18 bölüm

186 15 4
                                    

Bölum şarkısı Sezen aksu:Tükeneceğiz🎶🎶


Rüya desem rüya değil çok güzel bir geçe yaşadım bu kadar sevilmeyi belkide haketmiyordum bu adam aklımı başımdan almıştı sabah otel odasında uyanmıştım yanımda da hayatımın en değerli varlığı vardı sesizce yataktan kalkıp banyoya ilerleyip kapıyı kapatıp suyun altına girdim  daha beş dakika olmadan  kapının açılmasıyla havluyu üstüme sarmam bir olmuştu yok artık diyerek azere bakmıştım azer yanıma gelip kulağıma fisıldamısti " dünden sonra üstüne kapatman da ne oluyor dün her yerini keşfetmiştim zaten utanma ama sen benim karımsın " azerin sözlerinden dolayı kıpkırmızı olmuştum ne saçmalıyordu bu adam ya " Azer lütfen ama çık banyo yapicam hem geç kalıcaz "Tamam işte gülüm bende banyo yapıcam beraber yapıp çıkarız" azer otelin parasını ödeyip arabaya binmişti fadik teyzenin evine gidicektim ama azer annesinin evine gitmiyordu " Azer annemlerin evine gitmeyecek miyiz? "  aldığım cevap koca bir sesizlik olmuştu bende kurcalamayıp kafamı pencereye yaslanıp dışarıyı izlemeye koyulmuştum geldiğimiz yer mezarlıktı




" Azer niye geldik buraya "  azere dönüp cevap vermesini bekledim " gülüm abimin ölüm yıldönümü bugün onun için geldik mezarlığa " azeri ile arabadan inip fadik teyzelerin yanına gitmiştik seyhan ve kocası yan yanaydılar gelinlik gitmişti o gelinlik seyhana  kefen olmuştu gözlerimden yaşar geliyordu azer ile evlenmemi nede çok istemişti azer Abisini ve ilk göz ağrını kaybetmişti ve simdi ikiside burda yatıyordu onun içinde kim bilir ne fırtınalar kopuyordur azerin yanına gidip sarsılmıştım abisinin mezarına baktığımda benim istanbulu terketigim zamana denk gelmişti 2013' de öldürülmüştü azere sormam gerekiyor bunu azere dönüp tam konuşucaken fadik teyze  bayılmıştı azer beni gerisinde bırakıp annesinin yanına gitmişti annesini kucağına alıp arabaya bindirip hastaneye götürmüştü bende vakit kaybetmeden azerin kız kardeşi ceren ile arabaya binip arkalarından gidiyorduk ceran ağlamaktan gözleri şişmişti belki sırası değildi ama  Cerene dönüp abisini sorucaktim "ceren canım sırası değil ama sana bir şey sormak istiyorum zamanı ve sırası değil ama abin nasıl vefat etti" ceren dolmuş gözleri ile bana bakıp konuşmaya başladı " 8 yıl önce arkasından vurularak öldü abim kafasının dikine giderdi hep yine bir gün bi eve saldırmış arkasından vurulup orda can vermiş o günden sonra abim intikamını almak için söz vermişti o dönem annem ile parise gitmişlerdi.




Duyduklarim ile ani bi fren yapıp durmuştum ceren korkumus gözlere bana bakıp ne oldgunu anlamaya çalışmıştı kusura bakma canım bi an başım döndü de"diyip konuyu kapatmıştım  hasteneye gelene kadar cerenin söyledikleri aklımdan çıkmıyordu arabayı park edip içeri girdik azer ve kardeşleri Hastane koridorlarında oturmuşlardı azerin yanına gidip elini tutmuştum" Hayatım iyimisin "  yine susmuştu " neyin var niye konuşmuyorsun azer" " karaca canım sıkın kalbini kırmak istemiyorum " azerin bu dediklerinden sonra elini bırakıp çıkışa doğru ilerledim maddem konuşmuyur burda durmamin anlamı da yoktu dışarı çıkıp bi bankta oturdum soğuktu hava ve üstümde inceydi gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım başımın ağrısıyla gözlerimi açıp etrafıma bakindim gelen giden yoktu gelmemişti başımı eğip yere boş boş bakıyordum "iyimisin" başımı kaldırdığımda elinde iki bardak ile bana bakıyordu "iyiyim sağolun ama tanıyamadım " adam gülerek yanıma oturmuştu "merak ettme Bende tanımıyorum ama gelen hasta tanıdığınız galiba " "evet annem olur bu arada karaca ben "  adam gülüp elindeki çayı uzatmıştı " al iç için ısınır bende uzay memnun oldum koridar çok kalabalıktı aileniz baya kalabalık "  "yok onlar eşimin ailesi benim ailem istanbulda " tanımadığım biri ile konuşmam hiç benlik değil "sey ben birini sorucaktim zamanı değil ama koridarda sarışın yeşil gözlü bi kız var onun soyadı da kurtuluş sende ordan gelince gelip konuşmak istedim " benim yüzüme kocaman bi gülümseme yerleşmişti cereni sormuştu bana bende cerenin numarasını vermiştim ben cereni ceren hakinda konuşup gülüşmüştük  ki başımı kaldırıp  hastane  girişine baktığımda azerin sert yüzü ile ayağa kalktım kalktığım sırada elimde olan sıcak çay üstüme dökülmüştü yanlış bir şey yapmışım gibi uzaya bakıp tesekur edip hemen ayrılmıştım  azerin yanına gittiğimde azer öldürücü bakışları ile bana bakıyordu    

