12:bölüm

284 23 8
                                    

Bölüm şarkısı:Elyes&taha gece mavisi

Karacadan: sabah şiddetli bir baş ağrısıyla uyandım-
Çok içtiğim için kendime gelememiştim tam olarak yanımda duran sehpanın üstündeki telefonuma doğruldum ve saate baktığım sırada  üstümde hiçbir şeyin olmadığını fark ettim  şaşkınlıkla  hemen sol tarafıma baktım ve yanımda azer uyuyordu ben şoka girmiştim ne yapacağımı bile bilmiyordum azer uyanmadan çıkmam gerekiyordu bunu nasıl yaptım ben hemen yataktan çıkıp etrafta olan kıyafetlerimi alıp banyoya gidip giydim ve gizlice çıktım odadan resepsiyona gidip güvenlik kameralarını sordum onlara güzel bi bahane uydurarak bütün kayıtları sildirtmiştim sonuçta azerde sarhoştu oda beni hatırlamıyordur diye kendimi avutuyordum otelden çıkıp amcamı aramıştım ve burda daha fazla duramiycağımı söylemiştim amcam uçak biletini almıştı bile fadik teyzenin evine gidip onlarla vedalaşmıştım bana azeri sorduklarında kekelemiştim heyecandan ne dediğimi bilmiyordum ve büyük bi telaşla evden ayrılmıştım yalan Söyleyemiycem bekledim çok saçma bi şekilde havaalanına gelmesini beklemiştim kendi kendime yine düşüncelere dalmıştım ki uçağın kalkması için anons edilmişti ve bende bir daha hem Adanaya hem dün geceye  gelmemek üzere vedalaştim uçağa bindik ve uçak harekette geçti istanbula geldiğinde içimde çok garip bi his vardı sanki bi yerden kopmuşum gibi amcamın bana söylenmesiyle kafamı toplayıp yanına gittim
"Hoşgeldin canım eee adana nasıldı nasıl geçti iyi misin"  "iyiyim amcacım güzeldi de yani birdaha gittmek zorunda kalmam inşallah sizden uzağa " diyerek amcamla arabaya bindik ki arabada Celasun vardı onu görünce selam bile vermedim oda zaten kafasını eğmişti  sesiz sesiz gidiyorduk ki amcam birden radyodan müzik açtı ki o şarki bizimdi yani celasunlaydi şarkının nakaratlarını ikimizde ezbere biliyorduk bi ara dikiz aynasından göz göze gelmiştik celasundan nefret ediyordum bana yaşantıklarindan dolayı oysaki azerle kardeşlermiş azer onun gibi değil di ben azeri düşününce birden sırıtığımı anlayamamışim ki  amcam uyardı beni eve geldiğimizde dedemlerle selamlaşmıştık ve ben yukarı çıkıp banyo yapmıştım hiçbir şey yapmama rağmen çok yorulup uyuyakalmışım. Aradan 2 ay geçmişti ve o zamana kadar hiçbir haber alamamıştım azerden  Akşının beni dürtmesiyle uyanımıştım Akşın telefonu elime vererek
"canım sen uyurken 35 kere falan çaldı kim olduğunu bildiğimiz için açmadık da istersen bi bak "
