14. Bölüm

373 25 8
                                    

Ve o.

Küçüklüğümü yok eden adamlardan biri.

Üç tacizcimden biri olan Demir Kılıç. Bu adam hapiste değil miydi? Hapise girmişti bu adam! 10 yıllık hapis cezası vardı nasıl olabilir? Aklım almıyor.

"B-Bu sana o bahsettiğim bana tecavüz etmeye çalışan adamlardan biri. Hapisteydi bu nasıl olabilir?" ilk başta kekelesemde gerisini korkusuzca devam ettirmiştim.

"Kaçmış olabilir mi?" hızla ayağa kalkıp çenemi sıvazlamaya başladım. Kaçmış olabilir miydi? Ne demek olabilir miydi? Kaçmış işte!

"Meriç!" aklıma gelen şeyle dona kaldım. Meriç ayağa kalkıp karşıma dikildi.

"Ne oldu Yaren? Birşey söyle! Niye hareketsiz duruyorsun?!" Meriç'in seslenmeleriyle kendime geldim.

"Meriç..." biraz bekleyip devam ettim.

"Atalay'ın soyadıda Kılıç..." aklıma gelen şeyleri Meriç'e söyleyince oda şaşırdı ve düşünceli bir hale büründü.

"Atalay şu kavga ettiğimiz çocuk değil mi?" kafamı onaylar anlamda yavaşça salladım.

"Emin misin soyadının Kılıç olduğuna?"

"Evet evet eminim. İnstagramdan yazmıştı bana." dedim açıklayarak. Herşey birbirine giriyordu. Atalay'ın babası olabilir miydi? Hatta belkide babası beni rahatsız etmesini söylemiştir? İşler çığırından çıkıyordu.

"Ne yapacağız Meriç?" tıkanıp kalmıştım. Meriç'in de çok farkı yoktu ama sormuştum işte.

"Polise ihbar vereceğiz. Bu sefer gelmek zorundasın işte." Tamam anlamında kafamı sallayıp hazırlanmaya başladım.

Elif Ekim...

Yaren görüntüleri izledikten sonra beni tekrar aradı. Önemli birşey olduğunu ve buraya ihbara geleceklerini söyledi. Çok merak ediyorduk. Birini mi tanımıştı acaba? Ben meraktan tırnaklarımı kemirirken Ada karakolun koridorunda volta atıyordu. Vildan ise koltukta ayağını titretiyordu. Erkekler bizi sakinleştirmeye çalışıyordu fakat nafile olduğunu biliyorlardı. Orkun gelip yanıma oturunca kafamı ona çevirdim. Ne güzel bakıyordu bana...

"Elif tırnağın kalmadı yeter." diyerek elimi ağzımdan çekti.

Koridorun sonunda yan yana gelen Meriç ve Yaren'in görünce hemen ayağa kalktım. Ada'da görmüş olacak ki oda oraya doğru bakmaya başladı. Vildan hala bacağını titretiyordu, bacağından onu çimdikleyip Yaren ve Meriç'in geldiği yönü gösterdim. Oda hızla ayağa kalkınca gelmelerini bekledik.

"Ne oldu Yaren?" diye soran ilk kişi Ada olmuştu.

"Ada... o adam..." ne söyleyecekse baya zorlanıyordu.

"Demir Kılıç. Ada o adam Demir Kılıç. Hapisten kaçmış." Ada şaşkınlıkla elini ağzına götürdü. Biz hala ne olduğunu anlamıyorduk. Kimdi ki bu adam?

"O kim?" diye sordum hemen.

"Ada anlatsın, ben hemen ihbar vereyim." derken Meriç'in telefonuna bildirim geldi. Meriç telefonuna bakarken Yaren odaya girmek üzereydi.

"Yaren!" Meriç Yaren'e bağırdığında Yaren hızla arkasını döndü. Ve... Kafasında kırmızı lazer vardı. Tam alnının ortasında. Korkuyla ellerimi ağzıma götürdüm. Gözlerim dolmaya başladı.

"Sakın ihbar verme." dedi Meriç sakin olmaya çalışarak.

"Ne oluyor?" dedi Yaren şaşkınlığını belirterek. Hepimiz onun alnındaki lazere odaklanmıştık. Kimse konuşamayınca Meriç öne atıldı. Birkaç adım atarak Yaren'e ulaştı.

Rüyaların Ötesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin