"Seni Nurella'ya söyleyeceğim."
"Söylersen söyle. Kıçım donuyor benim banane."
"Tamam işte zaten kıçımıza giymiyor muyuz donumuzu."anlatayım. Bu Allah'ın Denmark'ında Berk pisliği gece gece beni yürüyüşe çıkardı. Aramız zaten birkaç gündür soğuktu bir de reelde soğuka çıkınca ben hepten felç. Ben hepten ölü. Ben gitti. Kendimi Rose'un elini bırakamayacak kadar donmuş Jack gibi hissediyordum. Böyle bir durumda Rose Berk oluyordu. Kırmızı saçlı bir Berk mi? Almayayım kalsın canım.
"Elimi diyorum tutmasan diyorum."dedi oldukça soğuk bir şekilde.
"Aman al elini elim şey ettiği için şey ettim."
"Ya. El fetişi seni."dedi diğer elinin işaret parmağıyla bana 'seni gidi seni gidi' yaparken. Hışımla elini bıraktım.
"Ya o değilde benim canım patlamış mısır ve karnı bahar çekti."
"İkisini aynı anda canın nasıl çekebilir ki?"dedim oldukça emin bir şekilde.
"Aynı anda yerim olur biter."
"Beni de yiyeydin."
"Tatlım damak tadıma uygun değilsin. Aynı zamanda tarzda değilsin."Berk iki gündür tarz meselesine çok takılmıştı.
"Nedir bu tarz takıntısı yeğen?"dedim elimle ensesine vurarak.A ma bilekliğimin zinciri saçına takılmıştı.
"Saçım."diye bağırdı.
"Bilekliğim."diye bağırdım. Sonuç. Karda kışta akşam akşam bağırınca kurt ulumaları geliyordu.
"Berk koş vallahi yer bizi bunlar."
"Tamam. Ama sakın elini oradan çekme eve gidince ayıracağız onu."
"Tamam."dedim ve elim ensesinde bir şekilde koşmaya başladık.
"Abi ben çok yoruldum bu koşma olayından ya."diye feryat ettim.
"Höst n'oluyoruz?"
"Yoruldum dedin diye."dedi. Anlatayım bu fıskiye çocuk beni kucağında taşıyordu. Aynı zamanda koşuyordu. Keşke Ben bilmem eşim bilir'e katılsaydık bak. Şimdi altımızda sıfır el araba olurdu iyi mi?
"Yoksa I believe, I can fly olayı falan yaşamadın yani."dedi göz kırparak. Ona o gece cevap vermemiştim. Ne dediğini bile anlamışken nasıl cevap verebilirdim ki? Sonuç. Yine olay yaratacak bir şekilde dağ evine girdik. Herkes bize bakıyordu. Berk;
"Ya ben bu kızı eşikten geçirmedim ya işte ondan dolayı yani kucağımda taşıyım dedim."dedi ve yine kimsenin gülüşmelerini falan takmadan odaya çıktık. Berk'in kucağından inerken çok hafifçe elimi ensesinden çekmiş olabilirim. Tamam belki çok az hafifçik bir şekilde. Abi tamam be oldukça acıtıcak bir şekilde çektim.
"Öldüm."diye kendini yere atan bir Berk beklemiyordum.
"Bedenimi yağmur suyunda yıkayın. Mümkünse beni de Polat Alemdar yıkasın. Mezarımı Zincirlikuyu mezarında Bihter Ziyagil'in yanına gömün. Babama arabasını benim çarptığımı aslında çalınıpta kaza yapılmadığını söyleyin. Beyaz Berk Düştü diye bir film çekerseniz. Hani olurda çekerseniz diye diyorum. Lütfen beni çok yakışıklı biri oynamasın. Gerçi oynayamaz benden daha yakışıklı biri olduğunu zannetmiyorum bu dünyada."dedi ve kafasını yere bıraktı. Dilini çıkartınca hepten fail filmlerin fail karekterine benzedi. Tek gözünü açarak;
"Ya beni yatağa sürüklesene."
"Kalkta yatağa yat."
"Ölü bir cesedim ben."dedi ve gözünü tekrar kapadı. Bir dakika. Ölü ceset?Benim Türkçe'me laf eden adam sana sesleniyorum duyuyor musun beni? Sen önce kendi Türkçe'ne bak. Ayağımla dürtükleyerek;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER
RomanceAptal herif.Kim mi?Kocam tabiki de kim olacak başka?Bir dakika o kimdi?Hayır canım cidden soruyorum. O bir NASA ÇOCUĞU. O bir KÖPÜK PRENS. O bir FISKİYE ÇOCUK. O birazda GICIK. O 'sözde' ÇILGIN. O benim KOCAM. Bense onun KADER'İYİM. Not:Hikaye eğlen...