akşının dediklerinden sonra tek bişey sordum ve "akşin siz derken sen ve kim " akşının celasun dedikten sonra sinirlerim bedenimi ele geçirmişti bile daha fazla dayanmamıştım ve akşını ve telefonumu odada bırakarak dışarı fırladım bahçeye hava almak için çıkmıştım ki ne tesadüf celasun da ordaydı hızla yanına gidip karnına tekme ve kafa attmıştım ama bütün hıncımı alamamıştım yerde bi pislik gibi sırıtıyordu adi bana bakarak "oo görmeyeli baya iyi çalışmışsın söylesene kimdi o numara? Azerle ne yaşadın? Bak beni hala unutmadım seviyorsun". Onu orda öylece yerde pislik bi şekilde görünce birdaha anladım ki bu adamın nesini sevmişim ki kendime kızmayı bırakarak Celasunla döndüm ve eğilip kulağına "eyer sana hala aşık olsaydım azerle birlikte olmazdım ben azere aşık oldum sana değil sen karına sahip çık bizi merek ettme" bunu dedikten sonra kudurtucu bi gülüşle Celasunun yüzü düşmüş arkamdan yalan söylüyorsun diyip duruyordu bende hiç aldırmadan annemlerin yanına  mutfağa gittim yardım ettmek için ama saadet abla herşeyi hazırlamıştı bile herkes masada oturup konuşuyorlardı saadet abla bana bakarak "ay karaca ne bakıyorsun kap bi çay da gel otur" bende bakıp  güldüm bende bi çay alıp yanlarına oturdum. Akşın aşk hayatını anlattıkça daha çok sinirlerim bozulmuştu ve gülmeye başlamıştım ki sena yangem durumu  bildiği için masanın altından ayağama vurarak uyarmıştı beni akşın bana meraklı bi şekilde bakarak"eeee karaca baktın mı kim aramış diye " yok bakmadım valla kim diye aslında umrumda da değil yani  birazdan bakarım" tam masadan kalkarken annemin saddet ablaya ve sena yengeye  "fadik hanımlar yarın akşam eve geleceklermiş hayırlı bi iş için o yüzden temizlik yapmamız lazım  yarına" masayla ve sandalyeye yapışmam bir peki o gelicek mi gelemez gelmesin gibi dualar edip durdum hayırlı bi iş dediklerine göre kesin işle ilgilidir acil yukarı çıkıp elime telefonu aldım ve bildirimlere baktım ki sabah ki numara yine aramış mesaj kutumda bi bildirim geldi ve aynı  numaradan bu numara sürekli arıyordu beni bende pek önemsemiyordum  hemen açıp baktım " telefonu acarmısın"  daha fazla dayanmayıp aradım ve bu sefer kendisi açmıyordu Bende sinirlenip "bir daha yazma aramada " diyip mesajı gönderim hemen mesaj kutusundan çıkıp seyhanı aradım ve neden geleceklerini öğrenmeye çalışıyordum ki oda açmıyordu telefonunu bişey mi oldu ki diyip duruyordum içim içimi yiyordu sena yengenin geldiğini fark etmemiştim içeri girdiğinde korkudan telefonumu düşürmüştüm oda bir şeyin olduğunu anlamıştı ki sordu bende herşeyi anlatmıştım ve yengemin tek dediği "karaca canım sen bu adama aşık olmuşsun seviyorsun ama kendine itiraf edemiyorsun " yengemin dedikleri tamamen saçmalıktan ibaret yengem odadan çıktıktan sonra üzerimi değiştirmek için banyoya giderken yerde duran telefonum çalıyordu eğilip aldım ve arayan seyhandı hemen açtım.

