Sabah sabah alarmı 10 kere susturmamın ardından yataktan kalkıp saate baktım. İlk dersi kaçırdım! Lanet olsun. Şimdi hızlıca hazırlanıp diğer derse yetişmem lazımdı. Henüz birinci ders bitmedi ama ben teneffüsr anca yetişirim. Hıza ayağa kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Ardından dolabımdan siyah pantolonumu ve lacivert kolunda kısa zinciri olan tişörtümü çıkardım. Bu tişörte bayılıyorum be! Çok mu kısa olmuştu acaba diye düşünürken bunu düşünmeye vaktimi olmadığını hatırladım. Çabucak ayakkabılarımı da alıp evde kimse var mı bakmadan hemen çıktım. Annem okula geç gittiğimi öğrenirse ağzımdan girer burnumdan çıkardı.
Hızlı adımlarla okula vardığımda teneffüs zili tam o an çaldı. Telefonum çalmaya başlayınca okula girmeden ilk önce telefonumu açtım. Ada arıyordu.
"Neredesin lan sen?!" ay kulağım! yok bu sefer kesin gitti kulağım..
"Ne bağırıyorsun Allahın cezası! İlk derse yetişemedim şimdi bahçedeyim geldim." diyerek telefonu umursamazca yüzüne kapattım. Alışmıştı ne de olsa..
Okula girince Ada'nın ve arkasında duran Orkun ve Berkalp'le bana doğru geldiğini gördüm. Arkanı dönüp kaçmak istedim ama maalesef.. Önümde durdukların da onlara 'ne var?' bakışı atıp kafamı iki yana salladım.
"Direkt sınıfa mı?" diye sordu Orkun
"Evet." Ada bugün mutlu görünüyordu düne göre bişey olmuştu bu salağa çünkü aksine telefonu tekrar ve tekrar yüzüne kapattığım için başımı yerdi. Bunu fazla sorgulamak istemediğimden yönümü onlardan merdivenlere yönelttim. Arkamdan Orkun da geliyordu. Bu çocukla aynı ortamda kaldığım zaman deliriyordum. Vıcık vıcık te yarabbim ya!
"Lan ne hızlı çıkıyorsun az beklesene destur be yavrum!" aptal diye geçirdim içimden. Ona cevap vermeden merdivenlere çıkmaya devam ettim. En sonunda sınıfa vardığımda. Uyuz Aras ve Meriç denen çocuk vardı. Birde cam kenarında oturan Arya ve kız grubu. Çete gibi geziyorlar ortalıkta.
İçimden bir sabır çekip çantamı sırama koydum ve bende oturdum Orkun da önüme oturup telefonuyla ilgilenmeye başladı. Arkamda oturan kişilerde benim gelmemle sustular. Kötü hissettim kendimi. Konuşmalarını bölmüş gibi hissettim ama ne yapayım sıramada mı oturmayayım?
Kapıda Elif belirince mutlulukla ona doğru baktım. Bana eliyle gelsene yapınca hızla ayağa kalktım.
"Bende geleyim mi?" diyen Orkun'a göz devirdim ama kıyamadım da yanlız kalmasın. Kafamı sallayıp önüme geri döndüm oda adeta çocuklar gibi sevinip yanımıza geldi.
"Yaren!" arkamdan gelen sesle sınıfa geri girdim. Arya bağırıyordu. Ben kızla konuşmamak için yüzüne bakmayayım kız beni yanına çağırsın. Güzel Rabbim beni nelerle sınıyordu işte..
"Buyur." tek düze sesle konuşunca ortamda bir gerginlik hissettim.
"Sen voleybolcuymuşsun?" diye merakla sorunca kaşlarımı çattım. Evet öyleydim ama bunu nereden öğrendi onu merak etmiştim. Merakıma yenik düşüp konuşmaya başladım.
"Evet de sen nereden öğrendin?"
"Sosyal medyada fotoğraflarını gördüm." kız apaçık beni stalkladığını söylemişti. Ben buna gülerim işte.
"Ee ne yapayım?"
"Saha da görelim seni." ne yani beni, 8 yıllık tecrübemi, sahaya mı çağırıyordu? Şakaysa komik, değilse daha komik!
"Çok zorlama istersen başı boş iddialarına uğraşamam. Kaybedeceğin iddialara girme."
"Tatlım sen benim nasıl voleybol oynadığımı bilmiyorsun herhalde?"
![](https://img.wattpad.com/cover/253638206-288-k693614.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyaların Ötesinde
Teen FictionKendimle sıkışmış gibi hissediyorum. Sanki her bir yanımdan itiyorlarmışta sıkışıyormuş gibiyim.