7 : you're joking what are you wanna be

615 85 148
                                    

"Kitap için sağ ol bebek." Raisa yanağıma bir öpücük bırakıp geri çekildiğinde elimdeki kitabı almıştı.

Bahçeye doğru yürümeye başladık. "Önemli değil. Birkaç saatte okuyup bitirirsin zaten. Yarın getir ama. Kitap paylaşmak hoşuma gitmiyor."

Dalgalandırdığı saçlarını kulaklarının arkasına attı. "Tamam, tamam getiririm. Yarın elinde. Lily gelmedi mi bugün ya? Geleceğim diye mesaj atmıştı."

"Hyuck pezevengine takılmıştır yine." Diye homurdandım çantamdan telefonumu çıkarırken.

"Ayyy..." içinden iğrenir gibi ince bir ses çıkardığında kaşlarımı çatarak Raisa'ya baktım.

"Ne oldu be?"

"Şunlara bak. Inanamıyorum. Jaemin değil o kızların yanında duran ben hayal görüyorum değil mi?"

Baktığı yöne çevirip bakışlarımı, görmem gereken manzarayı gördüm. O aptal kız grubundan olduğu tescilli olan, saçları uzun sarıya boyanmış kızla konuşuyordu, elleri cebindeydi Jaemin'in. "Mide bulandırıcı bir görüntü." Diye homurdandım kendi kendime.

"Yanlarına gidip dalga mı geçsek, Jaemin de anlayıp uzaklaşır. İnanamıyorum ya. Tiplere bak."

"Aman, bize ne. Ikisi de birbirinden beter belli. Yürü derse geç kalacağız."

"Derse geç falan kalmayacağız. Daha 15 dakika var Vaera. Yürü, bir günaydın diyeceğim Jaemin'e."

Dediklerine oflayarak karşılık verdim çünkü Raisa karar verdiyse yapardı. Seri adımlarla onların yanına ulaşırken ben birkaç metre gerideydim.

"Günaydın, Jaemin." Diye seslendiğinde, Jaemin bakışlarını kızdan alıp Raisa'ya çevirdi. Kız da Raisa'ya bakakalmıştı.

"Günaydın..." diye mırıldanarak anlamamış bir surat ifadesi takıntı Jaemin. Bakışlarını bana çıkarınca duraksayıp kaşlarını çattı ve sırıttı.

"Derste görüşürüz." Raisa elini kaldırıp hafifçe salladı ve kızın dibinden hızla geçip giderken ben de hızlı adımlarla ona yetiştim.

"Sen ciddi bir yılansın." Yanına yaklaşınca güldü.

"Ne? Yarın bir gün o kızlardan biriyle çıksa, illa ki aynı ortamlara getirmek zorunda kalacak. Böyle bir şeye katlanamam. Profilimizi çizerler."

Gözlerimi devirip kafami iki yana salladım binaya giriş yaparken. "Neden çıksın ki? Ne bulabilir öyle kızlarda?"

"Erkekler böyledir Vaeracığım. Ders 101, Erkekler." Dediğinde güldüm. "Onlar takılmak için bile böyle kızlara kayabilir, ki biz bizim çocukların böyle bir şey yapmayacağını söylesek de."

"Aptal erkekler." Diye söylenirken merdivenleri tırmanıyorduk. "Hepsi benden uzak dursun, başka bir şey istemiyorum."

"Dün niye erken gittin sen? Eğleniyorduk."

"Of. Babam ve karısıyla uğraşamayacağım. Aptal Mark da gelmişti."

"Evet. Jaemin'le gelmiş size. Hâlâ ağabeyinle anlaşamamaya devam mı?"

"Bu konu hakkında ne düşündüğümü biliyorsun." Telefonumu karıştırmaya başladım.

Ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdı. "Tamam bir şey demedim."

Sınıfa girip pencere kenarından boş iki sıraya geçtikten sonra Raisa ona verdiğim kitabı, The Call Of The Wild'ı açıp okumaya başladı. Birkaç sayfadan sonra tutkusuna kapılmış gitmişti bile.

We Fell In Love In October Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin