BÖLÜM 2: ''AYAKÇI''
Buğra kapıda ellerini beline koymuş;
'' Yağmur hanım, eve teşrif etmeyi düşünmüyor musunuz yoksa ''. Of nerden yakalandım ben buğraya buğra fırstcının teki haydi bismillah.
'' Ya buğra senin şirkete olan gerekmiyomu hı açıkla bunu bana bakalım''. Aklınca beni köşeye sıkıştırmaya çalışıyor yermiyim ben bu numaraları heeeeheyttt.
'' Hiç beni tehtit etmeye çalışma babamın haberi var eve geldigimden , senin fikrine ihtiyacım var bana yardım etmen gerek ha eger yok dersen hemen evden çıktıgını babama yetiştiririm ona göre seçim senin''. Aferin buğra iyi bok yedinde geldin zaten tek konuda yeteneğim var bunu da senin için sömürecegim çocugum evladım.
'' Yağmur kızım kim o gelen ''.
'' Buğraymış Perihan teyze ben eve gitsem iyi olur, ben gene gelirim tamam mı? seni çok seviyorum Celal amcaya da selam söyle''
''Tamam kızım seni üzmelerine sakın izin verme olur mu saglıcakla kal hadi''. Perihan abladan çıktık eve doğru yürüyoruz .
'' Buğra hadi söyle ne yaptırıcaksan ciden seni çekemicem''. Perihan teyzede baya laflamıştık , bi an pişman oldum bu kadar fazla oturduğuma.
Kimbilir benden ne isteyicekti Buğra. İçime sıkıntı oturu verdi .
''Bak yağmur senin çizimin hepimizinkinden güzel baya kalem yetenegin var ve hayal gücün mükemmel yarına kadar bir dosyayı hazır etmem gerekiyor ama ben tam anlamıyla bitiremedim projeyi projede eksik olan bir şeyler var ve acil senin yardımın gerek lütfen bak ne istersen yaparım''. Oha buğra ne istersem mi dedi ay tegetletmem gerek.
'' Yemin et ''.
''Vallaha bilaha yağmur yemin billah yapıcam yarınki proje çok önemli bizim için , Dile benden ne dilersen ''.
O anki heyecanla Buğranın boynuna sarıldım oh ben istedim bi göz, Allah verdi iki göz ''. Tamam halederim ben projeyi getir de bakayım''.
Eve girmiştik hemen benim odama girdik . İşte ben hayatta hep kendim başararak geldim bi yerlere hiç 1 - 0 başladığım bir olay olmadı ver olmiyacakta bunun vermiş olduğu üzgünlük ile suratım hemen düştü. Nereye ğidersem gidim ne yaparsam yapım hep aklıma ailesizliğim. Hepte aklımda olucak .
Hayatın değerini bilmek gerekir... Hayatın, sevginin, ailenin, dostluğun, aşkın...
Hayat gerçekten çok acımasız...Bir şekilde hayatın bir yerinden tutunmaya çalışıyoruz Her şeye rağmen direnebiliyoruz... Öyle ki yaşanılan zorluklar pes ettirebiliyor biz insanları Pes etmek kolay gelebiliyor bazen... Kendini veya çevredekileri suçlamak, her şeyi karşı tarafa yıkmak rahatlatıyor bazen içimizi...
Kaçmamalı insan, yaşanan sorun her ne şekilde olursa olsun kaçmamalı... Olayların karşısında bir şeylerin arkasına saklanmak ve kaçmak... Ne kadar yanlış halbuki!! Ya da susmak çoğu zaman, susuşların arkasına saklanmak... Susarak hiç bir şey halledilemez... Paylaşamazsın en basit derdini bile Bu sefer içinle konuşmaya başlarsın Kendinle hesaplaşıp, sorgulamaya başlarsın O zaman kendi kendini yersin
Halbuki konuşmalı insan, derdi neyse kimleyse konuşmalı, haklı haksız yönlerini çıkarmalı ortaya... Ne malum beklide haklı olan taraf sensindir.
Boşuna kendini yıpratıyosun dur İşte bu yüzden susmamalı insan, konuşmalı her şeyi... İnanıyorum ki konuşulduğu taktirde çözülmeyecek sorun yoktur...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalıklı Vuslat
أدب نسائيO kalbi kırık bi kadın , hayatın hep şilesini yemiş yaşama hayatı kalmamış son demlerini yaşarken işte onu gördüm... Hayatın oyunudur bazen hastalık , bazen kaza , oldugunu düşünürsün , ama aslında bu bir kaderin oyunudur size sunduğu aslında hasta...