Gözlerimi açtığımda karşımda hastane duvarı yerine kendi odamdaki bir tablo vardı. "Bu tablonun burada ne işi var?" diyeceğim sırada asıl sorunun bu olmadığını farketmem kısa sürdü. Asıl soru "Benim şu an kendi odamda ne işim vardı?" Yani biraz saçma bir soru oldu ama ben en son hastanede Can' ın göğsünde uyuyordum. Şimdi neden buradayım? Off! Bu sefer ne oldu acaba? Telefonumu almak için komodine uzandım. Elime aldığım telefon mesaj bildirimlerinin titreşimi yüzünden benim ödümü koparıp telefonun elimden düşmesine sebep olurken, mesajı atan kişiye içimden iyice bir sövdüm. Telefonu yerden aldım ve ekranını açtım. Yazan isim beni şoka soktu. Telefonumda kocaman harflerle "CAN kişisinden mesajınız var." Yazıyordu. Gözlerime inanamadım. Ben ne ara Can' ın numarasını kaydetmiştim ki? Hiç bir zaman. Ben Can' ın numarasını hiç almamıştım ki. İşin aslını anlamak için mesajı okumaya başladım.
Can: Günaydın. Numaramın sende olmasına şaşırmış olabilirsin. Şöyle ki dün sen uyurken baban seni aradı ama sen uyuduğun için ben açmak zorunda kaldım. Baban seni eve getirmemi rica etti. O yüzden seni eve getirdim. Numara olayına gelirsek sabah sana ulaşayım diye dün numaramı telefonuna kaydettim ve kendimi çaldırdım. Evet olay bundan ibaret. Uyanınca beni ara seni almaya geleyim.
Mesajı okuduktan sonra cevap yazmaya başladım.
Mira: Sana da günaydın. Her şeyi anladım da telefonun kilidini nasıl açtın?
Anında mesaj geldi.
Can: Parmağını kilit tuşuna yerleştirmek pek de zor olmadı açıkçası.
Mira: Anladım. Peki beni neden almaya geliyorsun?
Can: Hastaneye, Deniz' in yanına, götüreceğim seni. Gelmek istemiyor musun?
Mira: Tabii ki istiyorum. Ben hazırlanmaya başlıyorum sen de buraya gel, kahvaltı edip öyle gidelim hastaneye.
Can: Teşekkürler ama gerek yok. Sen hazırlanıp kahvaltını yap ben seni almaya geleyim.
Mira: Olmaz öyle. Hadi gel beraber kahvaltı yapalım. Israr ediyorum.
Mesajı yazdıktan sonra telefonun ekranını kapatıp hazırlanmaya başladım. İlk olarak duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra saçımı iyice kurutup güzel bir şeyler yapmak istedim çünkü nedense Can' a güzel görünmek istiyordum. Öyle de olacaktım. Saçımı açık bırakmaya karar verdim. Güzel görünmek istiyordum ama aşırıya kaçmamak için spor-şık bir kıyafet seçtim. Kıyafetlerimi giydikten sonra aynanın karşısına geçtim ve makyaj malzemelerimi seçmeye başladım. Kahverengi tonlarında bir göz farı, rimel ve doğal renkte bir ruj tercih ettim. Beyaz bir spor ayakkabı giydim ve boy aynasından kendime baktım. İşte şimdi çok güzel olmuştum. Beyaz bir t-shirt, mini etek, gri bir çanta, gözlük ve bileklikle harika görünüyordum. Kombinim şu şekildeydi:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.