Canan...bu ismi duymuştum, evet evet Karahan konuşurken birine hitap ediyordu.
Gözlerimi kapatıp o günü tekrardan düşünmeye başladım Karahan gercekten konuşuyordu o zaman, ama yok Karahan neden bana yalan söyleme gereği duysun ki; evet duymaz.
Gözlerimi açınca kapının azında duran kadınla göz göze geldik. Siyah gözleri gözlerimle buluşunca ürkmeme sebep oldu.
Neden hala kadınla bakışıyordum hızlı 2 adımla kapının yanına vardım, az önce bakıştığım kadına çarparak kapıdan uzaklaştım.
Karahanın bana seslenmesini hiç umursamadan ilerledim taki beni bir el durdurana kadar. Kafamı çevirmemle karahanla göz göze geldik.
"Maralım yapma böyle ne olursun, annem oğlunu paylaşmaya dayanamadıgı için böyle yapıyor onun tarafından da bak durumumuza."
"Umrum da bile değil." Elimi Karahandan kurtarmaya çalışmıştım ama buna asla izin vermedi. Konusmak için tekrar azını araladı, boş gözlerle dinlemeye başladım.
"Maralım canım iyi günde kötü günde diye söz verdik hemen ilk zorda beni bırakıp gitmek var mı?". Haklıydı ne söylerse söylesin haklıydı. Ya ne yapacaktım tüm gururumu ayaklar altına alıp çıktığım eve tekrar geri mi dönecektim?. Karahan için değermiydi, bunu düşünmeye başladım, neden olmasın ki olur kocam degilmi evet.
"Sadece senin icin". Karahanın güzel gülümsemesi yayıldı yüzüne sarılıp anlıma bir öpücük kondurdu. Elini uzattı tutup tekrar o eve girdim.
İlerledigimizde herkesin dagildigini farkettim. Karahan az önce çıktığım oturma odasına yönlendirdi adımlarımızı. Konuşma sesleri geliyordu hararetli.
"Bu iş nasıl olucak Canan ne diye geliyorsun!". Bu ses cadı kaynanama aitti.
Odaya girdiğimizde tün gözler bize çevrildi.
"Bu gitmişti ne güzel birdaha neden getirdin bunu buraya?".
"Anne Maral benim karım ve siz buna saygı duyacaksınız! Zorundasınız, oyle bir giderim ki yüzüme, sesime hasret kalırsınız hepinizde." Karahanin kükremesiyle herkes sus pus oldu.
"Biz odamıza geçiyoruz, bu kavga gürültü ilk ve sondu." Kimseden ses cikmazken geri dönüp merdivenlere yöneldik, ilk katı çıkıp ikincisinde geldiğimizde bir koridor karşıladı bizi en sondaki odaya doğru ilerledik.
"Hazırmısın yeni yuvamıza?." Evet anlamında kafamı salladım, karahanin beni kucağına almasıyla çığlık atman bir oldu.
"Ya manyakmısın ne diye kucağına alıyorsun?." Gülmesiyle kapiyi acip içeri girmemiz bir oldu.
Ferah modern bir oda bizi karşıladı meraklı gözlerimle her tarafi inceledim çok güzel dizayn edilmişti.
"Burası çok güzel." Hayran dolu çıkan sesimle konuşmuştum.
"Sen birde yatağa bak bakalım güzelmi." Karahanın gülmesiyle utanmam bir oldu. Yatağa bıraktı beni. Karşıdaki koltuğa oturdu.
"Biliyorum mutlu degilsin burada ama kısa bir süreliğine tatile gitmişiz gibi düşün sonra sen ne istersen hep o olucak, asla gözlerine yaş değdirmeyeceğim."
Cevap verme gereği bile duymadim en fazla ne olabilirdi ki? Yataktan kalkıp pencereye doğru ilerledim her taraf ağaçtı huzur veren bir tarafı vardı ama bir o kadarda ürpertici. Kapımız çalışmadan açıldı. Kapıya döndüğümde ise 5 yaşında ufak bir erkek çocuğu gördüm.
"BABAAA!."
Bölüm çok kısa biliyorum ama şuan kaç kişiyiz bunu öğrenmem için yorum yaparmısınız?.
Uzun bir süre yoktum affınıza sığınıyorum artık bölümler gelicek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalıklı Vuslat
ChickLitO kalbi kırık bi kadın , hayatın hep şilesini yemiş yaşama hayatı kalmamış son demlerini yaşarken işte onu gördüm... Hayatın oyunudur bazen hastalık , bazen kaza , oldugunu düşünürsün , ama aslında bu bir kaderin oyunudur size sunduğu aslında hasta...