"Alo seyhan nasılsın canım "

Iyiyim karaca müsait değildim de acamadim"

"sorun değil canım ııı şey ben şey diyecektim fadik
teyze bizim eve gelecekde bir şey mi oldu"

  "karaca yok iş için gelicekmis idris amca çağırdı"

" şey peki o ıı gelicek mi" 

"canım azer abi gelmiyor o burda nişan işiyle
uğraşıyor ha abim nişanlandı söylemeyi unuttum"

aaa canım mutluluklar dilerim onlar adına şimdi telefonu kapatmam gerek görüşürüz"

"görüşürüz canım"

Telefunu kapatıp yere çöküp ağlamam bir oldu nasıl ya evleniyordu nişanlanmış gerçek olamaz bu beni umursamamış bile bende aptal gibi onu düşünüyordum ne kadar saf ve aptalım yine aynı şeyleri yaşamak istemiyordum yine aynı duyguları tatmak inanın ki istemiyordum gözümden akan yaşlari elimin tersiyle silip   ayağa kalkmıştım yıkılmak yok bundan sonra diyip elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indim herkes yemekteydi bende masaya geçip oturdum amcamların yemekte iş konuşması dışında her şey güzeldi ki takı çatışma meselesi oldu yarın bi teslimat varmış ve kim gidicek diye konuşuldu ordan kahraman amcam "damat sen gidiceksin yarın ki teslimatta bizim işimiz var babamın emri". Celasun kafasını salayarak onayladı benim ne yapıp edip yarın burdan gittmem gerek o çatışmaya bende gidicektim yemek yedikten sonra herkes bi yerlere çekildi bende celasunu bahçede yakalayıp yarın ki teslimatta geleceğimi söyledim tabi önce dalga geçti adi ciddi durduğu'mu görünce dalga geçmeyi kesti hayır diyemezdi çünkü aşkınla tehdid ettmiştim " ben seni arayacağım hazır ol akşam 8 gibi"  kafamı salayarak onayladım ve sırıtıp odama gittim odada oturup Azerin nasıl nişanlandığını düşünüyordum elime telefonumu  alarak hafif bi güldüm ve içimden "salak adamın numarası var mı ki mesaj atsın" diyip tam telefonu kapatacakken mesaj kutumda bildirim vardı bende aldırmadan telefonu kapattım ve uyumak için gözlerimi kapattım telefonum çalmaya başladı aldırmadım ama ısrarla arıyordu ki sinirlenip açtım telefonu." Ne var ya ne arayıp duruyorsun kimsin lan sen " ben şey kusura bakmayın rahatsız ettim " buda ne demek oluyor şimdi niye kapattı niye aradı allahım ya kendi kendime söyleniyordum artık uyumam lazım diyip gözlerimi kapatmıştım sonrası da kapkaranlık... Saadet ablanın o mis gibi kokan börekleriyle uyanmıştım hemen hazırlanıp aşağıya indim masa harika görünüyordu akşam için herşey hazırdı kahvaltı ettikten sonra işe koyulduk ve ev mis gibi olmuştu saat 19.30 du yarim saat sonra gittmemiz lâzımdı nerde kalmıştı bu adam annemlere karnım ağrıyor diye bahane söylerek odaya çıktım uyuyor numarsı yaptım her şey hazırdı. Celasun aramıştı ve Bende pencereden atlayarak kaçtım teslimat yapılmıştı ama bi aksilik oldu ve çatışma çıkmıştı ve biz mahsur kalmıştık merminiz yoktu yedek almamışlardı tam teslim olucakken yardım geldi celasuna dönerek "kim bunlar sen ne yapıyorsun celasun!" Çatışma sırasında Celasunun silahını alarak atteş ettmeye başladım indirdim bi kaç tane de bitmemişti arkamda bi el hissettim yavaşça adama doğru döndüm ve yüzünü göremiyordum karanlıktı "hemen çıkman lazim" diyip beni çekiştirmeye başladı ve bende tekme tokat daldim adama o sırada "Karaca dur ben azer dur " dediğini duydum ve evet bu Azerdi ne işi vardı burda yüzü baya dağilmiştı "azer çok özür dilerim ben sandım ki " "tamam tamam önemli değil iyisin ya şimdi eve gittmemiz lazım"  celasun ve adamları orada bırakıp bizim eve doğru gitmeye başladık evinbahçesine geldiğimizde azerin yüzüne baktım ve elimdeki mendile silmeye başladım o sırada dedemin sesiyle hemen içeri koştuk dedem bana bağırarak nerdeydin diye sorunca araya azer girdi " benimle beraber bahçedeydik orda oturmuştuk " diyince dedem gülerek "aferim evlat karına böyle sahip çık " karaca verdim gitti azer oğluma gençler çoktan anlaşmışlar bile azerle   ikimiz birden baktık dedeme şok içinde.......


Biraz geç geldim ama harika bi bölüm yazdım 😁 bu arada 10 bin olumuşuzz🥳

acı veren aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin