Brezilya, Bre zil ya. Bu iğrenç esprikimden sonra kapanışı yapmıyorum. Brezilya'da bulunmanın şerefi adına hayat çok terli gidiyor. Şortum altıma yapıştığı için kendimi altıma işemiş gibi hissediyorum. İşedim mi yoksa? Yok işememişim. O kadarda değil. Berk şuanda burada olmadığı için yani otel odasında kendimi çok hiçbir şey hissediyorum. Evet çok hiçbir şey. Bu kadar zamanda ona alıştığımı belirtmek zorundayım maalesef. Neyse ya. Ben böyle bir anamızı cep telefonundan arıyoruz moduna girip rehberden annemin numarasını bulurken-annem onnam diye kayıtlı olduğundan mütevellit-kapı açıldı ve bilin bakalım kim? Kim?Bilemediyseniz yuh yani. Berk Özsoy tabiki de. Ama o elindekiler?
"Bunlar ne?"
"Tanıştırayım. Kova. Kürek. Kepçe.Y akışıklı olansa Berk, Berk hani yakışıklı olan. Crazy boy."Barbara Barbara hani manken olan demek istedim bende ama...
"Onları biliyorum Berk'te sen 28 yaşındasın onlar 8 yaşındakiler için."
"Tamam. Bende 8 yaşındayım. Sadece +20'lik bir yaşım daha var. Ama ben istersem bebek bile olabilirm."
"Olamazsın çünkü hep öylesin."dedim gülerek. İmalı gülüştü.
"Ay laf soktu."kısa ama artık hafiften uzamaya başlayan saçlarını savurdu. Gay mi acaba harbiden?
"Hadi bikinilerini giyde gidelim. Bak gelirken bir çocuk gördüm sahilde. Bayağı büyük bir kumdan kale yapıyordu onu geçmemiz lazım."havlularını ayarlıyordu ben bikinilerimi çıkarıp banyoya ilerlerken durup;
"Biz derken? Sana yardım etmem Berk. Elin gavur plajının ortasında minicik bir çocukla sidik yarıştırır gibi o ne öyle? Rahat bırak çocuğu."dediğimde omuz silkti.
"İnanamıyorum."şuan elimdeki su doldurduğu kovayı Berk'e uzatıyordum. Suyu alıp açtığı çukura döktü ve;
"İnan, inan. Çok yakıştı sana bu kova. Bak şimdi ne yap biliyor musun?"
"Ne yapayım?"dedim kolarımı göğsümde kavuşturarak. Ancak bikini giydiğim gerçeği ve böyle olunca çok daha belli oldukları gerçeğiyle tabisi de hemen kollarımı geri çektim.
"Git yeni su doldur getir. Atom Prenses."atom karınca göndermesi falan mı yapmıştı bu? Gerizekalı.
"Ya Berk ama bak şurada kanolar var kiralayakım bir tane. Lütfen. Bak yaptık zaten kaleni neredeyse."dediğimde kaleye gülümseyerek baktı ancak daha sonrasında kalenin tam iç boşluğuna kuş sıçtı. Vallahi ne yalan söyleyeyim gülmek için kendimi tuttum ama Berk bile gülünce bende anırmaya başladım. Ciddi ortamları biz bozmasak başka şeyler bozuyordu. Bir de şıp diye düştü. Tövbe tövbe.
"Tamam hadi gidelim."kanoların oraya gidip bir tane kiraladık. Pembe renkliydi. Ben lacivert olanı seçmiştim ama Berk pembe olanı seçti. Ciddiyim.
"Şimdi ne olsaydı da yeseydik biliyor musun?"
"Ne?"
"Sulu kısır. Üstüne de mayonez. Oh mis."
"Ya ne midesizsin ya. Kusacağım şimdi. Pislik."
"Kader."
"Ha."ve yılın en kibar kadın ödülü bana tabiki de.
"Odun."evet bu cevaptan sonra evliliğin kadının o erkeğinin ben olduğumu görmüş bulunuyoruz.
"Ya söyle Berk işte."
"Kızım biz çok mu gittik?"
"Hayır baksana dibi görünüyor."çok berrak denizdi gerçekten. Aferin.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER
RomanceAptal herif.Kim mi?Kocam tabiki de kim olacak başka?Bir dakika o kimdi?Hayır canım cidden soruyorum. O bir NASA ÇOCUĞU. O bir KÖPÜK PRENS. O bir FISKİYE ÇOCUK. O birazda GICIK. O 'sözde' ÇILGIN. O benim KOCAM. Bense onun KADER'İYİM. Not:Hikaye eğlen...