giycem bunu ama aramızda kalıcak". Seyhan sevinçle tamam anlamın da kafasını saladı ve görevlilerden birini çağırıp gelinliği aldık ve bende gelinliği giymek için kabine girdim seyhana seslendim ama sesi gelmeyince bende dışarı çıkıtım "Seyhan! Nerdesin Seyhan!" Nerde bu kız ya kabinden uzaklaşıp aynaya baktım ve gerçkten çok güzeldi tam üstüme olmuştu seyhanin yanına ilerlerken bi an buz gibi kesildim azer tam karşımdaydı sanki yürümeyi unutmuştum sanki kalbim yerinden çıkışacakmış gibi attıyordu yavaş yavaş yanlarına gidip zar zorda olsa selam verdim azere.
(Azerin ağzından )
Evde işlerimle uğraşıyordum annem gelip seyhan Telefununu evde unuttuğunu ve nişanlısının aradığını söyledi mecburen Telefunu benim götürmem gerekti
mahzanin önünde durup arabayı park ettim ve seyhanin yanına gittim Telefunu seyahana verip mağazaya göz ucuyla baktım ve karşımdaki kişiye şok oldum karaca bembeyaz gelinlikle karşımdaydı gözlerimi ondan alamıyordum kararca yanımıza gelip selam verdiğini bile hatırlamıyordum seyhanin beni dürtmesiyle kendime gelmiştim ve hızlı bi şekilde mağazadan ayrıldım kendi kendime konuşuyordum kendimi kaptırmam gerek onu sevmemem gerek onu incitecek bir şey bile yapmak istemiyordum.
KARACA:seyhan hadi gidelim artık çok geç oldu annen merek etmiştir.!
SEYHAN:karaca abim seni alacak ben muratla buluşucam abimi bekle dışarda çok kötü yağmur yağıyor sakın çıkma dışarı.
KARACA:Tamam canım burda bekliyorum.
Seyhan'ın nişanlısı gelip seyhanı alınca yanlız başıma kaldım seyhan'ın dediklerini dinlemeyip dışarda yağan yağmura baktım sonrada kendimi yağmurun altında buldum kafamı gökyüzüne kaldırdım ve bağırarak" SİYAH NEDEN GÖKKUŞAĞIN DA OLMAK İSTESİN,Kİ TÜM GECE ONA AİTKEN..." soğuk kaldırıma düşüp isteksizce ağladım dizlerim titriyordu soğuk degildi ama canım yanıyordu ihanet,nefret, intikam,peki ne zaman ben ben olacaktım canımın yandığını ne zaman görücekler di herşey çukur içinmiydi babamı babaannemi sevdiğim adamı kaybettim ben yok oluyorum ama kimse görmüyor beni ardımda kalanların hesabını yapmayan bir insanım Düşeni,kaldırdım, kırınca ,özür, diledim hatalarım telafisi beni hep geride bıraktı ve bende git gide yok oluyorum ben kendimi yağmurun altına bırakmışım ve yağmur damlaları çok sert bi şekilde yüzümü yakıyordu uzaktan "karaca " diye duyulan sesi aldırmadan ıslanmaya devam ettim yanıma yaklaşip adama baktım Azerdi bu adam benden ne istiyordu aklımı karıştırıyordu ve bu hiç iyi bir şey değil canımız yanacak bildiğim bir şey var ama ona karşı güven var ve nerde,nasıl,kimle,olursam olayım beni çekip çıkartan biri var daha fazla dayanmayıp söze girdim "Azer sen neden .." cümlemi tamamlama bile izin vermemişti ve "senin için anlasana senin için" hiç bir şey düşünmeden azere sarıldım sımsıkı oda bana sarılınca ilk kez birine karşılıksız güvendim ya buda diğerleri gibi olursa demeden sarıldım evet sarılmıştım. Çok soğuk olmasına rağmen üşümüyordum yağmurun altında ben ve Azer vardık ikimizde ıslanmıştık ama bunu ikimizde umursamıyorduk.
