Korkmuştum, ne olmuştu bana böyle. Bayılıcak gibi oldum, Rüzgarın beni tutmasıyla toparlandım.
'' Hemen arıyorum doktoru''
''Alo, kardeşim iyiyim de, bir husus için seni rahatsız etmiştim. Şimdi yağmuru biliyorsun değilmi iki gün önce gelmiştik. Bugün iki kere halisinasyon gördü bu normalmidir?''
'' Hıhı, evet,tamam, bekliyorum.'' Hiç bir şey anlamamıştım. Anlamaya da yorabilecek halim yoktu.
'' Güzelim şimdi doktor gelicek tamam mı? Hem ilaç kullanımın dan ötürü olurmuş.'' Yanıma uzanıp, kafamı dizlerine koyup şefkatle sevdi beni. Biraz sıkıntılı gibiydi, ellerinin titremesinden anlamıştım.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama çokta geçmemişti. Doktor gelmişti, şimdide tepemde dikilmiş sorular soruyordu.
'' Bu halisinasyonlar ne zamandan beridir var?.''
'' Daha önce hiç başıma böyle bir şey gelmemişti benim. Gece uyuyamadım, yerimi yadırgayınca da kalkıp kıyafetlerimi dolaba yerleştirdim. Çok eminim çünkü dolabın içi tozluydu sadece kulandığım iki çekmeceyi sildim. Yerleştirdim.'' Doktor gözlerini kırpmadan beni dinliyordu. Derin bir nefes alıp söze girdim.
'' Birde karşı ormanı gezmeye gittim bir telefon geldi. Beni seven biri varmış öyle diyor. Hatta bu kolyeyi de o vermişti. Bugün küsüp engelledim, benim karşıma çık bu şekilde telefondan konuşmak istemediğimi söyleyip küstüm.
Dışarı çıktığımda işte beni aradı sön arkanı dedi, Gördüm oradaydı bana el salladı tam gidiyordum ki rüzgar çıktı karşıma eğer rüzgar çıkmasaydı görüşecek tik biz.'' Konuşmam bittiğinde kafasında bir şeyler tarttı.
'' İlacın yan etkilerinde evet var böyle hayal görme durumu ama. Yağmuru gene tek bırakmayın bir hafta kadar gözlemleyip bana haber verin olur mu?. Şu anlık ciddi bir şey değil ama gene de kontrolü elden bırakmamak şart.'' Hiç derdim yok gibi şimdide deli damgası yemiştim.
'' Gel dostum bir kahvemizi içmeden bırakmam seni.''
'' Yağmur sende gel olur mu? ''. Doktora tebesüm etmiştim . Kafamı salladım. Neyin günahıydı bunlar çektiğim. Kime ne yapmıştım da ah almıştım. Lavaboda elime yüzüme su çarpıp kendime gelmeye çalıştım.
Unuttuğum ilaçlarımı azıma atıp merdivenlerden inmeye koyuldum. Konuşmalar geliyordu istemsizce kulak misafiri oldum.
'' Rüzgar seni korkutmak istemem ama benim alanım değil ama sanırım ilaçtan ziyade piskoljisi bozuk ağır bir yanlızlık travması geçiriyor olabilir. Kendi kafasından bir karakter kurmuş ve onu canlandırıyor. O kolye meselesi de öyle?.''
'' Ah hayır öyle biri var. Kolyeyi veren kişiyi tanıyorum.'' Nasıl yani? Rüzgar nerden bilebildi ki. Bu kulaklar daha ne duyucaktı. Transtan çıkmamı rüzgarın bana doğru gelmesiyle çıkmıştım.
'' Güzelim söyleseydin bana ben seni taşırdım.''
'' Olsun.'' Koltuğa oturduğumda, doktorun bakışlarını üzerimde hissediyordum. Neden dik dik bakıyor duki.
'' Nasılsın ağrıların çok oluyor mu?.''
'' Aslında evet biraz oluyor ağrılarım normal sanırım.''
'' Dediğim gibi kemik suları içersen çok çabuk iyileşirsin.''
'' Kenedine çok dikkat etmelisin, başın filanda dönebilir. Her zaman yanında birileri olsun tamam mı.'' Kafamı sallamıştım. Ahmet doktorun enerjisiyle biraz kafa dağıtmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalıklı Vuslat
ChickLitO kalbi kırık bi kadın , hayatın hep şilesini yemiş yaşama hayatı kalmamış son demlerini yaşarken işte onu gördüm... Hayatın oyunudur bazen hastalık , bazen kaza , oldugunu düşünürsün , ama aslında bu bir kaderin oyunudur size sunduğu aslında hasta...