GÖKYÜZÜ

2-DÖNÜŞ

Mira' dan

Bugün o korkunç alarmımın sesiyle gözlerimi araladım. "Ama daha çok erken neden kurmuşum ki ben bu alarmı?" diyeceğim sırada alarmı neden kurduğum geldi aklıma. Anında yataktan fırladım.
"Doğru ya bugün İstanbul' a dönüyoruz." yani bu Amerika' daki son sabahımızdı. Derhal yataktan fırladım. İlk olarak Deniz' in odasına girdim sonra da diğer kızların. Ama nafile hiç biri uyanmadı bile. Yani bugün İstanbul' a döneceğimizin bir tek ben mi farkındayım? Ama hava alanına tam üç saatte gitmiş olmalıyız hatta hava alanına yetiştikten yarım saat sonra da uçağımız kalkıyor. Fakat bu kızlar daha uyanmamış bile. Hele de uyandıktan sonra hazırlanmaları yok mu ahhhh. Bir de ben iki yıldır bu evde onlarla yaşıyorum.

Evet yanlış duymadınız. Liseyi iki yıl boyunca burada beraber okuduk. Aslında Türkiye' de okuyacaktık ama ailelerimizin ısrarları üzerine Amerika' ya okumaya gittik. Tabii orada bize bir ev tuttular. Orada yaşamaya karar verdik. Ama sadece iki yıl dayandık. Zaten bugünde dönüyoruz ve ben deli gibi mutluyum çünkü bizimkileri de çok özlemiştim.

Neyse eğer hemen kızları uyandırmazsam gerçekten geç kalacaktık. Hemen elime bir sürahi su aldım ve odaları gezmeye başladım. Önce Ela' nın odasına gittim. Elime bir bardak aldım ve içine su doldurdum. Hemen Ela' nın yüzüne döktüm. Allah' ım gülmekten ölecektim. Bir uyanışı vardı kiii.
Her neyse hemen Ceren' in odasına gittim. Aynı şekilde yüzüne su döktüm ve yine o da aynı tepkiyi verdi. Sıra Deniz' e
gelmişti. Aynı şeyi ona da yaptım ama Deniz' in kolay kolay uyanmadığını hepimiz iyi biliyorduk. Suyu yüzüne döktüm ama o diğerleri gibi uyanmadı. Manyak yaa! Başından aşağı bir bardak su boşalttım, uyanmadı bile. Ama vazgeçecek miydim? Aslaa! Onun en korktuğu şeyi bildiğimden işim uzun sürmeyecekti. Deniz depremden çok korkardı. Bu ne demek oluyooooor?
Ayy saçmalamayın. Tabii ki de bu korkusunu kullanacaktım.
Hemen planımı uygulamaya koydum.

- Ayyy Deniz kalk deprem oluyor!!!
-Ne deprem mi? S*ktir. Kaç lan kaç diğerlerine haber ver kaçsınlar. Laaan AFAD' ı arayın hemeen!!!
😂😂😂Ayy bugün gülmekten öleceğim yemin ediyorum.

Deniz benim güldüğümü görünce uyanması için ona şaka yaptığımı anladı tabii. Bunu anlamasıyla da üstüme atlaması bir oldu zaten. Başladı gıdıklamaya. Onu zar zor üstümden attım ve kahvaltı hazırlamama yardım etmelerini söyledim. Ardından da mutfağa yöneldim. Ceren ve Ela ile beraber kahvaltıyı hazırlamaya başladık. O sırada Deniz de indi. Kahvaltı neredeyse hazırdı. Masayı hazırladık ve oturup kahvaltı etmeye başladık. Yarım saate kadar kahvaltımızı bitirdik ve sofrayı topladık. Şimdi gidip giyinmek vardı sırada. Eşyalarımızı bir gün önceden toplamıştık. Şu an sadece giyinip valizlerimizi alarak hava alanına gitmek kalıyordu. Hemen odama gittim. Oradaki banyoma girdim. Saçlarım uzun olması hoşuma gidiyordu. Bu yüzden açık bırakmıştım ve çok hafif bir maşa yapmıştım. Sıra makyjımdaydı. Vişne çürüğü renginde bir ruj sürüp dağıttım. Bu renk mavi gözlerime çok yakışıyordu. Bir aylaynır çekip yanaklarıma allık sürerek çıktım banyodan. Dolabımdan siyah deri bir şort ve beyaz yarım bir t-shirt giydim. Beyaz spor ayakkabımı da giyip son kez boy aynasından baktım kendime. Kendimi övmeyi pek sevmem ama açıkçası çok güzel olmuştum. Hemen valizimi alıp indim aşağıya. Kızları beklmeye başladım. Sanırsın güzellik yarışmasına katılacaklar. Bir inmek bilmediler. Onlara doğru seslenince önce Ceren sonra Deniz sonra da Ela indi. Hepimiz moda dergilerinden fırlamış gibiydik.

- Oooo! Bu ne güzellik kızlar? dedim.
- Bizi bırak da sana ne olmuş bee? Mutasyon geçirmişsin resmen. dedi Ceren.
-Teşekkürler. Ama hakkınızı yiyemem sizde çok güzel olmuşsunuz. dedim.
Gerçektende çok güzel olmuşlardı. Ceren mini bir etek giymiş üstünede siyah bir bluz. Dudakları için kırmızı bir ruj tercih etmişti. Ama hafifçe sürmüştü. Gözlerine de renklerini belli etsin diye toprak rengi farlar sürmüştü. Deniz'in bir şey yapmasına gerek yoktu ama yüzüne yine de allık sürmüştü. Üstüne ise kırmızı ince askılı bir elbise giymişti. Ayakkabı rengini ise beyaz seçmişti. Ela ise saçlarının çoğunu bir tarafa atmış ve maşa yapmıştı. Yüzünde sadece ruj ve aydınlatıcı olduğu belliydi. Altına siyah dar bir yırtık kot üstüneyse beyaz t-shirt giymişti. Ve çok şık topuksuz bir bilek boy bot giymişti. Zaten Ela hep böyleydi. Bize göre tarzı biraz farklıydı.