Mira' danSabah, gecenin verdiği yorgunluğun fazlasını üstümde taşıdığımı farkederek uyandım. Sıkıntıyla nefes alıp yerimden doğruldum. Telefonumu elime aldım ve bildirimden çıldıran mesaj kutuma baktım. Hepsi Deniz' dendi. Şaşkınlık ve mutlulukla mesajlara baktım. Nasıl sevindim nasıl sevindim anlatamam. Bildiğiniz, eski Deniz geri gelmişti ve bana yine saçma sapan mesajlar atmıştı. Sevinçle attığı mesajlara baktım.
Deniz: Günaydın kanka🌸🌸
Deniz: Mira bu yanımda bulunan şey - evet evet Ela' dan bahsediyorum - beni çok sıkıyor kanka yaa! Ne olur gel buraya, Ela sürekli bana bir şeyler yedirip duruyor. Yok bir şeye ihtiyacım var mıymış, yok rahat mıymışım falan. Ya bir sen başa çıkarsın bununla. Hadi gel kankacım hadi. Bekliyorum bak bugün gel.
Deniz: Bu arada ben bir şeyler duydum kanka. Senin kalp Can' ı görünce kuleden iniş izni alamıyormuş.😁😁
Deniz: Eminim şu an ismi geçti diye de kalbin çok hızlı atmaya başlamıştır.😂😂😂
Deniz: Neyse ben sana kalp krizi geçirtmeden konuya gireyim.
Deniz: Bu akşam buraya gel, parti var.🎉
Deniz: Hastaneden çıkışımızı kutlayacağız. Ben bizzat Can' ı, Alp' i ve Bulut' u arayıp davet ettim. Ama Burak' ın numarasını bulamadım. Daha doğrusu buldum ama telefonu açılmadı.😑😑
Deniz: Can' a söyler misin Burak' ı özellikle partiye davet etsin?
Deniz: Şimdiden sağol Miracım. Seni çok çok seviyorumm💓💓
Nasıl olur bu ama? Ben sürpriz yapacaktım. Off Ceren kesin sen söyledin, biliyorum işte. Senden başka kimse bilmiyordu ki. Neyse umarım sadece kızlara söylemiştir. Ahh Ceren ah! Seni mahkemelerde süründürmek lazım ama neyse artık olan olmuş. Hemen Deniz' e cevap yazdım.
Mira: Sana da günaydın Denizcim. Bakıyorum da benim dışımda başka biri yokken bile dedikodumu yapabiliyormuşsun. Neyse sen parti işini bana bırak, ben Can' a söylerim. Ayrıca birkaç saate geleceğim size. Görüşürüz canım😘
Yazdım ve telefonu yerine bırakıp yataktan kalktım. Karşımdaki duvar saatiyle yaşadığımız kısa bakışma sonrası saatin gösterdiği sayıya doğru bıkkınlıkla iç çekerek banyoya gittim. Saat sekizdi ve bana göre fazla erkendi. Yine de umursamamaya çalışarak elimi yüzümü yıkadım. Aynadan yüzüme baktım, neden böyle gözüktüğüm hakkında bir fikrim yoktu. Acaba dün gece yaşadıklarım yüzünden mi diye düşünmeden edemedim. Dün geceyi hatırlamak bile tüylerimi diken diken etmeye yetmişti. Sonu güzel bitmiş bir masal gibiydi ama işte ben masalın güzel sonuna değil kötü başına takılıyordum. En iyisi düşünmemek ve o geceyi unutmaktı, tabii Canla sarıldığım anlar hariç...
2 Saat Sonra
Aşağıya inişim, kahvaltı edişim, bizimkilere parti verileceğinin haberini vermem ve Deniz' in yanında olmamı istediğini söyleyişimden sonra izin koparıp evden ayrıldım. Kapıdan çıktığım an önce derin bir nefes aldım. Kendime bir türlü gelemiyordum, acaba az mı uyudum? Mantıklı düşünme yetimi kaybetmiş gibi hissediyordum, öyle ki bir ara yine eve girip tekrar yatmayı bile düşündüm. Saçmalamayı bırakmak için kendime gelmem gerekiyordu. Bunu için koşabilirdim aslında. Ne de olsa Deniz' in evi pek uzakta sayılmazdı. En fazla bir kilometre vardı evlerimiz arasında. Hem üstümdekiler de uygundu koşmak için. Hızla üstüme mavi bir t-shirt ve siyah bir şort giymiştim, yani sıkıntı olmazdı. Derin bir nefes daha alıp başladım koşmaya. Koştum da koştum, beş dakikanın sonunda varabildim hedefime. Ama acayip şekilde nefessiz kaldım. O kadar yorulmuştum ki bir adım daha atacak hâlim dahi kalmamıştı. Hemen kendimi sürükleyerek evin kapısını çaldım. Hizmetli kapıyı açıp beni öyle görünce küçük bir çığlık bırakıverdi. Tabii Deniz ve Ela bu sesi duyunca durumlarına göre olabilecek en hızlı şekilde kapının önüne geldiler. Beni o hâlde görünce şoka girip ardı ardına başladılar soru sormaya. İyi olduğumu anlatana kadar dilimde tüy bitti yaa! Sonunda iyi olduğumu kendileri de görünce bıraktılar soru sormayı. Partinin nasıl olacağını ve ne giyeceklerini sordum. Ama Deniz' i biliyorsunuz, o benim sorumun sadece "Ne giyeceksiniz?" kısmına takıldı. Beni odasına çekti ve dört tane elbise gösterdi. Meğer önceden hepimizin kıyafetlerini aldırmış. İşte giyeceğimiz kıyafetlerden
Ela' nın kombini;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜ
Teen FictionGökyüzü onlar için bir aynaydı. Bakınca birbirlerini görürlerdi.