BÖLÜM 7: '' ÖPÜCÜK ''
Cesur beyin aramasını açıp kulağıma dayadım.
'' Çıldırıyorum yağmur, çabuk evime gel !!!''.
Anlıyorum Cesur' cum Çıldır, ama bana çıldırmasan, ben mi yaydım magazine hem seni uyarmıştım, öyle rahat rahat ahkam kesmeseydin bana böyle olmazdı.
Hızlandırılmış bir şekildi hemen hazırlanıp cesur beyin evine yol aldım.
İçeri girdiğimde beni neyin karşıladığından emin değildim. Cesur beyden de korkmuyor değilim onun şer'inden Allaha sığınırım. Kızınca adeta kızgın bir boğa gibi sağa, sola tosluyor.
İçeri geçtiğimde cesur ve birtane iri yarı, simsiyah giyimli bir adamla karşılaştım kim diki bu daha önce hiç görmemiştim.
'' Yağmur hiç soru sorma, çok sinirliyim ''.
'' Böyle birşeyin olması imkânsız, o magazincilerin hepsi benim ahbabım .''
'' Yeri geliyor rüşvet veriyorum. ''
'' Ama biri magazincileri parayla satıl almış.''
"Ali koçum çabuk bu satın alan kişiyi bul bana.''
''Tamam abi, diyerek gitti isminin Ali olduğunu öğrendiğim kişi.''
'' Senin zarar almamanı sağlamalıyım, bu böyle olamaz, seni korumam gerek ''.
'' Çok düşmanım var benim.'' Ve daha duyamadığım bir sürü şey fısıldadı.
Daha kahvaltıda hazırlamamıştım, kahvaltı hazırlıyayım mı diye sorsam acaba beni tersler mi. Aman batı balık yan gider.
'' Cesur bey size kahvaltınızı hazırlıyayım mı?''.
Bön bön yüzüme baktı gerçekten, kötü bir fikir olduğunu anladım.
'' Masaj yap bana, sinirden her tarafım tutulmuş.'' Tam yanına gidecekken;
'' Dur bir sıcak duş alım vücudum gevşesin öyle masaj yap bana.''
Tamam demekten başka bir çarem yoktu ki. Cesur beyi beklerken gidip bir kendime hibüsküs çayı yaptım, formumu bu çaya borçluyum diyebiliriz gerçekten çok iyi bi çay.
Kendimce düşüncelere dalmışken cesur beyin sesiyle hemen ayaklanıp odasına gittim.
Odasının kapısını tıktıklarım ve daldım odaya.
Ama keşke girmeseydim Cesur beyi belinde bir havluyla yatağa uzanmış bir şekilde gördüm.
'' Şey kusura bakmayın ''. Hemen ayaklanıp gidecekken .
'' Gel yağmur böyle masajı yapmanda sakınca yoktur umarım ha? ''
'' Şey yok tabi ''. Usulca sokuldum yamacına.
Heyecandan soğumuş ellerimi onun yanan sıcak tenine değdirdim , biraz bekledim, ellerimi hareket ettirmeye başladım .
Hafif omuzlarını sıkmaya başladım ama o kadar çok kaslıki etini tutamıyorum resmen .
'' Daha ser bastırarak yapsana yağmur ''.
'' Cesur bey etiniz çok kaslı nasıl daha sert yapabilirim ki ''. Gözlerimi devirmeden edemedim gerçekten minak parmaklarımla nasıl yapabilirim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hastalıklı Vuslat
Literatura FemininaO kalbi kırık bi kadın , hayatın hep şilesini yemiş yaşama hayatı kalmamış son demlerini yaşarken işte onu gördüm... Hayatın oyunudur bazen hastalık , bazen kaza , oldugunu düşünürsün , ama aslında bu bir kaderin oyunudur size sunduğu aslında hasta...