azere dönüp "seni ilk kez böyle görüyorum peki senin hayatında biri varmı canın yanmasaydı böyle benimle yağmurun altında olmazdın" aslında seyhanın azerle dilanin eskiden nişanlı olduklarını söylemişti ama ben azerin de ağzından duymak istiyordum "karaca bende birine güvendim sevdim o da beni aldattı" "peki kim sakıncası yoksa"
"Benim için pek bi önemi yok artık adı Dilan"Üzülmüştüm kimse haketmiyordu aldatılmayi " karaca gidelim hava baya soğdu hani üşüme Hastalanacaksın falan ha ayrıca bugün çok güzel olmuştun şey yani gelinlikcide" "sağol azer abartma istersen canım yok hava gayet güzel biraz daha kalalım olurmu." Azer beni daha fazla kırmayıp biraz daha yağmurun altında kaldık ve bi banka da oturduk ben ilk kez azerin yüzüne baktım neden,yanımdasın ve burdasın azer neden ben bir kez daha dayanamam bunu ne kendime nede azere ikimize de bunu yapamam belki 6 yıl önce belki ama şimdi olmaz.... "karaca ne oldu daldın gittin hadi yarın düğün var gidelim artık ha bu arada yarın amcanlar da geliyor ayrıca celasun ve karısı da geliyor" "azer gerçekten ben artık celasunu sevmiyorum hata nefret bile ediyorum" "karaca büyük konuşma bak nefret çok ağır bir laf bunu söylemek için çok erken." Hadi o zaman gidelim artık zaten yağmur da durdu arabaya doğru ilerledik arabaya binince bi titredim üşümüştüm galiba arabada ölüm sessizliği ilan edilmişti sanki ikimiz de konuşmmıştık eve vardığımızda herkes uyumuştu azer kapıyı açmıştı ama içeri girmemişti işim var diyip gitmişti bende kimse uyanmadan odama gidip üstümü değiştirip yatağıma girdim ve çok sürmeden uyumuştum. Sabah kalktığımda hastanedeydim etrafta kimse yoktu bende kalkıp dışarı çıktım azerin bağrışmalarını duydum ve odadan çıktım azer seyhana bağırıyordu"ya bir şey olsaydı! ne yapardım o zaman neden beni aramadınız!
AZER:sen beni delirtmek mi istiyorsun! çok korktum senin için ya sana bir şey olsaydı ne yapardım o zaman ben!.
KARACA: azer ben şey ben hiçbir şey hatırlamıyorum gerçekten ilk kez biri ben- benim için şey benim için korktu ben..
AZER:Tamam bundan sonra ben varım burda dün yağmurda çok kaldın ondandır hadi odaya git dinlen sen.
Karacayı odasına gönderip hemen doktorun odasına gittim ve durumunu sordum doktor bi bana bi elindeki testlere bakıp duruyordu daha fazla dayanmayıp sesimi sert bi şekilde tutup "doktor bey bi sorun mu var bişey söyleyin artık" diyip söze girdim "sakin olun azer bey karaca hanım iyi ama çok yıpranmış bağışıklık sistemi çökmüş ee hâliyle yağmurda da kalınca bayılmış ama sakin olun kötü bir şeyi yok çok iyi bakılması gerek stresten uzak durması gerekiyor"
Doktor beyin sözünü bitirmesiyle odadan çıkıp karacanın olduğu odaya gittip gerçekten yaşından çok büyük şeyler yaşadığını ve artık dayanamayacağı çok belli bu yaşadıkları artık çok zor ve kaldırmıyor bi melek gibi uyuyordu bi insan nasıl olurdu böyle bir meleğe ihanet ederdi ben sevemeye kıyamazdim gözümden sakınırdım karacanın yanına gidip oturdum ve elini tuttum "karaca inan bana iyi olacaksın şuan değil ama ilerde çok muttlu olucaz ve ben seni hiçbir zaman bırakmıyacağım". Eğilip elini öptüm kafamı kaldırdığımda karacayla göz göze geldik.
Ve geldi biliyorum çok gecikti bölüm sağlık
sorunlarım yüzünden yazamadım biraz duygu dolu oldu birazda kendimden kaptım ha bu arada 5k okunma olmuş hepinize çok teşekkür ederim canlarımmm❤❤❤❤❤❤🙏
ŞİMDİ OKUDUĞUN
acı veren aşk
ChickLit"Katili olduğum bu şehirden kaçtım biriyle tanıştım seviyorum dedi inandım mutlu olucaz dedi yine inandım mutluluğum 3 gün sürdü yanlış insana güvenmiştim hayatımı mahveden Herşeyden herkesten kaçtığım bu şehre geri döndüm" _o gün tüm gerçekleri öğ...