"Karaca yanındaki kim ben burda sinirden ne yapacağımı bilmiyorum annemin durumu belli değil! Sen burda elin adamları ile gülüş!" "Azer sakın ol beni sen istemedin sinirliyim dedin "  "yav dediysem dedim git elin adamları ile gülüş demedim ya!" Konuşursak ileri gidicektik daha fazla azerin yanında kalmamak için gidicektim ki azer kolumu tutup kendisine çekti "yine nereye !" Azer bağırma bana üstüme çay döküldü onu temizleyip gelicem merak ettme başkalarıyla gülüp eğlenmem "  " karaca yapma beni delirtme!" Kolumu azerin elinden kurtarıp üstümü temizleyip içeriye gittim ceren kenarda uyukluyordu cerenin yanına gidip eve gittmesini söyledim burda boşuna bekliyorlardı herkes eve gitmişti akşin ve celasun da istanbulla gitmişlerdi celasunun işleri vardı akşin da onunla beraber gittmişti azer ve benden başka kimse kalmamıştı daha önce ayarladığımız boş odaya geçip uzanmıştım uykum yoktu azer ile olanlar azerin abisinin ölüm sebebleri canımı çok sıkmıştı gözlerimi kapatıp uyumak için zorluyordum arkamda hisettim ağırlık ile azerin geldiğini anlamıştım yan tarafa döndüğümde göz göze gelmiştik "azer ne işin var burda senin gidermisin" azerin anlamsız bakışlarına anlam veremeden konuşmuştu "peki ben nerde uyucam karaca hem karım değil misin sen bide izin mi istiycem"  yani yatak benim kendim için kapatmıştım ama azerden anlayış beklemiyordum azere bakıp gülmüştüm ki azer ayaklanıp kapıyı kilitleyip yanıma gelmişti ben şaşkın şaşkın bakarken azer gülümseyip cevap verdi "kimse rahatsız etmesin diye kilitledim " azer benim konuşmana izin vermeden dudaklarımı öpmüştüm bende karşılık verince şaşırsada bişey demeden tekrar öpmüştü ve gece bizim olmuştu.






Sabah çalan kapı ile uyanmıştım hastanede olduğumu hatırlayıp hemen kalkıp giyinmeye başladım azer uyuyordu uyanmadan giyinmiştim kapının kilidini açıp baktığımda uzay ile göz göze gelmiştim azer görmeden çıktım odadan uzay ile bahçeye gittimizde gülümsüyordu "kusura bakma karaca rahatsız ettim ama ceren ilr konuştun mu "  "uzay biliyorsun ki cerenin annesi hasta kız bu durumda konuşamaz ama merak ettme ben çözücem bu işi " "haklısın biraz beklemeliyim dün üstüne çay dökülmüştü iyimisin " gülerek onaylamıştım başımı uzaydan müsade isteyip odaya döndüğümde azer yoktu arkamdan biri sarılınca irkilmiştim gelen azerdi  "uyandığımda yoktun nereye gittin güzelim " ne diyecektim ki yalan söyleyemem ki     " azer ben seninle bir şey konuşucam ceren ile ilgili " tam konuşuyordum ki ceren içeri girip abisini çağırdı telaş ile fadik teyzenin odasının kapısına gittimizde doktar ile karşılaştık "öncelikle geçmiş olsun malesef fadik hanımın durumu iyi değil fadik hanım akciğer kanserine yakalanmış ve çok yıpranmış hemen tedaviye başlamazsak annenizi kaybedebiliriz!" Doktarun soylentilerinden sonra bütün aile dağılmıştı herkes bi kenarda ağlıyordu azer hastane sandalyelerine oturmuş boş boş bakınıyordu buz kesilmişti yanına gidip sarsılmıştım " azer güçlü kal güçlü kal ki kardeşlerin dağılmasın olmadi yurt dışına götürürüz annemi lütfen sakın ol " "karaca iyki benimsin " "sende iyki ".








Ben geldim 💞 Arkadaşlar kusura bakmayın geç geldi bölüm bazı sorunlardan dolayı şimdilik buralardayım keyifli okumalar vote ve yorum atamayı unutmayın❤

acı veren aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin