Okulun sokağına girdiğimizde Ada'yı heyecan beni de gerginlik gittikçe sarıyordu. Okulun kapısının önüne geldiğimiz de Ada durdu bense sonradan farkedip biraz ileride durdum.
"Manyak mısın kızım yürüsene?" o ise pis pis gülüyordu. Bu gülme heyecan mı yoksa bir iş mi çeviriyor çözememiştim. Ama bence heyecandı.
"Tamam be geliyorum ne kızıyorsun."
Okulun bahçesine girdiğimizde, etrafta gülüşen öğrenciler, test çözen öğrenciler ve birbirlerine pis pis bakan öğrenciler vardı. Bu tablodan nefret ediyorum bir an önce burdan kurtulmak için adımlarımı hızlandırdım. Ada ile okulun içerisine girdiğimizde fark ettim de okul gerçekten güzelmiş. Hemen bir nöbetçi öğrenci çevirdim.
"12/B nerede?"
"En üst katta baştan dördüncü sınıf zaten üstünde yazıyor rahatlıkla bulabilirsiniz."
"Teşekkür ederiz." kız bize gülümseyip gittiğinde bizde Ada ile birbirimize bakıyorduk çünkü okul 8 kattı! Ve asansöre dair hiçbir şey yoktu!
Derin bir nefes alıp Ada'ya kafamla merdivenleri işaret ettim. Oda kafasını salladı. Teker teker çıkmaya başladık. 5. Kattaydık ve her katta en az 6 tane sınıf vardı şu an yorulmadım etrafa baka baka ilerliyordum. Ama Ada'nın benimle aynı fikirde olduğunu düşünmüyorum çünkü kendisi şu anda nefes nefese kalmış bir şekilde bana bakıyordu. Bu haline gülümseyip diğer merdivenlere yöneldim.
Sonunda gelmiştik! Ömrümden ömür gitti. Ada kolumdan tutarak birşeyler konuşmaya başladı ama her bir hecesinden sonra nefesi kesiliyordu ve anlamıyordum. İstemsizce gülmeye başladım. İşaret parmağıyla koridorun başında ki tuvaleti gösterince be demek istediğini anladım ve oraya doğru gitmeye başladık. Tuvalete girdiğimiz de Ada eliyle boynuna ve alnına soğuk su serpiyordu bense telefonla ilgileniyordum. İşi bitince gayet kendinde olduğunu ve haka mutlu olduğunu gördüm. Bu merdivenlere alışması gerekiyor ve benim de.
Sınıfa girdiğimizde gözler bizim üstümüzdeydi. Bu durum hiç hoş değildi. Ada da gülüyordu bende gözlerimi devirip bir boş sıraya doğru yürüdüm. Arkamdan bir kız bana seslenmeye başladı.
"Orası Arya'nın yeri bence oraya oturmaya cürret bile etme içinden geçer." kıza alaylı bir şekilde dönüp bakmaya başladım. O sırada sınıfa yüzü badanalı eteği yok denecek kadar kısa bir kız girdi ve direk bana ve olduğum yere bakıyordu. Yanıma gelip dikilmeye başladı.
"Sana herhalde buranın benim yerim olduğunu ve elini bile süremeyeceğini tatlım!" derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.
"Arya mısın nesin bilmiyorum ama benimle konuşurken ağzını yayma bu bir, ikinci olarak samimiyet ve alaycı sözlerini benden uzak tut, son ve üçüncü olarak sıranda gözüm yok ve şu ilk okul günü klişelerinden biri olan yer kavgası yapma gibi bir niyetim de hiç ama hiç yok."
Bu şekilde iddialı ve sakin konuşmuş olmam onu sinirlendirmiş ve bozmuş olacaktı ki bana nefret dolu bakışlarını gönderiyordu. Bende çok umursamadan yanından geçip Ada'nın yanına gittim hala ayakta dikiliyor ve bana korku dolu bakışlarını atıyordu. Kavga edeceğimi felan sandı sanırım.
"Boş yer gösterirseniz çok memnun oluruz." dedim sınıfa dönerek
Bir tane kız yanımıza gelip duvar kenarında ki en arka sırayı gösterdi. Ama sorun şu ki duvar kenarın da oturan herkes erkekti. Bu çok önemli değildi ama tuhaf duruyordu.
"Oraya kimse oturmak istemez ama tek yer ora boş ve sanırım mecbursunuz." Ada tuhaf tuhaf kıza bakarken duvar kenarındakiler pis pis sırıtıyordu. Bense hiç umrumda olmadığını göstermek için omzumu silkip sıraya oturdum. Ada da yanıma oturduğun da etrafa göz gezdirmeye başlamıştım çok kalabalık değildi ve bu işime gelmişti. Saate baktığımda henüz dersin başlamasına 15 dakika olduğunu gördüm.
Ön sıramızda oturan çocuk bir anda arkasına döndü.
"Naber çıtırlar ben Berkalp." Ada gülüp kendini tanıttı çocuk bana döndüğünde boş bakışlarımı gönderdim ona.
"Yaren." dedim elimi bile uzatmadan. Çocuk biraz bozulur gibi oldu ama sonra hemen tekrar gülerek Ada ile sohbet etmeye başladılar. Bense hiç dahil olmadan sadece dinliyordum.
Berkalp denen çocuğun yanında ki arkadaşta arkasını döndüğünde yüzünde hınzır bir ifade olduğunu gördüm.
"Merhaba." dedi bana bakarak.
"Merhaba?" dedim bende tuhaf bakışlarımla..
" Yaren di değil mi?" bizi mi dinlemişti bu?
"Evet."
"Bende Orkun. Memnun oldum." elini uzattı sıkmam için bir eline bir ona bakıyordum tuhaf davranıyordu sanki hiç emin olamadan elini sıkıp kafamı salladım. Hala o yüzünde ki hınzırlığı hissediyordum.
Anında yüzüme gelen sert bir darbe ve suyla dona kaldım. Nereden gelmişti bu!? Hafif hafif gözlerimi açtığımda Orkun'un kahkaha attığını gördüm ve masamda ki balon parçasına baktım. Ne yani bana su balonu mu fırlatmıştı! Sakinim tamam sakinim. Derin derin nefesler alıp veriyordum. Bütün sınıf gülüyordu Ada dışında çünkü ani tepkilerimden çok korkuyordu. İlk günden olay olmaz. Sakinim.
Çantamdan peçete çıkartıp yüzüme hafif hafif dokundurdum ve ayağa kalkıp peçeteyi çöpe attım. Sırama geri döndüğümde herkesin boş bakışlarını hissediyordum. Resmen gözleriyle diyorlardı ki 'bu salak niye bu kadar tepkisiz'
Orkun bile bana garip garip bakarken ona dönüp sahte bir gülücük attım. İnsanları sakinliğimle çıldırtmak müthiş birşey. Herkes kendi haline döndüğünde Ada kulağıma eğilip İyi misin diye sorduğun da kafamı salladım.
"Fazla aptallar. Bu şekilde beni deli edeceklerini felan düşündüler sanırım." dediğimde Ada kahkaha attı.
"Yaren nasıl ufacık bir şeye dellendiğini ikimizde biliyoruz sırf onlar deli olsun diye sakinliğini korudun." dediğinde bu sefer gülen taraf bendim. Sesli güldüğümüz için sınıftakiler dönüp dönüp bize bakıyorlardı.
Sonunda hocamız sınıfa bahşettiğinde derse başladık. Aaa! Ders matematik çok severim! Ayrıca hoca da çok sevimli duruyor. Bu dersin benim için iyi geçeceğinden eminim. Hadi bakalım!
![](https://img.wattpad.com/cover/253638206-288-k693614.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyaların Ötesinde
Teen FictionKendimle sıkışmış gibi hissediyorum. Sanki her bir yanımdan itiyorlarmışta sıkışıyormuş gibiyim.