BÖLÜM 19: ''GÖKDELEN''
Sabahı sabah etmiştim, Karahanın benim uyuduğumu sanarak sarf etiklerini düşüp durmuştum.
Yataktan çıkmaya çalıştım ama Karahanın güçlü kolarından çıkmak pekte kolay olmamıştı. Zoraki savaşımın sonucunda çıkabilmiştim yataktan.
Sesiz adımlarla ilerliyip duş alıp rahatlamaya ihtiyacım vardı. Uzun bir duşun ardından çıkarttiğım kıyafetleri giymek zorunda kalmıştım.
Banayodan çıkınca Karahana bakmıştım kocaman gövdesiyle yatagı doldurmuş hala uyuyordu. Saçarımı tarayıp sesiz adımlarımla aşağı kata inmiştim.
Gündüz gözüyle ne kadarda görkemli ve zengin duruyordu. Perdenin açık bıraktığı alandan dışarıya baktığımda harika bir manzaranın beni beklediginden habersizdim. Şaskınlıgımı es geçip hızlı adımlarla pencereyi açıp, dışarı çıktım.
Burası adeta unutulmuş bir cennetti. Dünyada ne kadar da güzelikler varmış öyle, bunlardan habersin 22 yıl geçirmişim.
Şimdi burası benimle Karahanın evimi olucaktı. Bahçeye göz gezdirdiğimde çimlerin üzerinde çocuklarımız mı koşup oyniyacaktı. Allahım nasip et nolursun, bunca hayatım zor geçti daha fazlada zorlaşmasın.
Gözlerim kapalı dualarıma devam ederken belime sarılmasıyla huzurun bu olduğunu anladım. Olabileceginle Karahana daha çok sokuldum.
'' Benim çiçegim ne düşünüyormuş?''.
''Bizi.''
'' Azına ne kadarda çok yakıştı biz kelimesi çiçegim.'' Evet yakışmıştı, kısa süreli olmamasını diledim. Yüzümü karahana döndüp;
'' Beni hiç kaybedicek birşeyler yapma olurmu ben yılar sonra en çok hayalini kurduğum huzurun içerisindeyim Karahan eğer birdaha kalbim kırılırsa bu dünyadan silinirim ben evimi buldum evsiz bırakma beni.'' Elimi kaldırıp karahanın kalbine dokunmak istercesine bastırmıştım.
''ŞŞŞŞŞŞŞ deme öyle şeyler ben nefes aldığım sürece böyle birşey mümkün olmiyacak. Ha unutmadan söyliyeyim de sabah ilk uyandığımda seni görmek istiyorum. Güne seninle başlamak istiyorum, uyansan bile o yataktan çıkmak yok güzelim.''Karahanın dediklerine itaat edip onaylamıştım.
'' Mis gibi ben kokmusun kokum ne kadarda güzel yakışmış sana.'' Karahandna gözlerimi kaçırdım bazen beni çok utandırıyordu yaramaz şey. Gözlerimi kaçırınca kahkahasını yolamıştı.
'' Ah Maralım güzel Maralım evlenince seninle işimiz var desene.''
'' Sus artık ya öküz.'' Sabahki aramızda geçen konuşma dün geceki Karahanın bana söylediklerini unutturmuştu. Hayatın hep şilesini yediğim için çok temkinli davranıyordum. Karahanın güzel kalbinden nasıl olurda şüphe duyardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalıklı Vuslat
Literatura KobiecaO kalbi kırık bi kadın , hayatın hep şilesini yemiş yaşama hayatı kalmamış son demlerini yaşarken işte onu gördüm... Hayatın oyunudur bazen hastalık , bazen kaza , oldugunu düşünürsün , ama aslında bu bir kaderin oyunudur size sunduğu aslında hasta...