4. Bölüm

431 35 2
                                    

Öğle arası kafeteryaya indik. Şu an Ada ile Berkalp'in saçma muhabbetini dinliyor olmam sinirimi bozuyordu. Aynı zamanda Orkun salağıyla uğraşıyordum. Salmıyo lan beni. Yok bu böyle olmayacak benim bir şekilde kaçmam lazım bu ortamdan..

"Bir lavaboya gideyim ben." diyerek kalktım ayağa fakat mal Orkun "Kaçma lan!" diyerek önüme atladı. Biraz kafa atacağım şu çocuğa..

"Gel birlikte işeyelim!" biraz sesimi yükselterek saçma birşey söylediğimin farkındaydı Ada Ve Berkalp de dahil Orkun gülmeye başlamıştılar. Kendi söylediğime kendim bile güldüğümde hak vermiştim onlara.

"Uza koçum." dedim ve Orkun'u başımdan saldım. Ada bende geleyim mi bakışları atarken bende ona kaşlarımı yukarıya kaldırarak hayır demeye çalışmıştım.

Hızla kafeteryadan yukarı çıkıp tuvalete doğru gitmeye başladım. Ama alt kattaki tuvaletlerin nerede olduğunu bilmiyordum. Sırf tuvalet içinde 8 katı inip çıkamazdım. Kime sorsam derken gözüme birini kestirdim.

"Pardon alt kattaki lavabolar nerede?"

"Sağ koridorda." nasıl yani buranın sağ koridorumu vardı etrafıma sağa doğru giden bir yol aradım ama bulamadım sanırım ya ben körüm ve malım yada gerçekten sağa doğru giden bir yol yok.

"Sanırım anlamadın gel seni götüreyim." kafamı sallayarak kızı takip etmeye başladım. Sevimli bir kızdı yeşilden maviye kaçan gözleri ve kestane renkli saçları vardı.

"Yeni misin? Daha önce görmedim."

"Evet daha bugün başladım."

"Tanışmak ister misin?" dediğinde biraz çekindiğini farkına varmıştım yeni insanlara pek açık olduğum söylenemez ama kızın yanlız olduğunu düşünüyorum ve yanlız kalmasını istemem. Kimse yalnız olmayı hak etmez. Onu olaylayan bakışlarımı gönderdiğim de yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Adım Elif 12/C sınıfındayım." kıza çok büyük olmayan bir gülümseme sunarak elini sıktım. "Bende Yaren memnun oldum." dedim.

"Hangi sınıftasın?"

"12/B" dediğimde kafasını salladı ve tuvalete geldiğimizde aynanın karşısına geçerek kendime baktım daha sonra elimi yıkayıp boynuma soğuk su vurdum. Daraltı gelmişti. Çabuk daralan bir insandım.

"Meriç'i tanıyor musun?"

"O kim hiç duymadım."

"Sizin sınıfta hiç mi duymadın?"

"Hayır yoklamada duydum sanırım. Ama yoktu." başını salladı bu kadar sessiz olmasını merak ediyordum açıkçası.

"Neden sordun?"

"Garip bir çocuk ondan sordum belki tanışmışsındır diye." anladığımı gösteren bakışlarımı ona sunduğumda biraz daha burda kalmak istediğimi fark ettim. Aşağı inip Orkun'u çekemezdim şu anda. Ne diye bulaştım onlara anlamadım ki. Mutluydum ben. Te Yarabbim..

"Sen niye ikinci dönem geldin?"

"Aslında geldik. Bir arkadaşımla geldim. Babalarımız ortakta işleri yüzünden geldik." bir anda Ada'yı sadece arkadaş olarak tanıttığım için kendimi huzursuz hissettim. O benşm için arkadaşın fazlasıydı. Bir kardeş, dost bunlar nedense bana az gelen kelimelerdi.

"Sende bizimle takılsana hem sana buraya geldiğim çocukluk arkadaşımla da tanışırsın. Benim aksine daha sevecendir merak etme." diyerek sırıttım.

"Hayır be sende fena değilsin." dediğinde ona ciddi misin bakışları atarak güldüm. Sonra da tuvaletten çıktık. Aşağı doğru inerken karşıma bir anda "Yaren!" diye bağıran Orkun yüzünden iki büklüm olmuştum. Korkmadım ama ürperdim, gelişi güzel kafasına bir tane yapıştırınca ellerimle kendime yelpaze yapmaya başladım.

Rüyaların Ötesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin