MİLKA'NIN İNEĞİ MÜBAREK

1K 51 8
                                    

Şuan oturmuş Berk'in dün gece dediklerini düşünüyorum. Aynı anda da otelin kablolu yayınından Aslan Kral'ı izliyorum. İzlerken ağlamamak ne mümkün? Çocukluğumda ilk bu film için gitmiştim sinemaya. O zamansa ağlamaktan harap olmuştum. Berk ilk başta 'Çocuk musun?' falan dese de şuanda onun da gözleri kırmızı ve dolmuştu. Tanrım Disney neden şimdi saçma sapan filmlerle bizi sınıyorsun? Evet, evet Tanrım dedim.

"Bana diyorsun sen ağladın ağlayacaksın."dedim peçeteye sümkürerek.

"Ne ağlayacağım be! Soğan doğrarken hep böyle olur."

"Azıcık usturuplu sallayaydın."dedim. Harbiden otel odasında soğan doğramak mı? Berk mi? O doğramadan yer hemen. Kabuğu da dahil bir biçimde.

"Aman be. Banada ver peçete. Ağlayacağım anasını satayım."dedi. Bende ona peçetelikten 7-8 tane peçete çıkardım ve uzattım.

***

"Ühühü hühü hühü (peçeteye sümkürme efekti, hayal edin. İğrenç ama hayal edin işte) ühühü hü. Ne yani Simba onurun adına kızına mı sırtını döneceksin?"şuan televizyondaki filmi değil, serinin ikinci filmi olan Simba'nın Onuru'nu izliyiyoruz. İnternetten. Berk gelirken yanında bilgisayar getirmiş. Ben bilgisayarımı getirmeyi unutmuştum. Evet zaten getirecek olsam da kıyafetlerimden bavulda ona yer kalacağını hiç zannetmiyorum. Öteki türlüde çantada taşımak, ımmm çok üşengecim demiş miydim? Ha bu arada o ağlayan ben değilim. Yastığa sarılmış bir şekilde ağlayan da ben değilim. Bunların hepsini gerçekleştiren kişi, tabiki de Berk! (Vini'yi öyle düşünsenize bi'kere şöyle gözleri kızarmış, sümüklü, ağlayan, yastığa sarılan falan. O bile onda çok tatlı kalır.)

"Ya tamam Berk. Benden beter çıktın sende."

"Ne tamam mı? Ha ne tamam mı?Bihter olsa benim kızım ben ona yine de arkamı dönmem. Ama bu lanet olasıca kızına sırtını dönüyor."

"Dönmüyor, sadece kızıyor ve darlıyor o kadar. İzlemedin mi daha önce hiç."

"İzledim. Hatta, dur önce filmi durdurayım, hatta o zaman ailecek İstanbul'a bir akrabamızın düğününe gitmiştik. Tabi ablam ve ben tutturduk gidelim de gidelim diye. Neyse babam da bizi götürmüştü."dedi ve filmi oynatmak için bilgisayara yöneldi ama ben durdurdum.

"Sonra ne oldu?"

"Hiç. O da öyle bir anımdı aklıma gelince anlatayım dedim. Sen de sinemada mı izledin bu filmi?"

"Hem evet hem hayır. Şöyle yengem beni sinemaya götürmüş. Bizde o zamanlar İstanbul'daydık. Neyse işte ama ben o zamanlar 3 yaşında olduğum için çok hatırlamıyorum."

"Yazık semeydin o zamanlar değil mi sen. Ben 7 yaşındaydım."

"Semelikle ne alakası var ya?"

"Boşver. Hangi sinemada izlemişsiniz?"

"Bilmiyorum."

"Tüh, belki de aynı sinemada izlemişizdir filmi diye düşündüm. Ama neyse boşver." (yazar notu: EVET AYNI SİNEMA SALONUNDA İZLEDİLER.HATTA YAN YANA OTURDULAR.)

"Aaa, bak şimdi hatırladım. Filmi izlerken yanımda küçük bir kız vardı. Tipini hatırlamıyorum ama ben o zaman da çok yakışıklıydım. Neyse kız altına işemişti. Sidikli. Kim bilir ne yapıyordur şuanda."yengem bana da filmde altıma işediğimi söylemişti. Yok artık 12 dev adam. Bunu söylemeyeceğim tabi ki de ona. Bu sadece minik bir rastlantı. Şimdi Berk tutturur. Kaderde kader diye.

"Hadi oynat filmi de izleyelim. Daha Hakuna Matata var."

****

"My son."

"Öf Berk. Bir daha seninle film günü yapan varya."Berk'le sadece Aslan Kral'ı izlemekle kalmamış, üstüne Prestij, Baz Lurhman üçlmesi ve Yıldız Savaşları'nı izlemiştik. Öh maşallah dediğinizi biliyorum. Öh maşallah harbiden. Saat gece yarısına gelmek üzereydi.

"Ben Berk değilim. Darth Vader'ım. Ha onun muhteşem olduğunu duydum."Barney Stinson'un lafını çalmıştı. Demek o da HIMYM izliyordu.

"HIMYM mı izliyorsun? Favori karakterin?"dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Taibisi de. Barney Stinson'un yolundan gitmek bile vardı ilk başta hayallerimde. Ama sonra değişti. Neyse. Tabisinin de tabisisi Barney Stinson. Hatta Bro Code kitabı bile var bende. Bayramda yarışmaya katıldım ve kazandım (yazarınızda katıldı, hatta yüz yüzde emin doğru cevap verdiğine ama kitabı alamadı. Zaten adece 30 kitap mı neydi? Kalmamıştır belki)

"Bende o yarışmaya katılacaktım ama katılmadım.B endeki şansla hayatta kazanamazdım o kitabı."

"Hmm. Yalnız benim hiç uykum yok."

"Benimde, sümüklü."

"Sümüklü mü?"

"Evet. Sümüklü. Ne o öyle? Hönküre hönküre izledin filmi."

"Sende Yıldız Savaşları'nda iki de bir 'ay bunun sahte olduğu çok belli, ay bu çok iğrenç görünüyor, ay bune?,Asiler iyi mi kötü mü?' sence asiler iyi mi kötü mü? O kadar da olmaz ki?"

"Ya ilk defa izledim. Hem sen önce ikinci üçlemeyi sonra ilk üçlemeyi izlettin. Kafam karıştı."

"O daha iyi anlaman içindi. Neyse hadi sen pijamalarını falan giy bende aşağıdan içecek bir şeyler alayım."

"Peki."o gidince bavulumdan mor pijamalarımı çıkardım. Berk yok nasıl olsa diye odanın içinde giyinmeye başladım. Ama Berk'in erken geleceği tuttu. Tam pijama üstünü deiştirirken kapıyı açtı. Beni görmüyordu ama ben onu görüyordum. Eğer o da kafasını kaldırıp aynadan benim ona baktığım gibi bakarsa beni görebilirdi. Ah, lanet pijamanın üstü neden gömlek gibydi ki? Şimdi düğmelerden biri saçıma takılmıştı. Ve ben kafamda pijama üstüyle Berk'i dinlemeye çalışyırodum.

"Aslında içki falan alacaktım ama o geceden sonra ve dünden sonra içkiye ara vermeye karar verdim. Onun yerine bak ne aldım? Çilekli süt!Bayılırım. Sen sever misin? Kader?Puahahhah ahaha kızı-m hahaha kendi aahaha ne ahahahah yaptı ahahahan?"

"Kes gülmeyi Berk. Yardım et. Saçıma dolandı."

"Tamam. Tamam."dedi ve saçımı düğmeden çözdü. Lanet olsun yine dantelli iç çamaşırı.

"Tamam çözdüm. Immm sanırım ben arkamı döneyim sende rahatça düğmeni ilikle. Ya da bende giyineyim."

"Tamam."dedim ve arkamı dönüp düğmemi iliklemeye başladım. Lanet olsun. Niye hep rezil olan taraf ben oluyorum?

O da çıkınca şort ve atlet giydiğini anladım. Gördüm. Her ne haltsa.

"Çilekli süt sever misin?"

"Evet. Bayılırım."dediğim an elindeki süt şişesini bana attı. Bunlar 1 litrelik süt şişeleriydi. Ve çilkeliydi. Gavurlar iyi iş yapmış bu sefer. O da bende şişemizin kapaklarını açtık. O yavaş yavaş içerken ben kan kana içiyordum.

"Yavaş kızım.M ilka'nın ineği mübarek. Birde mor giyinmiş."dedi gülerek.

"Sütü çok seviyorum."

"Ama süt seni pek sevmiyor galiba. Çenene akıtmışsın."dedi ve eliyle çenemi sildi.

"Neyse ya hadi bunları içtikten sonra uykumuz gelir belki. Zaten yarın Danimarka'ya gidecekmişiz."

"Ne zaman sıcak ülkelere gideceğiz?"

"Bilmem. Ama umarım çabucak gideriz."

"Aynen."sütlerimiz bittiğinde beni hıçkırık tutmuştu. Berk'in yanında oturuyordum. Önce gülmüş sonra kızmış en sonda da yapmaması gereken bir şey yapmıştı...

KADERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin